Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,5386
EURO
35,9404
IMKB
9.550,000
ALTIN
3.002,360
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
'DEMOKRASİ AÇIĞIN YOKSA CARİ AÇIĞIN DA YOKTUR'
 Cahit Saraçoğlu 10 Haziran 2011 Cuma  
AK Parti Ekonomi İşleri Başkanı Dr. Bülent Gedikli, küresel krizin etkilerinin azalmaya başlamasıyla birlikte dünya ekonomisinin de yeni bir ekonomik döneme gireceğini söyledi. Yeni dönemin finans çağından, reel sektör çağına geçiş olduğunu söyleyen Gedikli, yeni dönemde yeni ürünler ve teknolojiler üzerinden rekabetin başlayacağını belirtti. Bu yeniliklerin Ar-Ge'ye dayanacağını kaydeden Gedikli, “Biyogenetik, tarımsal genetik gibi teknolojiye sahip sektörler öne çıkacak. Türkiye kendisini bunlara hazırlamalıdır” dedi. Dr. Bülent Gedikli, küresel krizin ardından Türkiye'nin yeni dönemde atması gereken adımlara ilişkin değerlendirmeler yaptı. DENGESİZLİKLER İŞSİZLİĞİ YARATIYOR Krizin ardından önümüzdeki yıllarda Türkiye'nin yüksek tasarruf oranlarına ulaşmasının sağlanması gerektiğini vurgulayan Gedikli, “Bugün yüzde 14-15'lerde olan bir ülke pasifimiz var. Ancak, yüzde 22-23'ler oranında yatırım yapabiliyoruz. Bu oranların dengesizliği, işsizliği yaratıyor. Tasarruf oranları ile yatırım oranları arasındaki yüzde 7-8'lik farkı ise dışarıdan kredi olarak karşılıyoruz. İşte cari açık bu aradaki farktır. Dışarıdan bu farkı borçlanamadığınızda, cari açığı ödeyemiyorsunuz” dedi. Hem dışarıdan yatırımcının, hem de yastık altındaki menkul kıymetin piyasa ekonomisine katılması yolunun 'demokrasinin derinleştirilmesi' ile mümkün olacağını belirten Gedikli, “Her sektörde başarmalıyız. 'Yani demokrasi açığın yoksa cari açığın da yoktur' demokrasinin olmadığı yerde, finansmanını bankaya yatırmaktan çekiniyor insanlar" ifadelerini kullandı. Reel sektör ağlarken BANKALAR GÜLEMEZ Bankalar, borçlanmalarını daha sağlam olduğu için hazine bonosuna yüklediklerini söyleyen Gedikli, “Reel sektör sıkıntı çekerken, bankalar gülmemelidir” dedi. Reel sektör her dönemde kredi ile döndüğü için mutlaka krediye ihtiyacı olduğunu belirten Gedikli, “Ancak, biz biliyoruz ki; bankalar kredi vermek istedikleri firmalara düşük oranlardan kredi veriyorlar. Kredi vermek istemedikleri firmalara kredi faiz oranlarını yüksek gösteriyorlar. Büyük şirketlerin krediye ihtiyacından daha çok KOBİ'lerin ihtiyacı oldu. Onlara da gereken destek verilmediği için, KOBİ'ler sıkıntıya düştü. MB ekstra imkanlar sunduğu halde, bankalar tutumunu değiştirmedi” değerlendirmesini yaptı. Kümelemeyi geliştirmek gerekiyor Sektörlerin dünya ekonomisi ile entegrasyon için, Ar-Ge ve yenilikçilik anlayışıyla hareket etmesini ve yüksek katma değerli üretime geçmesini öneren Gedikli, bundan sonraki süreçte kümelemeyi de geliştirmek gerektiğini kaydetti. Krizden çıkışta öncelikle el altında, yastık altındaki menkul kıymetlerin piyasa ekonomisine kazandırılmasının sağlanması gerektiğini söyleyen Gedikli, yastık altında 200 milyar dolar civarında bir altın, döviz gibi menkul kıymet bulunduğuna dikkat çekti. Gedikli, “Biz varlık barışında da bunu amaçlamıştık. Ancak bürokrasi, alt idari düzenlemelerle kanunun amacını daraltıyor. Kanunlarla ana hedefler 'tebliğ'lerle tıkanmaması lazım. Bürokrasi bu huyundan vazgeçmeli, ekonomiye yardımcı olmalıdır” değerlendirmesini yaptı. “Krizden çıkışta Türkiye'nin elinin güçlü olduğunu bildiğimiz için daha yapacak çok işimiz var” diyen Gedikli, herkesin hesabını enflasyonsuz hayata göre yapması uyarısında da bulundu. Enflasyonun halkı soymak olduğunu kaydeden Bülent Gedikli, “Geçmişte halkı enflasyonla soydular” dedi. MB geç ama başarılı işler yaptı Merkez Bankası'nın krize yönelik faiz indiriminde doğru siyaset izlediğini, ancak, indirimlerde geciktiğini kaydeden Gedikli, “MB, 2008 Aralık'ında borç alma yüzde 15, borç verme faizinde ise yüzde 17,5 oranlarıyla 2009'a girdi. Daha erken indirimler olmalıydı. Ancak geç bile olsa izlediği siyaset iyiydi. Şok faiz indirimi gibi daha radikal adımları halen atabilir. Kur baskısı yok, ekonomik canlanmayı sağlamak için MB indirim yapabilir. Dünyada sıfıra yakın faizler uygulanıyor. Bu, 'Bana para verme, reel sektöre ver' anlamına gelir. Yatırım ve tüketimin canlandırılması açısından faiz indirimi gereklidir” dedi. Deflasyon gibi bir risk sürecine girilmemesi açısından da faiz indiriminin gerektiğine işaret eden Gedikli, Ramazan ayının ve okulların açılmasının piyasalarda iyi bir hareketlenme sağlayacağını vurguladı. Esen kalın... [email protected]
Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.