Bu başlığı tırnak içinde veremeyiz ama biraz kafa yorunca bu ihtimalin uzak olmadığı gerçeğini pekala fark edebiliriz… Kaseti biraz geriye saralım…
7 Haziran sabahı sandığa gittik, oyumuzu verdik, irademizi ortaya koyduk… Ve sandıktan çıkan sonuç ortada… 7 Haziran sonrası "Farklı" Cumhurbaşkanı sessizliğe büründü… Saray koridorlarında farklı farklı hesaplar yapılmaya başlandı…
Davutoğlu %41'le birinci olsa bile Saraya göre seçimin değişmez kaybedeni… İşte bu yüzden Davutoğlu ve ekibinin bir koalisyon kurması, daha doğrusu Saray ile iç içe bir koalisyon kurmasıda pek mümkün değil…
En azından Saray ahalisi böyle düşündü… Ve sonra bir çıkar yol bulundu… O yol, bekleme odasından tekrar salona alınmak zorunda kalan parlamenter sistemin en yaşlı üyesi, Deniz Baykaldı! Baykal'a Devletin zirvesinden gece yarısı bir telefon geldi… Ve ertesi sabah o görüşme gerçekleşti… Çıkıştaysa "Koalisyon seçeneklerini konuşmadık" dedi en yaşlı üye…
Kaset akmaya devam etsin… Bakın neler izleteceğim sizlere… Bu süreçte "Farklı" Cumhurbaşkanı sessizliğini korudu, Ramazan ayı olmasına rağmen iftar iftar gezip muhalefeti eleştirmedi… Bu arada Deniz Baykal öyle ya da böyle CHP'nin adayı oldu…
Vakit kaybetmeden de destek turlarına çıktı… Kapısını ilk çaldığı isimse Devlet Bahçeli oldu… Yaklaşık 50 dakika görüştü ikili… Çıkıştaysa "destek konusu gündeme gelmedi" dedi Baykal… Peki, niçin gitti sorusu geldi akıllara… Ve bu sorunun cevabıda Baykal'ın o açıklamasının satır aralarında gizli… "Kendisini ayrıca önemli siyasi temaslar konusunda bilgilendirdim. Görevimi yaptığımı düşünüyorum, Sayın Bahçeli'nin bu konuları benim ağzımdan duymasına ihtiyaç vardı" İşte aynen bu cümleyi kurdu Baykal, siyasi temaslar konusunda bilgilendirdi Bahçeli'yi… Dışişleri konutunda Erdoğan ile yaptığı görüşmenin detaylarını aktardı… Bir nevi arabuluculuk… Erdoğan AKP- MHP koalisyonu üzerinde durdu başlarda… Baykal'a sen TBMM başkanı ol arayı bul dedi.. Tecrüben, siyasi geçmişin buna müsait dedi gazı da verdi Baykal'a… Baykal o taleplerin postacılığını yaptı Bahçeliye… Ama Bahçeli yanaşmadı bu teklife, AKP adayı İsmet Yılmaz ile de 4 dakika görüştü sadece, kapıların kapalı olduğunu bir kez daha gösterdi…
Peki sonra? Sonrasını "Farklı" Cumhurbaşkanı'ndan dinleyelim… "O zata sesleniyorum, sen o Uygur Türkleri'nin olduğu yere gittin mi? Gitmedin. Ama Tayyip Erdoğan gitti. Vatanlarından ayrılan Uygur Türkleri'ni vatandaşlığa kabul eden Türkiye oldu. Sen neredeydin ya?" Dedi Bahçeliye…
Sonrasında Bahçeli'nin Uygur Türkleri ziyaretinin fotoğrafları yayınlandı ama, savaş baltalarını çoktan çıkardı Erdoğan… Yine söylüyorum... Bu tablodan Koalisyon çıkmaz, 15 Kasım erken seçim!