Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
35,2044
EURO
36,6704
IMKB
9.627,000
ALTIN
2.959,190
 
Hava Durumu ANKARA
2 / 9 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
ABUKLUKLARINA RAĞMEN, BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM…
 Ercan Deva 10 Haziran 2011 Cuma  
Türkiye’de yaşayanların en çok kullandıkları ifade “Burası Türkiye” şeklindedir. Bu ifade Türkiye’de insan aklına durgunluk verebilecek her şeyin olabileceği anlamını taşımaktadır. Bu konuda örnekler çok fazladır. Akla gelenleri hemen sıralayalım. Ülkenin özellikle büyük kentlerinde yaya kaldırımları, araçların park yeridir. Yayalar caddelerde ya da sokaklarda yürümeye çalışırken, araçlar kaldırımlarda park ettikleri için bazen yürümek bir yana oradan geçmek bile mümkün olmayabilir. Kentlerde yollar önce kazılır, sonra asfaltlanır, daha sonra tekrar kazılıp tekrar asfaltlanır. Bu işlem öylesine sık yapılır ki, eğer o kenti daha önce tanımadıysanız, belediyenin çok çalışkan ve dinamik olduğunu düşünebilirsiniz. Kaldırımlar ise akıllara durgunluk verecek biçimde sık sık yenilenir. Kullanılan malzemenin cinsi ise sürekli değişir. Yürürken sürekli bastığınız yere dikkat etmezseniz, ne zaman kazıldığı belli olmayan bir çukura düşebilirsiniz! Batılı ülkelerde trafik ışıklarının anlamı Türkiye’de değişiktir. Yeşil ışık “geç”, sarı ışık “hızlı geç”, kırmızı ışık ise “dikkatli geç” anlamını taşır. İşin ilginç yanı araç sürücülerinin hiçbiri renk körü değildir, bu konuda da ellerinde renk körü olduklarına ilişkin raporları yoktur. Özellikle büyük kentlerde önemli cadde ve sokaklarda “şehir magandaları” ile karşılaşabilirsiniz. Bunlar, sizin aracınızın park yerine karışırlar, onların istedikleri gibi davranmazsanız, arabanıza zarar verebilirler. Eğer, onlara biraz diklenmeye kalkarsanız, dayak da yiyebilirsiniz hatta bıçaklanabilirsiniz. Kaldırımda yürürken karşıdan gelen bir kişi sizin omzunuza çarptıysa ve “pardon” demediyse hiç vakit kaybetmeden siz özür dileyin, aksi halde bir bela ile karşı karşıyasınız demektir! Çok üzücüdür, ancak kadınlara şiddet Türkiye’de sıradanlaşmış bir olgudur. Geçinemediği eşinden boşanmaya karar veren bir kadın güvenliğinin olmadığı gerekçesiyle koruma isterse bu başvurusu gerçekleşmeyebilir. Daha sonra bu korumasız kadının kocasının kurşunlarına hedef olduğunu ya da bıçaklandığını gazetelerin üçüncü sayfalarında okuyabilirsiniz. Televizyon dizilerinde oynayan bir bayan ya da erkek oyuncu “kötü bir karakteri” canlandırıyorsa, sokakta yürürken dikkatli olmak zorundadır. Televizyonda oynayan dizideki rolü onun üzerine yapışıp kalmış olabilir. Sokakta “utanmıyor musun, yaptıklarına”, ” ahlaksız kadın”, “pislik herif” gibi laf atmalara muhatap olabilir. Gıcık bir kişi olduğu gerekçesiyle bir sanatçı bıçaklanabilir! O bıçaklanmış sanatçıyı bir taksi şoförü hastaneye götürmek için aracına almayabilir! Cep telefonları ile ilgili “zoraki reklam” uygulamaları ise sizi çıldırtabilir. Hiç beklemediğiniz bir anda, toplantıda ya da tuvalette iken cep telefonunuzu arayan bir kişi hiç nefes almadan şirketlerinin başlattığı bir kampanyanın ayrıntılarını anlatmaya başlayabilir. Uygun olmadığınızı söylemeniz ya da ilgi duymadığını açıklamanız o yapışkan kişiden kurtulmanızı sağlayamayabilir. Cep telefonunu açtığınızda önceden hazırlanmış banda kaydedilmiş bir konuşma sizi taciz edebilir. Cep telefonunuza gelen mesajlar sizi yeni bir dolandırıcı çetesinin hedefi haline de getirebilir. Ve Türkiye’de çok eleştirilen ve ağır işlediği belirtilen mahkemelerde gerektiği zaman bir-iki saat içinde karar alındığını da görebilirsiniz, 12 Haziran’da yapılacak olan seçimle ilgili bazı bağımsız adaylarda olduğu gibi… Ne ile suçlandığınızı bilmeden üç yıldır tutuklu olarak hapiste de kalabilirsiniz, Ergenekon’da olduğu gibi… Gerçekten Türkiye’de “Bu kadarı da olmaz” diyebileceğiniz bir şey yoktur. Ve vatandaşlar, tüm bu saçmalıkları göğüslemeyi iyi bilirler. Ama, bir gerçeğin de altını çizelim…Tüm bu abukluklara rağmen Türkiye’de yaşamak yine de güzeldir! (21 Nisan 2011)
Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.