Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
33,8935
EURO
37,6010
IMKB
9.685,000
ALTIN
2.810,550
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
ADI DİPLOMAT OLAN BU ZİBİDİYE KİM YANIT VERECEK?
 Ercan Deva 10 Haziran 2011 Cuma  
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “başlangıç” bölümü, “Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devleti’nin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa” diye başlar. Ve “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ölümsüz önder, eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O’nun inkilap ve ilkeleri doğrultusunda” diye devam eder. Anayasa’nın başlangıç bölümü, “Türk Milleti tarafından, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur” ifadesiyle tamamlanır. Peki, Anayasa’nın bu hükmünü bizler biliyoruz, batı dünyasında “diplomat” sıfatını taşıyanlar bilmiyorlar mı? Kuşkusuz biliyorlar. Ama, her fırsatta, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerini gündeme getirerek uluslararası arenada Türkiye’yi yıpratmak için fırsat kolluyorlar. Aslına dillerinin altında bir bakla var.Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın etnik ayrımcılık yaptığı tezini mi tartışmaya açmak mı istiyorlar? Bunun son örneğini, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammerberg sergiledi. İsveçli bir diplomat ve sözümona bir insan hakları savunucusu olan Hammerberg, yayınladığı “Azınlık Raporu”nda Türkiye’de okullarda öğrencilerin söylediği “Ne Mutlu Türküm Diyene” sözüyle etnik ayrımcılık yapıldığını öne sürmüş. Mevcut Hükümet de, gönderdiği yazıda “Bu ifadenin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olanların ülke toprağına bağlılığını ifade ettiğini, bir etkin grubu yüceltme anlamı taşımadığını” belirtmiş. Diplomat sıfatını taşıyan, sözümonu insan hakları savunucusu Hammerberg, Lozan Antlaşmasıyla getirilen ve azınlıkların sadece gayrimüslimlerle sınırlanmasını de eleştirmiş, kürt, süryani, laz ve alevilerin de tanımların içine girmesi önerisinde bulunmuş. Hani, biraz daha sesimizi çıkarmasak, adam çıkıp, milletvekillerinin yeminini de değiştirin, biz ne dersek onu yapın diyecek. Bu yaklaşım, kelimenin tam anlamıyla Türkiye’nin bağımsızlığına müdahale anlamı taşımaktadır. Dışişleri Bakanlığı’nın bu akıl almaz ve diplomasiye sığmayan tutuma gereken cevabı vereceğine inanmak istiyorum. Mutlaka, ama mutlaka, adı diplomat olan ancak zibidilik diye tanımlanabilecek davranışlar sergileyen bu zata haddi bildirilmelidir. Türkiye’nin bir müstemleke olmadığını ve Atatürk’ün dediği ilelebet(sonsuza kadar) payidar kalacağını cümle alem bilmelidir. Bunu bilmeyenlere ise onların anlayacağı dille en sert yanıt verilmelidir. Kimse ama kimse ulu önder Atatürk’ün kemiklerini sızlatmamalıdır. Önemli bir not: Yeri gelmişken Boşnaklara bir teşekkür borcumuzu da yerine getirmemiz gerekiyor. Boşnaklar bir açıklama yapmışlar. Açıklamada, “Bizler, Büyük Türk Milleti’nin ayrılmaz bir parçası olan ve Atatürk’ün kurduğu bu devleti canımız pahasına koruyup kollayacak olan Türk Milleti’nin birer ferdiyiz.” diyorlar ve son günlerin güncel yaklaşımı “açılımı” son derece diplomatik bir dille eleştiriyorlar. Ne güzel mesaj. Anlayana tabii.
Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.