Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
33,9968
EURO
38,0618
IMKB
9.976,000
ALTIN
2.828,330
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
Altı Şapkalı Düşünme Tekniği, ve Siyasilerin Bakış Biçimi.
 Ercan Deva 10 Haziran 2011 Cuma  
Düşünmenin öğretilmesi konusunda dünya çapında bir şöhrete sahip, fikirleriyle bir çok hükümeti ve büyük şirketi yönlendirmiş olan Edward de Bono'nun "Altı Şapkalı Düşünme Tekniği" isimli kitabını bir kaç gündür yeniden okuyorum. Ve çok yararlanıyorum. Dikkatli okurlar, mutlaka hatırlayacaklardır. Bu altı şapkalı düşünme tekniği konusunu daha önce de yazmıştım. Ama, inanın tekrar hatırlatmakta yarar var. Edward de Bono, şapkaları beyaz, kırmızı, siyah, sarı, yeşil ve mavi renklerle tanımlıyor. Beyaz şapka, tarafsızlığı ve objektifliği tanımlıyor. Kırmızı şapka,öfke, tutku ve duyguyu çağrıştırıyor. Kırmızı şapka duygusal bir bakış açısı veriyor. Siyah şapka, karamsarlık ve olumsuzluğu tanımlıyor. Siyah şapka kötümser, bir şeyin niçin yapılamayacağını görüyor. Sarı şapka ise güneş gibi, aydınlık ve olumluluğu tanımlıyor. Sarı şapka iyimser, umutla ve olumlu düşünmeyle ilgili. Yeşil şapka, bitki, bereket ve verimli büyüme demekmiş. Yeşil şapka yaratıcılık ve yeni fikirlerle ilgili. Mavi şapka ise serinkanlılığı temsil ediyor. Mavi şapka düşünme sürecinin düzenlenmesi ve kontrolü ile uğraşıyor. Ayrıca, diğer şapkaların kullanımıyla da ilgileniyor. Edward de Bono'ya göre, düşünmenin en büyük düşmanı karmaşıklık imiş. Berrak ve sade olduğunda düşünme, daha zevkli ve etkili hale geliyormuş. Ve altı şapkalı düşünme tekniği bize kesin, fakat saldırgan olmayan ifadeler sağlıyor. En önemlisi de, bu kavram, kişinin egosunu yada kişiliğini tehdit etmiyor. Altı şapka kavramından en fazla yararın sağlanabilmesi için herkesin oyunun kuralları hakkında bilgi sahibi olması gerekiyor. Örneğin, kendi fikirlerini ön planda tutup tartışmaya alışmış kişilerin şapkaların anlamlarını özümsemiş olmaları gerekiyor! Ve altı şapka kavramı, ancak insanlar arasında bir tür ortak dil haline geldiğinde verimli olabiliyormuş. ......... Şimdi sormamız gerekiyor... Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünü tehdit eden iç ve dış olayları dikkate aldığımızda başta siyasetçiler olmak üzere topluma yön veren kişiler, altı şapkalı oyunun kurallarını biliyor ve uygulayabiliyorlar mı? Bu konudaki somut örneklerden birini Anayasa taslağı ile ilgili tartışmalar oluşturuyor. İktidar, tartışmaya yol açacak biçimde, bir Anayasa taslağı hazırlatıyor. Muhalefet saldırıya geçiyor. Anayasa'nın değiştirilmesi mümkün olmayan maddelerinin değiştirilmesinin düşünüldüğü yazılıp çiziliyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk'le ilgili bir bir bilim adamı, bir Anayasa hukukçusu çıkıp ileri-geri laflar sarfedebiliyor. Toplumda yeni bir gerilim daha doğuyor. Ardından "türban" konusu ortaya atılıyor. Yeni bir tartışma daha kopuyor. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, bütün anayasalarda olduğu gibi, din ve vicdan özgürlüğü, eğitim hakkı, seyahat özgürlüğü ve benzeri temel hak ve özgürlüklerin değerlendirileceğini söylüyor. Çiçek, özellikle eğitim hakkı ile ilgili düzenlemelerin söz konusu olduğunu, getirilmesi düşünülen düzenlemeleri tüm boyutlarıyla tartışacaklarını açıklıyor. Anayasa tartışmaları sürerken, "Türkiye Malezya olur mu?" şeklinde çok derece saçma bir tartışma gündeme geliyor. Televizyonlar, bu konuda programlar yaparak konuyu tartışmaya açıyorlar. "Türkiye, Malezya olur mu?" sorusu kanımızca abeste iştigaldir. Türkiye Cumhuriyeti'nin laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olma vasfını yok etmeye kimsenin gücü yetmez! Korkular yaratarak bir yere varmak mümkün mü? Değil, tabi. Ama, yine de insanların ruhlarını kemiren korkular yaratmayı marifet sayanlar var. Dinlemeye, öğrenmeye açık bir toplum olmak zorundayız. Öğrenmek, enerji, tutku ve sönmeyen bir arzu gerektirir. İnsanları yönlendiren korku değil, tutkuları olmalı, diye düşünüyorum. Türkiye'nin özellikle siyasi alanda yaşadığı sorunları irdelediğimizde ister istemez sormak gerekiyor. Tek renkli şapkayla sorunlara yaklaşmak kime ne yarar sağlıyor? Ülkeyi yöneten, topluma yön veren siyasetçiler başta olmak üzere sivil toplum kuruluşları, topluma önderlik eden şahsiyetler ve ilim-bilim dünyasının önde gelen kişileri... Şapkanızı masanın üstüne koyun ve düşünün bakalım! Hangi renk şapkayla sorunlara yaklaşıyorsunuz? -----------------------------
Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.