Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
35,1454
EURO
36,5708
IMKB
9.673,000
ALTIN
2.957,640
 
Hava Durumu ANKARA
6 / 11 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
EĞİTİME BİR KATKIDA CAVİT TORUN’DAN
 Cahit Saraçoğlu 10 Haziran 2011 Cuma  
Türkiye’de 1980’lerden sonra ortaya çıkan “köşe dönmeci”, “fırsatı değerlendirmek için her şey mubah” mantığını elinin tersi ile itip, köşe dönmeci manteliteye tokat gibi şamar vuran insanların olduğunu görmek ne büyük mutluluk. AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cavit Torun’da bunlardan birisi olduğunu gösterdi. Torun, çocukluğunu geçirdiği Çermik ilçesinde yıllardır özlemini duyduğu bir hayalini gerçekleştirdi. İlçede kendi adıyla anılacak 8 derslikli bir ilköğretim okulu yaptırdı. Okulun 7 Kasım 2005 tarihinde açılışı yapılacak. Yaklaşık 300 bin YTL’ye mal olan okulun şu anda 85 bin YTL borcu bulunuyor. Ve bu paranın büyük bir kısmını kendisi karşıladı. 20 dönümlük arazi üzerine yapılan okul iki katlı ve 8 derslikli olarak yapıldı. 1200 metrekare kapalı alanı olan okulun arazisi hazine tarafından hibe edildi. Peki bu “köşe dönmeci” mantıktan para kazanma yolunu seçmeyen Cavit Torun kim? Köylerden yağ, peynir gibi malları toplayıp, il dışında satarak geçim sağlayan bir babanın 3’ü erkek beş çocuğundan en küçüğü. Daha ilkokulda iken babasının vefatı üzerine ailesinden en ufak bir maddi yardım görmeden büyümüş. “Liseye kadar bir kazağım, bir paltom hiç olmadı. İlk paltomu lisede okurken DSİ’nin yazın çalıştığım şantiyesinden aldığı 110 liranın 100 lirası ile edindim” diyerek yaşadığı sıkıntıyı dile getiriyor. İlkokulun ardından Diyarbakır İmam Hatip Okulu’nda yatılı olarak okumuş. “Okulda ne bir kalorifer, ne de soba bulunuyordu. Elbiselerimizle yatırıyorduk” derken gözleri doluyor Cavit Torun’un. 7 yıllık Yatılı İmam Hatip Okulunu başarılı olunca 6 yılda bitiriyor ve şimdiki adı İlahiyat Fakültesi olan İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’ne giriyor. Türkiye genelindeki ilk 15’inci sırada girince orayı da yatılı olarak okuyor. Fakat imam hatipliler üniversiteye giremeyince üniversite okumak için Elazığ Lisesi’nde 6 dersin farkını vererek lise mezunu olabiliyor. İslam Enstitüsünde 2 yıl devam ederken, üniversite sınavı ile İstanbul Hukuk Fakültesi’ne 1972 yılında giriyor. İki okulu birlikte sürdürüyor. Böylece orta ve lise bölümlü İmam Hatibi okuyan Torun, ikinci liseyi Elazığ’da okuduğu gibi, ardından iki üniversite eğitimi de alıyor. Hem İslam Enstitüsünü hem Hukuk Fakültesini okurken ise manifaturacıda tezgahtarlık yapıyor. Mahmutpaşa’dan mal alıp, Aksaray’daki işyerine taşıyor. Ardından 7 yıl Bingöl, Kars, Diyarbakır’da öğretmenlik yapıyor. Ta ki 1979 yılında avukatlık stajını bitirip avukat oluncaya kadar bu sıkıntıları sürüyor. 3 yıl boyunca hem avukatlık hem de öğretmenlik yapıyor. 1982 yılından itibaren avukatlığa başlıyor ve 24 yıllık avukatlığın ardından emekli oluyor. 53 yaşında kendisi gibi avukat bir erkek çocuğu ile işletme okuyan bir kız çocuğu babası olan Cavit Torun, çocukluk ve gençlik yıllarında yaşadığı sıkıntılar nedeniyle “güzel bir okul ve güzel bir çevreye her zaman özlem duydum. Bu özlemim yaşamım boyunca benimle idi” diyor. Çermik ilçesindeki okulu yaptırmayı kararlaştırdığında çocukluk arkadaşı meslektaşı avukat Mustafa Güran’a açıyor. Birlikte bu işe karar veriyorlar. Önce bir dernek kuruyorlar: “Cavit Torun İlköğretim Okulu Yaşatma Derneği” Çevresindeki insanlara bu okulun tamamını yapacak gücünün olmadığını belirterek, destek istiyor. Ancak destekleyen insan sayısı 3-5 geçmiyor. Ağırlıklı olarak okulun masrafları kendisinin boyunda kalıyor. Ondan sonra da başladığı işi bitirme kararı nedeniyle, geçim kaynağı olan kazandığı davaların parasını ve milletvekilliğinden aldığı maaşı bu işte harcıyor. “Eğitimin değerini, ancak sıkıntılarını yaşayan iyi bilir” diyen Cavit Torun, “Genç bir nüfusumuz var diye övünüyoruz. Ancak, çok cahil bir gençliğimiz var. ‘Kurtlar Vadisi’ne özenen, yer altı dünyasına özenen bir gençliğimiz var. Ancak eğitimimizin de kendi açığı var. Özgün ve yeterli bir eğitim veremiyoruz. İyi bir marangoz, iyi bir din adamı, iyi bir doktor yetiştirmeliyiz. Batıdan geri kalışımızın en büyük nedenidir yetişmiş insan gücümüzün olmaması. Almanlar ikinci dünya savaşında yıkılıp yerle bir oldular, ancak bugün dünyanın en gelişmiş ülkesi haline geldiler. Bunu nitelikli insan gücü ile yaptılar. AB sürecinin bu anlamdaki eksikliğimizi gidereceğini ümit ediyorum” diyor. Hükümetin 2006 yılında uygulamaya koyduğu 3 yıllık bütçede de en büyük payı eğitime ayırdığını belirtirken, “Ülkemiz insanına ve gelecek neslimize bırakabileceğimiz en büyük servet eğitimdir. Devlet Bakanı Ali Babacan gibi genç insanlarımızın olması gurur kaynağımız olmalıdır. Sayın Başbakanımız yerinde olsam, böyle gençlerden oluşan bir Bakanlar Kurulu oluştururdum. Dünyaya örnek teşkil ederdim” diyor. Evet şu anda TBMM’de Diyarbakır’dan AK Parti’den 4’üncü sırada seçilerek milletvekili olan Cavit Torun, Türkiye’nin her bölgesinde yaşanan eğitimdeki sıkıntıya kendi imkanlarını tamamen seferber ederek bir katkıda bulunuyor. Bu insanları alkışlamak hepimizin görevi olmalıdır. Esen kalın... 25/10/2005 [email protected]
Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.		  

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL		  
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva		  
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN		  
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu		  
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google		 Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.