Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
35,2605
EURO
36,7150
IMKB
9.927,000
ALTIN
2.962,460
 
Hava Durumu ANKARA
6 / 11 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
TÜRKİYE'DEKİ FENERİ SÖNDÜRENLER VE AKMAN
 Ercan Deva 10 Haziran 2011 Cuma  
Türkiye'de savcılar var mı? Elbette var. Peki Türkiye'de hükümet var mı? Elbette var. Şimdi bir soru daha.. Acaba, Türkiye'nin yurt dışındaki güvenirliğini ve itibarını ayaklar altına alan rezillik ve Frankfurt Eyalet Mahkemesi tarafından sonuçlandırılan Deniz Feneri davasının uzantıları konusunda neler yaşayacağız? Siyasetçilerin klasik bir yaklaşımı vardır. Bir yolsuzluk, bir usülsüzlük olayı ile karşılaşıldığında, olayın boyutları genişlediğinde, "Ucu kime dokunursa dokunsun, sonuna kadar gidilecek" derler. Ve o dedikleriyle kalırlar. Zamanla, olayın üstü örtülür! Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Almanya'da yaşanan Deniz Feneri olayının faillerinin hüküm giymelerine üzüldüğünü söylüyor. Böyle bir üslup bir bakana hiç yakışmıyor. Hani, neredeyse, oturup ağlayacak. Mahkeme'den kesin karar çıkıp bağış paralarının amaç dışı kullanılmasının kesinleşmesi ve olayın faillerinin mahkumiyetinden sonra, Bakanlığa bu dava ile ilgili hukuki yardımlaşma açısından bir görev düştüğünde, o görevin mutlaka yerine getirileceğini söylüyor.Bakan Şahin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma başlattığını da ekliyor. Alman hakim, Almanya'da yaşanan en büyük bağış skandalının gerçek suçluları konusunda Türkiye'den adres gösteriyor. Hakim, bütün iplerin Kanal 7'nin elinde olduğunu söylüyor. Zekeriya Kahraman, Mustafa Çelik, İsmail Karahan ve Zahid Akman'ın başsorumlular olduklarını öne sürüyor. Haklarında mahkemece hüküm bulunmadığı sürece herkesin suçsuz kabul edilmesi gerektiğine inanan bir kişiyim. Ancak, bu isimler arasında bulunan RTÜK'ün başkanlığına yapmakta olan Zahid Akman'ın konumunun farklı olduğunu düşünüyorum. Her fırsatta, TV'lerin daha nitelikli ve ahlaklı yayın yapmaları konusunda fikir yürüten Akman'ın bu görevinden kendi isteğiyle ayrılması en ilkeli davranış olacaktır. Hakkındaki iddiaların doğru olup olmadığı kesinleştikten sonra, eğer suç işlememişse, muzaffer bir komutan edasıyla tekrar Başkanlık görevine dönebilir. Ama, iddiaların ayyuka çıktığı bir ortamda o koltukta oturmakta ısrar etmek kelimenin tam anlamıyla yakışır bir tavır değildir. Şimdi gelinen noktada, Başbakan Erdoğan'ın izleyeceği tavır da kamuoyunda kesinlikle değerlendirilecektir. Bakalım Başbakan, muhalefetin salvo atışlarının artmasını beklemeden bu konuda kararlı bir tavır sergileyebilecek mi? Türkiye'de "feneri kimlerin söndürdüğü" mutlaka, ama mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Mazlumların ahını, bağışlarını alanlar, aheste aheste değil, hızla ortaya çıkarılarak cezalandırılmalıdır.
Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.