Corona belasından kurtulmak için bir haftadır eve kapandık
İşe yarayacağını umalım.
Bilim insanları da bu tür bir kapanmanın gerekliliğini aylardır dile getiriyordu.
Hatta belirlenen kapanma süresinin sorunu hafifletmekte yetersiz kalacağı, en az 28 günlük bir kapanmanın gerekli olduğu da ifade edildi.
Öyle sıkıntılı bir dönem ki...
Adeta aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık!
“Kapattım gitti” demek de görünürde kolay.
Ama ekonomik sonuçları dikkate alındığında bunu söylemek hiç de kolay değil.
Maharet ekonomide kapaklanmadan kapanma saplayabilmek. Peki böyle bir şansımız olduğu söylenebilir mi?
Bu süreçte, belli bir birikime sahip olanlar hariç, maaş ve ücretle geçinenler içinde durumu en iyi ya da en az kötü olanlar devlet memurları. İkinci sırada emekliler geliyor.
Bu kişiler zor geçiniyor olsalar da en azından belli bir gelire sahipler ve bu gelir garanti, hiçbir şekilde yok olmayacak. İşçi, her an işini kaybedebilir. Çalıştığı sürece para kazanabilen yevmiyelinin durumu daha zor.
Küçük esnafın durumu da sıkıntılı, çünkü işyeri idari kararla kapatılıyor, açık olsa bile müşteri sıkıntısı çok artacak. Hatta zaman içinde küçük işletmeler, KOBİ’ler bile sıkıntı yaşayabilir...”
Hiç kimse bu kapanmanın ardından sorunu atlatacağımızı söylemiyor tabii ki, söyleyemez de.
Bazı adımları atmakta geç kaldık ve şimdi onun hem can kaybı, hem ekonomik kayıplar yönüyle faturasını ödüyoruz.
Geçmişteki kısmi kapanmalarda da, şimdi kapsamı biraz daha geniş tutulmuşa benzeyen kapanmada da bazı kesimler "kapaklanmak" üzere
Görünür işsizlİğimiz yüzde 10’un biraz üstünde, ...
Ama TÜİK’in hesaplaması da gösteriyor ki bir anlamda geniş işsizlik diyebileceğimiz oran yüzde 30’u bulmuş durumda.
İşsiz tanımına sokulmayanlar da dikkate alınsa belki gerçek oran yüzde 35’i, 40’ı bulacak.
Bir ülkede çalışma çağındaki her üç kişiden birinin işsiz olması gündemde
Yani zaten pandemi öncesi de kapaklanmış durumdaydık, şimdi yerden kalkmaya hiç mecalimiz yok.
Uluslararası istatistikler de gösteriyor ki Türkiye pandemi süresince vatandaşına en az destek veren ülkeler arasında.
Hele hele bazı vatandaşların destekten yararlanması hiç mi hiç söz konusu değil.
Evlere temizliğe giden ve bu şekilde kazandığı birkaç yüz lirayla aile bütçesine katkıda bulunmaya çalışan kadınlar...
Garsonluk, komilik yapan üniversite öğrencileri...
Müzisyenler, işyerleri açık olmakla birlikte ciddi bir müşteri kaybı yaşayan berberler, kuaförler...
Üniversite kentlerinde kiraya verilemeyen ve boş kalan evler ve geliri biraz da bu kiraya bağlı olan insanlar...
Öncekilerden çok farklı olmayan ancak süresi uzun tutulan kapanma kemeri biraz daha sıkmaktan ibaret, hepsi o.
Umalım katlanılan fedakarlık işe yarasın.
Aksi halde 2021, 2020’den bile zor geçebilir.