Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,4248
EURO
36,4101
IMKB
9.484,000
ALTIN
2.835,370
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
YARGI MECLİS'İN YETKİSİNE MÜDAHALE ETMEMELİYDİ...
 Ercan Deva 24 Haziran 2011 Cuma  

Milletvekili genel seçimi sonuçlandırdı. Yüksek bir katılımın sonucu Meclis'in
aritmetiği yeni bir şekil kazandı. Ancak, önce Yüksek Seçim Kurulu, daha sonra
da bir mahkeme, seçim sonuçlarını hiçe sayan iki karar alarak ortalığı
karıştırdı.
 
Açık söylemek gerekirse, bağımsız milletvekili seçilen Hatip Dicle'yi sevmem.
Onun, Türkiye'nin birliği ve bütünlüğü konusunda hiç derdinin olmadığını da
biliyorum. Ancak, seçilip mazbatasını alan bir milletvekilinin bu hakkının
elinden alınması ancak ve ancak Meclis'in kararıyla olmalıydı. YSK'nın
Dicle'nin seçilme şartlarına sahip olmadığını tespit etmesi seçimden önce
gerçekleşmeliydi. Bu gelişme YSK'nın yaşanan hızlı gelişmelere ayak
uyduramadığının ve Meclis'te yapılması gereken bir işleme "varsın geç
olsun, işi biz bitirelim" mantığıyla davrandığının kanıtı olmuştur.
 
Bu gelişme ister istemez, çağdaş demokrasi açısından garabet sayılabilecek
yüzde 10'luk baraj engelini aşabilmek için bağımsız aday olan BDP'lilerin
sert tepkilerine yol açmıştır. Ve bu gelişme seçim sonrası, özlenen
uzlaşma kültürünün üzerine gölge düşürmüştür. Meclis'e gelmeme eylemi
gerçekleşirse, bunun  doğuracağı siyasi ve sosyal sonuçların gerilimi daha
da artıracağını görmek için kahin olmaya gerek yoktur.
 
YSK'nın çok tartışılacak bu kararının ardından gazeteci-yazar Mustafa Balbay
ile Prof.Mehmet Haberal'ın milletvekili seçilmelerine rağmen, mahkemenin
tartışmalı bir karardan sonra tahliyelerini reddetmesi ise hukukun
siyasallaşmasının en çarpıcı delili niteliğindedir. Başbakan, milletvekili
seçilmenin mutlaka tahliye anlamına gelmeyeceğini ifade ederek, mahkemenin kararından
önce beyanda bulunarak mahkemeye mesaj göndermiştir. Mahkeme
Başkanı'nın Balbay ve Haberal'ın tahliye edilmeleri gerektiği yolundaki
görüşüne karşın mahkemenin iki üyesi aksi yönde görüş belirterek
tahliyeyi önlemişlerdir. Balbay ile Haberal'ın haklarında isnat edilen suçla
ilgili hüküm giymemiş olmaları, suç sabit oluncaya ve hüküm giyinceye kadar
masumiyet ilkesi ile çelişmiştir. Hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığı bu
kararla rencide edilmiştir.
 
Bundan sonra Türkiye'de nelerin yaşanabileceğini izleyip göreceğiz. Ancak,
gerek YSK'nın gerekse mahkeme'nin aldığı kararlar tüm toplumu kucaklayan bir
Anayasa için çalışmaya başlayacak olan Meclis'te siyasi partiler arasında
uzlaşı kültürünü etkileyecek ve gerilimi hızlandıracak fitili ateşlemiştir.
Dileğimiz, Meclis'te sağduyunun hakim kılınması ve kazanılmış
hakların milletvekili seçilenlere sağlanması için gerekli yasal müdahalenin
hemen sonuca bağlanmasıdır. Aksine gelişmeler ise hiç kimseye yada
kuruluşa prim getirmez. Ve ülkede kaos yaşanması kaçınılmaz olur.

[email protected]

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.