Sözcü yazarı Saygı Öztürk, Gara operasyonuyla ilgili edindiği bilgileri köşesinde paylaştı.
Gara Dağı'na daha önce de çok defa çıkıldığını belirten Öztürk, "Gara'ya bugüne kadar askerimiz sanki hiç gitmemiş gibi gösteriliyor. Ömrü operasyonlarda geçmiş bir komutan, “Gara'ya çıkılmadı olur mu? Sadece ben en az 50 defa çıkmışımdır” diyor. Gidilip bir ay Gara'da kalındığı yıllar bile olmuş." ifadelerini kullandı.
Öztürk'ün bugünkü yazısının bir bölümü şöyle:
"Bölücü terör örgütünün 6 yıldır elinde tuttuğu asker ve polislerimizi bırakmamalarının nedeni, “Devletle pazarlık”, operasyonlarda askerimize karşı “Canlı kalkan” olarak kullanmak istemeleridir. Kurtarma operasyonları ilk kez de yapılmıyor. Zaho'nun Selamnişpala köyünde tutulan askerlerimiz sessiz-sedasız operasyonla kurtarılmıştı Kaldur dağında, Sinaht'ta da kurtarma operasyonları başarıyla sonuçlandırılmıştı. Bir operasyonun başarılı olması için sabırla beklenir, gözetlenir, fırsat olduğunda operasyon gerçekleştirilir.
Kurtarma operasyonları tabii ki büyük gizlilik ister. Yine deneyimli komutanlardan öğrendiğim, bu tür operasyonlara 3 taburla değil, bir-iki timle gidilir. Bir tim 12 kişiden oluşuyor. Helikopterle indirmenin en zayıf anı, iple inilmesidir. Üç askerimizin de iple inişleri sırasında şehit edildiklerini öğreniyorum.
“VUR” EMRİ VERİLDİ
Bölücü terör örgütü militanları kaçarken, kendileri için yük olacağını bildikleri asker ve polislerimizden kurtulmak ister. Bırakıp gitmek de işlerine gelmezdi. Şehit etmekle, Türkiye'nin böyle bir operasyonda başarılı olamadığı imajı da yaratmak istediler.
Askerlerimizi hiç beklemedikleri bir anda karşılarında bulan PKK'lılar, o telaş içinde örgütün sözde cezaevi sorumlusuna, o da örgütün başı Murat Karayılan'a ulaştı. Emir, “Öldürün, kurtulmaya çalışın” olduğu belirtiliyor.
Örgüt, Kandil'den talimat almadan böyle bir eylem yapamaz. Yapabilmesi için ya önceden “Asla sağ teslim etmeyin” “Olay anında talimatlandırılmış” ya da kendi inisiyatifiyle bu eylemi gerçekleştirmişlerdir. Sağ olarak ele geçirilen iki teröristten alınan ilk bilgiler, “Vurun” emrinin Murat Karayılan üzerinden geldiği yolunda.
“BAŞARILI” DEDİRTMEMEK İÇİN
Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda kıdemli Üsteğmen rütbesindeyken gazi olan ve emekliye ayrılan Abdullah Ağar, kurtarma operasyonunda askerin bütün riskleri göze alarak görevini yaptığını belirtti. 13 vatandaşımızın şehit edilmesinin nedenini Ağar, bize şöyle yorumladı:
“YPG-PKK'nın büyük bir kinle, hırsla, şehvetle yıllardan beri fiziki/ruhi işkence yaptığı, eli kolu, gözü, ayağı bağlı, canlı canlı mezara (mağaraya) gömdüğü biçare insanlarımızı katlederek şehit etmesinin tek bir nedeni var: Türk Özel kuvvetleri, Türk Ordusu, Türk Devleti ‘Başardı' denmemesi için.”
Operasyonda toplam 16 şehidimiz var. Tabii ki terör örgütüne de önemli kayıp verdirildi. Kuşkusuz bu yarım kalmayacak. Kış koşullarında iz sürmeye, operasyonlara devam. Hedef, Murat Karayılan ve örgütün üst düzey yöneticileridir. Devlet, bunun için ne yapılması gerekiyorsa yapacak."