Haaretz gazetesi, İsrailli savunma yetkililerine dayanarak verdiği haberde, "İsrail'in Mavi Marmara gemisi baskını nedeniyle Türkiye'den özür dilemeyi düşündüğünü" yazdı.

Benzer bir haber, birkaç gün önce İsrail'in Kanal 2 televizyonunda da yer almıştı.

Haaretz'in haberinde, savunma birimlerinin, "İsrail'in Türkiye'den özür dilemesi pahasına", Mavi Marmara olayı sonrasında İsrail ve Türkiye arasında oluşan krizin çözülmesi için giderek artan bir destek gösterdikleri belirtildi.

Savunma yetkilileri ile İsrail Adalet Bakanlığı arasında son birkaç haftadır süren iç değerlendirmelerde, "dikkatlice dile getirilmiş bir özrün, Türk örgütler tarafından İsrail Savunma Kuvvetleri subaylarına açılacak muhtemel davaları durdurup, meseleyi sonlandıracağının" öngörüldüğü kaydediliyor.

Mavi Marmara ile ilgili BM raporunun birkaç hafta sonra yayımlanacağına işaret edilen haberde, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un Türkiye ile İsrail arasında uzlaşma sağlanması için çaba gösterdiği de hatırlatıldı.

Raporda, Gazze Şeridi'ndeki İsrail'in deniz ablukasını "İsrail'in de iddia ettiği gibi" yasal bulunduğu, İsrail'in filoyu durdurma kararının hukuk kurallarına uygun olduğu, ancak bunu yaparken uyguladığı yolun sert şekilde eleştirildiği de öne sürüldü.

İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın, geçen günlerde özür dilenmesine alenen karşı çıktığı, böyle bir özrün İsrail'i aşağılayıp, ulusal gurura darbe olacağını söylediği, savunma yetkililerininse buna karşı, dilenecek bir özrün, İsrailli subay ve askerlerin karşı karşıya kalacakları hukuki sorunları engelleyeceğini dile getirdikleri kaydedildi.

Üst düzey savunma yetkilileri, gazeteye yaptıkları açıklamada, bölgedeki itibarı, İsrail'le geçmişteki ekonomik ilişkileri ve savunma malzemeleri satışı için yeni fırsatların ışığında, Türkiye ile ilişkilerini düzeltmede İsrail'in büyük çıkarı olduğunu belirttiler.

Bu görüşlerin, "İsrail Savunma Bakanlığının resmi tutumunu temsil etmediği" de vurgulanmasına rağmen, haberde, Savunma Bakanı Ehud Barak'ın geçen hafta Kanal 1 televizyonuna yaptığı açıklamaya yer verildi. Barak, konuşmasında, "Stratejik açıdan, Türkiye ile ilişkilerdeki pürüzleri gidermek çıkarımızadır. Ulusal gurur tabii ki önemlidir, ama sonuçta bu konuyla ilgili başka çıkarlarımız da var. Suriye, İran, Lübnan ve Hamas'la ilişkili sorunlarda Türkiye önemli rol üstlenebilir" demişti.