İşte Kalın'ın açıklamalarından satır başları:
.“Zeytin Dalı harekatında etkisiz hale getirilen terörist sayısı 1780’e ulaşmış durumda. Esad güçleri ile PYD YPG arasında bur yakınlaşma yaşandı diye. Sahada dün yaşanan hadise şudur, Halep civarından gelen 20-30 kişilik bir grubun girme girişimi oldu. Burada iddia edildiği gibi bir anlaşma söz konusu değil. Rejim veya başka bir unsurun bu yönde atacağı adımların mutlaka ciddi sonuçları olacaktır.
Ele geçirilen bilgiler tutanaklar buranın bir yeni ‘Kandil’ yapılmak istendiğini ortaya koyuyor.
Doğu Guta’daki masum sivillerin öldürülmesi asla kabul edilemez, insani dramın artık sona erdirilmesi gerekir.
FETÖ meselesinde ABD’den somut adımlar bekliyoruz. Hukuk kuralları çerçevesinde gerekli somut adımların atılmasını bekliyoruz. Hakkında davalar bulunan ve şu anda ABD’de bulunan kişilerin Türkiye’ye iade edilmesini bekliyoruz.
Irak’ta PKK terör örgütüne karşı ABD’nin sağlayacağı istihbarat teklifinin gerçekleşmesini bekliyoruz ki bunu kendileri teklif etmişlerdi.
Şu anda Şam yönetimi ile doğrudan temasımız yok. Dolaylı bir temasımız olabilir. Fakat olağanüstü durumlarda istihbarat birimlerimiz doğrudan ya da dolaylı olarak bir temas kurabilir. Ama doğrudan bir Ankara-Şam arasında bir temas trafiğimiz söz konusu değil.
Sayın Cumhurbaşkanımızın güzel isimlendirmesiyle yeni bir siyasi ortam oluştu. Bu ittifak üzerinde mutabık kalındı. 16.00 gibi sanırım bir basın açıklaması yapacaklar.
Dünkü görüntüler biraz propaganda-şov amaçlı yapılıyor. Bu askeri planlamalar konusunda bizim askeri kararlılığımız konusunda hiçbir etkisi yoktur. Orada YPG/PYD’ye destek amacıyla atılan her adım bizim için hedeftir.
Cumhurbaşkanımız ‘Zina’ konusunda çalışma talimatı verdi. Bununla ilgili çalışma yapılınca açıklanır.
ABD Dışileri Bakanı Tillerson ile Türkiye görüşmesini muhalefetin eleştirmesi konusunda bir soruya;
Üzerinde mutabık kalınan çerçeve adım atacağımız yürüyeceğimiz bir zemin oluşturmalıdır. Sonum adımları görmek koşuluyla devam edeceğiz bunu muhalefet de görecektir.
Sayın Kılıçdaroğlu ‘devlet devre dışı kalmıştır’ dedi, devlet not tutucu mudur, mütercim midir. Bazen bu tür konularda tercüman alınmaz. Bu görüşmeye verilen önemin belirtisidir. Bazen tercümeyi ben yaparım. İlla her görüşmede bir not tutucu olması söz konusu değildir. ‘Tam baş başa’ diye bir uygulama vardır.”