İngiliz hükümeti ise aksi görüşü savunuyordu.Yüksek Mahkeme, İngiltere'de uzun süredir merakla beklenen kararı 3'e karşı 8 oyla aldı.
Mahkeme, kararı ile Brexit referandumunun sonucunu yok saymasa da, İngiltere'nin AB'den nasıl ayrılması gerektiğini belirlemiş oldu.
İngiltere Başbakanı Theresa May'in sözcüsü, mahkeme kararının hükümetin tavrını değiştirmeyeceğini, Brexit sürecine planlandığı gibi Mart ayı sonundan önce başlanacağını söyledi.
İngiliz hükümeti, Lizbon Antlaşması'nın AB'den çıkmayı düzenleyen 50'nci maddesini tek başına yürürlüğe sokup, Parlamento onayı olmaksızın müzakerelere başlamak istemişti.
Yüksek Mahkeme bugünkü kararında İngiliz hükümetinin Brexit sürecine başlamak için İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda özerk yönetimlerinin onayına ihtiyaç duymadığına da hükmetti.
İLK KARAR KASIM AYINDA AÇIKLANDI
Yüksek Mahkeme Kasım ayında İngiltere'nin Brexit müzakerelerine Parlamento onayı olmadan başlanamayacağına hükmetmiş, hükümet bu karara itiraz etmişti. İngiliz hükümeti; dış ilişkiler, savunma ve milli güvenlik alanlarında kendisine yetki veren 19. yüzyıldan kalma bir uygulamayı gerekçe göstererek, aksi görüşü savunuyordu.
Konuyu Yüksek Mahkeme'ye taşıyanlar ise hükümetin Parlamento onayı olmadan yetkilerini kullanmasının uygun olmadığını vurgulamışlardı.
"HALKIN KARARINA SAYGI DUYUYORUZ"
Yüksek Mahkeme Başkanı David Edmond Neuberger, halkın katılımına açık olan oturumda kararlarını açıkladı.
David Edmond Neuberger, 23 Haziran 2016'da yapılan referandumda alınan karara saygı duyduklarını vurguladı.
Ancak Neuberger, İngiltere'nin AB'ye girerken ve AB ile ilişkileri sırasında anlaşmaların Parlamento onayından geçtiğini, Birlik'ten çıkma kararı sırasında da Parlamento onayına ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Mahkeme kararının ardından hükümet adına konuşan Başsavcı Jeremy Wright ise 'hükümetin bu karardan ötürü hayalkırıklığına uğradığını ancak karara uyacağını' belirtti.
İSKOÇYA ÖZERK YÖNETİMİ BREXIT'E KARŞI
İngiltere'de ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Jeremy Corbyn, referandumun sonucundan dolayı tasarı Parlamento'ya geldiğinde onaylayacaklarını söylese de partisinden çok sayıda milletvekilinin tasarıya karşı çıkması bekleniyordu.
İskoçya Özerk Yönetimi'nın Brexit Bakanı Mike Russell ise İskoç Ulusal Partisi SNP'nin, 50'nci maddenin yürürlüğüe sokulmasını hiçbir şekilde desteklemeyeceğini açıkladı.
MAY, BREXİT STRATEJİSİNİ AÇIKLAMIŞTI
İngiltere Başbakanı Theresa May ise uzun süredir merakla beklenen ülkesinin Brexit stratejisini geçen hafta açıklamıştı. Strateji, AB ile müzakerelerde ulaşılması amaçlanan 12 hedeften oluşuyor. May, Brexit'in nihai hedefinin AB ile İngiltere arasında yeni, pozitif ve yapıcı bir ortaklık kurulması olduğunu söylemiş, bu kapsamda AB'den ayrılmanın ortak pazardan çıkmak anlamına geldiğini belirtmişti. May, aynı zamanda Avrupa Adalet Divanı'nın İngiltere üzerindeki hükmünün biteceğini ifade etmişti.
Theresa May, daha önce yaptığı açıklamalarda ise Lizbon Anlaşması'nın 50'nci maddesini Mart ayı sonunda devreye sokacağını söylemişti.
İNGİLİZ STERLİNİ DEĞER KAYBETTİ
Mahkeme kararının açıklanmasının ardından İngiliz Sterlini, Amerikan Doları'na karşı yüzde 0,6 değer kaybederek 1,246 dolar seviyesine indi.
Karardan önce Sterlin, Amerikan Doları'na karşı, son beş haftanın zirvesindeydi.
bbc türkçe