Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
35,5699
EURO
36,6196
IMKB
9.963,000
ALTIN
3.097,680
 
Hava Durumu ANKARA
1 / 6 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
“BELEDİYELERİN MALİ PERFORMANSLARI KARNEYLE İZLENECEK
“BELEDİYELERİN MALİ PERFORMANSLARI KARNEYLE İZLENECEK
 
-Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, belediyelerin mali performanslarını izleyip, bunu şeffaf bir şekilde raporlanacağı bir sistem üzerinde çalıştıklarını açıklayarak, belediyelere bir bakıma mali karne vereceklerini söyledi. Babacan, sistemin özellikle oy veren vatandaşların daha bilinçli bir şekilde bu tercihini kullanmaları açısından da önemli olacağını kaydetti.
 
22.10.2009 - 07:50
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ankara Bilkent Otel’de düzenlenen II’inci Yerel Yönetimlerin Mali Yönetim Forumu’nda yaptığı konuşmasında, mali performansın belediyeler açısından çok önemli bir konu olduğuna dikkat çeken Babacan, belediyelerin mali performansının takip edilmesi ve raporlanmasının önümüzdeki dönemde önem verdikleri bir çalışma alanı olduğunu vurguladı. Bu konuda birçok şikayetle karşılaştıklarını belirten Babacan, şöyle dedi:
“Bazı belediye başkanlarımız geliyor, diyor ki ben hesabıma, kitabıma çok dikkat ediyorum, fazla borçlanmıyorum. Hatta içlerinde denk bütçe ile gidiyorum diyenler var. Fakat bizim bu mali açıdan dikkatli olmamız, kendimize bir bakıma çekidüzen vermemiz pek de karşılığını bazen bulmuyor. Nihayetinde halk yatırım oluyor mu, işte yollar düzgün mü, çöpler toplanıyor mu, ona bakıyor. Benim defterimde kaç TL borç yazmış, pek ona bakmıyor. Önümüzdeki dönemde merkezi yönetimin belediyelerimizin mali performanslarını izleyip, bunu şeffaf bir şekilde raporlamasına yönelik bir sistem üzerinde de çalışıyoruz. Yani bir bakıma bir karne, mali karne. Bu özellikle oy veren vatandaşlarımızın daha bilinçli bir şekilde bu tercihini kullanmaları açısından da önemli olacaktır diye düşünüyorum. Aksi halde başkanlar arasında, dönemler arasında haksızlıklar da oluyor. Yüklü borç çekip, harcayıp bir şeyler işler ortaya koyan başkan başarılı gibi görünüyor ama bir sonraki gelen başkana bıraktığı o borç yükü, hiçbir suçu olmadığı halde bir sonraki başkanın sırtında yıllarca ağır bir yük olarak kalabiliyor. Burada da adaleti tesis etmemiz gerektiğini ben düşünüyorum.”
-“FORUMU YEREL YÖNETİMLERİN YARARLANACAĞI TOPLANTILAR DİZİSİ HALİNE GETİRDİK”-
Babacan, geçen yıl 150 kadar katılımcıyla gerçekleştirilen ilk Yerel Yönetimlerin Mali Yönetim Forumu’nun ardından, katılımcıların özellikle borçlanmanın yasal ve kurumsal çerçevesi konusunda verilen bilgilerin kendileri için çok faydalı olduğunu ve Forumun bundan sonra her yıl düzenli olarak yapılmasının çok iyi olacağını söylediğini anımsatarak, “Bu talepleri göz önünde bulundurarak bu Forumu her sene düzenlenen, yerel yönetimlerin gelişiminin önünü açacak, fikri anlamda katkıda bulunacak bir toplantılar dizisi, bir toplantılar serisi haline getirmeye karar verdik. Konu yerel yönetimler ve para olunca bu toplantıların her yıl, muntazam olarak devam etmesinin herkes için ben de son derece faydalı olacağını düşünüyorum” diye konuştu.

-“DÜNYADA KLASİK YÖNTEMLER TERKEDİLDİ”-
Geçen yılki Forumda yerel yönetimlerin borçlanma politikaları ele alındığını dile getiren Babacan, bu yılda gerek kamu gerekse de yerel yönetimlerin talepleri doğrultusunda yerel yönetimlerimizin yatırım harcamalarını
karşılamak amacıyla kullandıkları ya da kullanabilecekleri borçlanma dışındaki finansman yöntemlerinin ele alınacağına değindi.

Klasik finansman yöntemlerine bakıldığı zaman ya bütçedeki gelirin harcanacağını ya da borçlanılacağını belirten Babacan, “Zaten bir bütçe açığı veriliyorsa herhangi bir belediyede bu ancak borçlanma suretiyle verilecek. Aksi halde gelir olmadan gider yapmanın yolu klasik anlamda borçlanmadır. Ancak bu klasik çerçevenin biraz dışında artık düşünmeye başlamamız gerekiyor. Merkezi hükümetten biraz gelirim olsun, ben bunu harcıyayım, param bitince de gideyim bir yerlerden borç bulmaya çalışayım. Bu çerçevenin değerli arkadaşlar mutlaka dışına çıkmamız gerekiyor. Dünyadaki iyi ülke uygulamalarına baktığımızda da bu klasik yöntemler dışındaki yöntemlerin artık çok daha yaygın hale geldiğini görüyoruz” diye konuştu.

-YEREL YÖNETİMLERİN DAHA GÜÇLÜ BİR YAPIYA KAVUŞMASI YERİNDEN YÖNETİMİN GEREĞİ”-
Yerel yönetimlerin demokratik yapılanmanın temel kuruluşları olduğunu ve iradesini kullanan vatandaşlar ile bu iradeyle iş başına gelenlerin belki de iç içe, yan yana sürekli beraber oldukları demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru olduğunu vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti:
“Yerel yönetimlerimizin daha güçlü bir yapıya kavuşmaları aslında bizim yerinden yönetim anlayışımızı da temel bir gereğidir. Türkiye artık 70 milyonun üzerindeki nüfusuyla ve hızla gelişen ekonomik, sosyal, siyasi yapısıyla tek bir noktadan idare edilemeyecek kadar büyük bir ülkedir. Mutlaka zaman içerisinde şu andaki mevcut yetkilerden, imkanlardan da fazlasını bizim yerel yönetimlere devretmemiz ve sorunlara mahallinde çözüm üretip, hızlı çözüm üretme anlayışını Türkiye’de mutlaka daha fazla yaygınlaştırmamız gerekiyor. Biz bunun bilinci ile Hükümet olarak yerel yönetimlerimizin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi için kapsamlı bir reform çalışması yürütüyoruz. Yerel yönetimler reformu bizim Hükümet programımızın en önemli unsurlarından bir tanesidir. Şöyle bir bakacak olursanız bizim partimizin kurulduğu ilk günlerde yani parti programından tutun, daha sonraki kurulan her bir Hükümetimizin Hükümet programında da bunu çok açık görüyorsunuz.”
-YEREL YÖNETİMLERE YÖNELİK 2003’TEN BU YANA YAPILANLAR-
Babacan, hükümetin yerel yönetimlerle ilgili yaptıklarını şöyle sıraladı:
“2003 yılında Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasasını çıkarttık ve yerel yönetimlerin reform ve yeniden yapılanma sürecine böylece ivme kattık. 2005 yılından itibaren çıkarılan Büyükşehir Belediyesi Kanunu, Belediye Kanunu, İl Özel İdaresi Kanunu ve Mahalli İdare Birlikleri Kanunları ile bu süreç hızlı bir şekilde devam etti. Tüm bu kapsamlı ve köklü yasal düzenlemelerle yerel yönetimlerde yetki devri, şeffaflık, hesap verilebilirlik, etkin yönetim, denetim ve katılımcı yönetim gibi konularda da önemli mesafeleri bugüne kadar kat ettik. 2008 yılında çıkarttığımız İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkındaki Kanun da yerel idarelerimize genel bütçeden ayrılan kaynak tutarını önemli bir ölçüde artırmış olduk. Böylece yeniden yapılanma sürecinin temel unsurlarından olan kaynak artırımı hususunda önemli adımları tamamlamış olduk. Bir yandan da Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartında yer alan yerel yönetimlerin görevleri ile orantılı mali kaynaklarla donatılmaları şartına uyum sağlamış olduk.”
-YEREL İDARELERİN MERKEZİ İDARE VERGİ GELİRLERİNDEN ALDIKLARI PAY YÜZDE 11 ARTTI-
Yeni düzenleme ile yerel yönetimlerin 2009 yılının Ocak-Haziran döneminde merkezi idare vergi gelirlerinden aldıkları payların bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11 oranında artış sağladığını belirten Babacan, bu gerçekleşmenin 7.2 milyar TL olduğunu söyledi. Konjonktürel olarak bakıldığında bu artışın anlamının ve öneminin daha iyi anlaşılacağına değinen Babacan, “Zira bu yüzde 11’lik artış, krizin etkilerinin yoğun olarak hissedildiği ve merkezi yönetim vergi hasılatının yüzde 4.4 azaldığı bir dönemde gerçekleşti. Bir de düşünün ki bu yasayı geçen sene çıkarmamış olsaydık bütçelerinizin durumu bu sene nasıldı? Dolayısıyla gelecek seneyle beraber, ki bizim Orta Vadeli Programımızdaki öngörümüzde o şekilde, ekonomimizde toparlanmanın hızlanması, vergi gelirlerinin artması belediyelerimizin merkezi hükümetin gelirlerinden aldığı paylar konusunda da önümüzdeki sene için çok daha iyi bir tabloyu ortaya koyacaktır. Bizim beklentimiz bu yönde” dedi.

-YEREL YÖNETİMLERİN ÖZ GELİRLERİ ARTIRILACAK-
Devlet Bakanı Babacan, gündemlerinde yerel yönetimlerle ilgili önemli reformlar olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yerel yönetimlerde kurumsal yönetişim ilkelerinin geçerli kılınması, mali disiplinin tesisi, saydamlığın artırılması, istatistik kalitesinin daha iyi hale getirilmesi gibi hedefler bizim Orta Vadeli Programı’mızda da açık bir şekilde ortaya koyduğumuz hedeflerdir. Ayrıca yerel yönetimlerin öz gelirlerinin artırılarak mali yapılarının güçlendirilmesi hedefi de 2009 yılı Programında makroekonomik istikrarın kalıcı hale getirilmesine yönelik tedbirler arasında bulunmakta. Yani geçen sene, o yasanın aslında bir bölümü gerçekleşti. Bir bölümü sonraya bırakılmıştı. İşte önümüzdeki dönemde ki bir, iki hafta içerisinde biz bunu Meclise sevk edecek durumdayız, yasal çerçeve önemli ölçüde tamamlanmış durumda. Yerel yönetimlerimizin öz gelirlerini artırmak için daha fazla kendilerine enstrüman sağlamak ve daha geniş bir alan açmak önümüzdeki dönemde yapacağımız çalışmalar içerisinde yer alacak.”
-YEREL YÖNETİMLERİN HİZMET KAPASİTESİNE YÖNELİK ÇALIŞMALARI SÜRECEK-
Bakan Babacan, yerel yönetimlerimizin hizmet kapasitelerinin geliştirilmesine yönelik çalışmaların sürdüğünü belirten Babacan, Orta Vadeli Programda yine yerel düzeyde kurumsal yapıların oluşturulması, merkezi yönetim ve yerel yönetimler arasındaki işbölümünün etkinleştirilmesi ve etkin denetim mekanizmalarının kurulmasının bu çerçevedeki öncelikleri arasında yer aldığını söyledi.

Ancak yerel yöneticilerin de günün şartlarına uygun çağdaş bir yönetim anlayışıyla hareket etmeleri, merkezi yönetim tarafından atılan tüm bu adımların hedeflenen sonuçları doğurabilmesi açısından kritik önem taşıdığını vurgulayan Babacan, merkezi hükümet olarak, yerel yönetimleri her açıdan güçlendirecek adımları atmaya ve gereken katkıyı sağlamaya önümüzdeki dönemde de aynı kararlılıkla devam edeceklerini bildirdi.

-BORÇLANMA DIŞI FİNANSMAN YÖNTEMLERİ DEĞERLENDİRİLECEK-
Bu yılki Forumda, yerel yönetimlerin karşı karşıya kaldıkları gelir-gider dengesizliklerini, son yıllarda hızlı nüfus artışı ve yoğun yapılaşma ile artan yatırım ihtiyaçlarını da dikkate alınarak borçlanma dışı finansman yöntemlerini değerlendireceklerini kaydeden Babacan, borçlanma imkanlarının daraldığı, dünyada küresel krizin etkilerinin sürdüğü bu günlerde yerel yönetimlerin alternatif finansman yöntemlerini ele almaları, yatırımlarını aralıksız sürdürmeleri açısından da büyük önem taşıdığını söyledi.

-İKİ ALTERNATİF FİNANSMAN ÜZERİNDE DURULUYOR-
Babacan, bugünkü toplantıda yerel yönetimlerin karşı karşıya olduğu temel alternatif finansman yöntemlerine yönelik olarak özellikle kamu özel sektör işbirliği ve hibeler ile, arazi satışı ya da kiralama yolu ile finansman temini, kalkınma fonları da diğer alternatif finansman yöntemlerinin bulunduğunu bildirdi. Bugün özellikle hibeler ve kamu özel sektör ortaklığı yani PPP denilen kamu ile özel sektörün beraber geliştirdiği yatırım modelleri üzerinde durulacağının altını çizen Babacan, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Yerel hizmet sunumunda kamu kaynaklarının yanı sıra yatırımların özel sektörün desteği ile gerçekleştirilmesi Türkiye’de gittikçe daha sık kullanılan bir yöntem haline gelmekte. Bu çerçevede çevre, konut, ulaşım, su, kanalizasyon ve katı atık yönetimi gibi yerel idarelerimizin alt ve üst yapı projelerinin hayata geçirilmesinde özel sektörün finansman imkanlarının yanı sıra teknoloji ve bilgi birikiminden de yararlanılması önem taşıyacaktır. Ayrıca özel sektör ile işletme ve uygulama konusunda da işbirliği yapılmakta. Bu yöntem, en önemlisi bütçe faydası olmak üzere pek çok avantajı içinde barındırmakla beraber tabi riskleri de içermekte. Bu risklerin de kamu ile özel sektör arasında dengeli ve etkin dağılımının sağlanması bu modelin başarısının temel özelliği. Yani kamu ile özel sektör, tamam, işbirliği içerisinde projeler gerçekleştirsinler, özel sektör kazansın, kamu da kazansın ki ben bu projeleri “kazan-kazan” projesi olarak görüyorum. Ama tabi risklerin de adil bir şekilde paylaşılması bu modeller içerisinde büyük önem taşıyor. Diğer ülkelerde aktif uygulama alanı olan kamu özel sektör işbirliği modellerinin yerel yönetimlere tüm yönleri ile tanıtılması ve yerel yönetimlerimizce de uygulanabilir olması büyük önem taşıyor. Forumda ele alınacak diğer bir önemli finansman yönteminin ise gerek Avrupa Birliği gerekse de başka uluslararası kuruluşlar tarafından sağlanan hibeler olacak.” (ANKA


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


BENZİN'E BÜYÜK ZAM!

DANIŞTAY, TİCARİ OTO'DA EK VERGİ'Yİ GEREKSİZ BULDU

KÖPRÜYE, SİGARA'YA BENZİN'E ZAM!
»  "AHMET ERTÜRK KODESE GİRECEK"
»  VATANDAŞA 'YAZ CEZAYI, KURTAR VAZİYETİ'
»  DYH'NİN BANKA HESAPLARINDAKİ HACİZ KALDIRILDI
»  ALMANYA'DA ŞERİAT BANKASI
»  ZİRAAT BANKASI GENEL MÜDÜRÜ DE KEY MAĞDURU ÇIKTI
»  HANGİ MEMUR, NE KADAR MAAŞ ALACAK?
»   2010 BÜTÇESİ 286.9 MİLYAR TL
»  BU REKLAMLARA YASAK GELDİ
»  5 TON AYAKKABIYI KİLO İLE SATACAK
»  EN ÇOK MAAŞI KİM ALIYOR?
»  KONUT KREDİLERİNDE FAİZ DÜŞTÜ, VADE UZADI
»  MEMURA İKRAMİYE, EMEKLİYE DE ZAM YOK!
»  TÜSİAD BAŞKAN BULAMIYOR!
»  YENİ VERGİ SİSTEMİ ÇOK CAN YAKACAK
»  BORSA COŞTU, DOLARDA YENİ DİP
»  İŞTEN ATILAN ARKAŞLARINI ZİYARETE GİTTİLER KOVULDULAR
»  KÜRESEL KRİZ İŞSİZLİĞİ KÖRÜKLEDİ
»  MEMURLARA YOLLUK MÜJDESİ
»  ODTÜ VE GAZİ ÜNİVERSİTESİ, PERSONEL ALACAK
»  DOLAR, TEPETAKLAK OLDU
»  BENZİN FİYATLARI ZAMLANDI, İŞTE YENİ FİYATLAR
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.