Hanımlar Eğitim ve Kültür Vakfı'nca düzenlenen Gökkuşağı Platformu Toplantısı'na katılan Şahin, Bakanlık kurulduktan sonra ilk toplantıyı da burada yaptıklarını hatırlatarak, aslında mavi kubbe altında herkesin kardeşler topluluğu olduğunu ve herkesin kendi görev alanları içerisinde yapmak istediği hedefleri bulunduğunu söyledi.
Bu makamları bir emanet olarak gördüklerini belirten Şahin, 'Makamın sorumluluk alanı içerisinde de sorunları çözmeye çalışıyoruz' dedi.
Arkadaşlarıyla birlikte haftanın 7 günü, 24 saat toplumun hizmetkarı olarak çalışmaya devam ettiklerini aktaran Şahin, 'Tabi hepimizin çok iyi bildiği önemli bir şey var. Bilgi ve teknoloji çağında sermaye, bilgi çok çok hızlı bir şekilde yayılıyor. Bunun olumlu ve olumsuz yanları var. Sonuçlarını hep beraber yaşıyoruz. Dolayısıyla olumlu tarafı güçlendirmek için platformlar hazırlamalıyız' diye konuştu
Aile değerlerinin toplumun en önemli değerleri olduğunun altını çizen Şahin, 'Bizim aile kurumumuzun, gelecek nesillerimizin sağlıklı yetişmesi için çok kudretli bir şekilde devam etmesi gerekiyor. Bu nedenle Aile ve Toplum Genel Müdürlüğü bizim bakanlığımız döneminde yeniden yapılandırıldı. Bu bakanlık bir devlet bakanlığı olmaktan çıkarıldı, hem idari hem mali yönden güçlü bir bakanlığa dönüştürüldü. Aile değerlerimizi koruyucu tedbirleri almaya devam ederken, bir taraftan çözülmelere karşı, boşanmalara karşı ne tür tedbirler alabiliriz, hangi noktada adım atmamız gerekiyor, bunun çalışması ve gayreti içindeyiz' şeklinde konuştu.
-Görsel yayınların etkisi-
Bu çerçevede gerçekleştirdikleri projelerden birinin evlilik öncesi eğitimi olduğunu belirten Şahin, Belediyeler Birliği ile birlikte eğitim seti oluşturduklarını, eğitim setiyle evlenmeden önce gençlerin gerekli bilgi ve donanıma sahip olması için bir altyapı oluşturacaklarını ve müracaat eden gençlerin, evlilikte hukuk ve eğitim gibi konularda destek alabileceğini söyledi.
Hangi tarafa ne düştüğünü belirlemek için çalışmalar başlattıklarını kaydeden Şahin, 'Bir taraftan, özellikle boşanmanın nedenleri üzerinde 2011'de çok önemli bir aile araştırması yaptık. Bu araştırma sayesinde aile birliğini koruyacak tedbirleri nasıl alabiliriz? Medya üzerinden, bilgi ve teknoloji çağı üzerinden baktığımız zaman, bir taraftan medya okur yazarlığımızı artırırken, bir taraftan sivil toplum kuruluşu olarak kendi gücümüzü kullanarak, halkımızın gücünü kullanarak, buradaki bilinci ve farkındalığı artırmak ve gerekli işbirliğini yapmamız gerekiyor' dedi.
Bakan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Aile araştırmasında çok net gösteriyor. Boşanmalarla ilgili süreçte elimizdeki bilgilere göre, yaklaşık yıllık 500 bin evlenme oluyor. 500 bin evliliğin olduğu bir ortamda 100-110 bin boşanmanın, ayrılığın olduğu bir Türkiye ile şu anda karşı karşıyayız. Yaptığımız araştırmada, boşananların yüzde 80'inin yeniden evlendiği, yüzde 12'sinin ise ayrıldığı eşiyle tekrar evlendiği sonucuyla karşılaştık. Dolayısıyla burada boşanma öncesinde Adalet Bakanlığı'yla birlikte, bu çalışmayı güçlendirmek için bu çalışmamızı tamamlayacağız. Ailenin birlikte yaşaması artık mümkün olmayacak duruma geldiğinde de, eşler bundan en az zararla nasıl çıkabilir, onun hesabını yapacağız. Şu an onun gayreti içerisindeyiz. Araştırmadan elde ettiğimiz çok önemli bir tespit var. Boşanmaların nedenleri arasında görsel yayınlar önemli bir yer tutuyor. Bilgi ve teknoloji çağının birçok olumlu yanı olmasına rağmen bu tür zararlı etkilerinin olduğunu da görüyoruz. Toplumun yüzde 80'i bu tür yayınlardan rahatsız olduğunu söylüyor. Ama bize gelen RTÜK'e şikayet oranı yüzde 2.5.'