Tartışma yaratan şahitlik hakkında askeri kaynakların bazı gerekçelerden bahsettiğini belirten Çevikcan, "Akar'ın hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de Bayraktar ailesi tarafından nikâha davet edildiğini" söyledi. Askeri kaynakların, eleştirilerin temelinde TSK’nın yıpratılması maksadını taşıdığını, insani, ahlaki, vicdani olmaktan uzak eleştiriler yapıldığını düşündüğünü" aktaran Çevikcan, "Bütün devlet erkanının katıldığı bir nikahta bulunarak şahitlik yapmanın ve TSK’nın gücünü artırmak için çaba gösteren genç bir mühendise bu yolla askerin teşekkürünün iletilmesinin insani bir görev, vicdani bir sorumluluk olduğu değerlendiriliyor. Diğer yandan 'başkomutan' sıfatını taşıyan Cumhurbaşkanı’nın davetini kabul ederek insani bir görevin yerine getirilmesinin de aynı kapsamda değerlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor" dedi.
Çevikcan'ın Milliyet'te "Şahitliğin gerekçeleri" başlığıyla yayımlanan (16 Mayıs 2016) yazısı şöyle:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan ile Selçuk Bayraktar’ın önceki gün İstanbul’da gerçekleştirilen nikah töreni, medyanın ve kamuoyunun ilgisinin odağındaydı.
Nikahla ilgili medyada birçok yazı ve haber yer aldı, sosyal medyada binlerce mesaj paylaşıldı.
Yaşananlar, davetliler, gelin ve damat, törenin nasıl geçtiğinin yanında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın nikah şahitlerinden biri olması ayrıca tartışıldı.
İstanbul’daki nikahtan bir gün önce 8 askerin şehit olması, nikahın olduğu gün şehit cenazesinin de kaldırılması Orgeneral Akar’la ilgili bir bölümü çok sert eleştirilere, nikaha katılmasının doğru olup olmadığı yönünde tartışmalara yol açtı.
Törenin hemen ardından tartışmaların Ankara’ya yansımalarına, başkentte dile getirilen iddialara nasıl bakıldığına yanıt aradım.
Kaynaklar, Akar’ın nikaha katılması ve şahitlik yapması konusunda birden çok nedene işaret etti.
Siyasi kimliklerden bağımsız
Bunların başında, Akar’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra siyasi kimliklerden bağımsız biçimde Bayraktar ailesini de yakından tanıması geliyor.
Bayraktar ailesi, yerli, silahsız-silahlı insansız hava aracı üretimi konusunda uzun yıllardır çalışıyor.
Bu çalışmaların başında ise Sümeyye Erdoğan ile evlenen Selçuk Bayraktar var.
Akar’ın hem Selçuk Bayraktar hem de babası Özdemir Bayraktar’la tanışıklığı da uzun yıllara dayanıyor.
Bayraktar ailesinin şirketi tarafından yapılan silahsız İHA’lar TSK tarafından kullanılıyor.
Silahlı İHA’ların ise testleri yapılıyor.
Asker, riskli bir alan olarak değerlendirilen insansız hava araçları konusunda çalışan Selçuk Bayraktar’ı yakından tanıyor ve çalışmalarını da yakından izliyor.
Bayraktar’ın, TSK’ya 5 ila 10 yıl içerisinde büyük fayda sağlayacak bir alanda elini taşın altına koymuş nadir isimlerden biri olduğunu düşünüyor.
Yerli İHA’ların üretiminin TSK’ya sağladığı fayda dışında Türkiye’nin büyük devletler nezdinde büyük itibar kazanmasını sağladığı, bunun da ötesinde yüzlerce askerin yaşamını kurtardığı inancını taşıyor.
Akar’la Bayraktar’ın İHA’larla ilgili çalışmalar ve sosyal temasları kapsamında çekilmiş çok sayıda görüntüsü de var.
Nikah daveti ve nikah şahitliği teklifi, tek taraflı değil.
Akar, hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de Bayraktar ailesi tarafından nikaha davet edilmiş.
Her iki aile de Akar’dan nikah şahitliği yapması için ricada bulunmuş.
Akar, nikahın olduğu gün Ankara Kocatepe Cami’ndeki şehit cenazesindeydi.
İnsani bir görev
Aldığım bilgilere göre, nikaha yetişebilmek için cenazeden hemen sonra hızlıca İstanbul’a gidebilmek için eşiyle birlikte doğrudan Etimesgut’taki askeri havaalanına gitmiş.
Evine uğrama şansı olmadığı için üniformasını burada değiştirerek, sivil kıyafetlerle İstanbul’a hareket etmiş.
Askeri kaynaklar eleştirilerin temelinde TSK’nın yıpratılması maksadını taşıdığını, insani, ahlaki, vicdani olmaktan uzak eleştiriler yapıldığını düşünüyor.
Bütün devlet erkanının katıldığı bir nikahta bulunarak şahitlik yapmanın ve TSK’nın gücünü artırmak için çaba gösteren genç bir mühendise bu yolla askerin teşekkürünün iletilmesinin insani bir görev, vicdani bir sorumluluk olduğu değerlendiriliyor.
Diğer yandan “başkomutan” sıfatını taşıyan Cumhurbaşkanı’nın davetini kabul ederek insani bir görevin yerine getirilmesinin de aynı kapsamda değerlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Akar’ın sürekli olarak terörle mücadele bölgelerine giderek askeri dinlediğine, operasyonları bizzat yerinde takip ettiğine Ankara’da bulunduğu zamanlarda yapılan tüm şehit cenazelerine katıldığına, Ankara ve civarında yaşayan şehit ailelerinin ziyaretine eşi ve Genelkurmay 2. Başkanı ile sürekli gittiğine, acılarını samimiyetle paylaştığına işaret ediliyor ve eleştirilerin haksızlığı dile getiriliyor.
Nikahın ertelenmesi gerekmesine rağmen ertelenmemesi nedeniyle yapılan eleştiriler de var.
Aldığım bilgiye göre, erteleme kararı verilmemesinde Selçuk Bayraktar’ın babasının daha önce yaşadığı ağır rahatsızlığın etkisi olmuş.
Düğün değil nikah yapılıyor olması, herhangi bir eğlence vs. şeklinde bir kutlamanın söz konusu olmamasının da hem erteleme kararı verilmemesinde hem de Akar’ın nikaha katılma ve şahitlik yapma kararında etkisi bulunuyor.
Kuvvet komutanlarından ikisinin nikaha katılmaması ise Hava Kuvvetleri Komutanı’nın şehir dışında, Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın yurt dışında görevde bulunmalarından kaynaklı.
Akar’ın nikaha katılarak, şahitlik yapmasına yönelik gerekçeler böyle sıralanıyor.
Dün, İstanbul’da KKTC Cumhurbaşkanı ile görüşen bugün de Harp Akademileri’nde yapılacak Yıldız Harp Oyunu’na katılacak olan Orgeneral Akar, Türkiye’de bu tartışmalar sürerken, oradanBrüksel’e hareket ederek NATO Genelkurmay Başkanları Toplantısı’nda hazır bulunacak.
Nikah şahitliği üzerinden yapılan tartışmaya çok üzüldüğü belirtilen Akar’ın, haksız gerekçelerleTürk Silahlı Kuvvetleri’nin yıpratılması çabalarından da büyük rahatsızlık duyduğu kaydediliyor.