Fenerbahçe’de tarihi kongrenin ardından görüşleri merak edilen Rıdvan Dilmen ilk kez konuştu. Yeni başkan Ali Koç’u ve seçim yarışını değerlendiren Dilmen sarı lacivertlilerdeki ayrılığı açıkladı. İşte Dilmen’in değerlendirmeleri…
SESSİZ KALMAYI TERCİH ETTİM
Kongre sürecinde işimde profesyonel bir insan olarak sessiz kalmayı tercih ettim… Başkan adaylarıyla seçim öncesi program yapabilirdim ama kurumumdan da rica ederek bunun dışında kaldım. Sonuçta canlı yayın yapıyorsunuz, kullanacağınız herhangi bir cümle bir tarafa yönlenebilirdi.
Geçmişime baktığımda çocukluğumdan itibaren bu renklere sevdası olan, sevdasının ötesinde de futbol oynayan, takım kaptanlığı yapan, kısa dönem de olsa sportif direktörlük ve teknik direktörlük yapan biriyim. En önemlisi de çocuklarıma bıraktığım en büyük miras “Fenerbahçeli Rıdvan’ın çocukları” ifadesidir. Zaten kongre üyesi de değilim. İşini profesyonel yapmaya çalışan, Fenerbahçe sevdalısı birisiyim. Daha önce de söylediğim ve yazdığım gibi Fenerbahçe büyük bir kulüp, görüşlerimde hep Aziz Yıldırım’ın yaptığı öncülükler ve devrimlerden bahsettim…
Ali Koç’un başkan seçildikten sonra yaptığı konuşmasında Aziz Yıldırım için söylediği “Efsane başkan” cümlesine katılıyorum ve onunla ilgili övgü dolu sözlerinin altına ben de imzamı atıyorum. (Hoş, efsane ve onursal başkan laflarını sevmez Aziz Yıldırım.) Aziz Yıldırım 1 oyla kazandığı 1998 seçiminden bu yana 13 seçim yaşamış ama bunlardan Allah rahmet eylesin Şadan Abi (Kalkavan), Mehmet Ali Bey (Aydınlar) ve Hulusi Bey’le (Belgü) olan seçimleri dışındaki seçimlere tek başına girmiş gibiydi.
KONGRE ÜYELERİ DE SONUÇTA TARAFTAR
Fenerbahçe şampiyon olsaydı, Euroleague kupasını alsaydı, Türkiye Kupası’nı kazansaydı ne olurdu? Bence yine Ali Bey kazanırdı ama bu kadar fark olmazdı. Kongreden önce milyonlarca taraftarın yüzde 90’ı Ali Koç’u istiyordu…
Kongre üyelerinin görüşleri farklı deniyordu ama kongre üyeleri de sonuçta bir taraftar… Aslında kongreden bir gün önce “İnşallah Ali Koç gelir, yeter Aziz Bey” diyenler bugün içlerinde küçük bir sızıntı yaşıyordur. Muhtemelen Aziz Bey’i de bu konu üzmüştür. ‘Keşke bu kadar fark olmasaydı’ demiştir taraftar. Çünkü hâlâ Aziz Bey’e sevgi var. 9’a 11 bin olsa yine sevineceklerdi ama bu kadar fark burukluk oluşturmuştur.
Kongre öncesi ve sonrası sürece baktığımızda Fenerbahçe’nin çok özel bir kulüp olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Bu kadar büyüklükler yapan, 3 Temmuz mağduru Aziz Yıldırım’a bu kadar fark atmışsa bunda en büyük pay taraftar olmasından kaynaklanıyor. Çocukluğunun hayali de gerçekleşti.
KOCAMAN’LA YOLLAR MEDENİCE AYRILIR
Bundan sonra Fenerbahçelilerin rekor sayıda kombine alacağını düşünüyorum. Yeni bir teknik adam ve sportif direktörün geleceği belli. Futbol tecrübem şunu söylüyor, taraftar 40 binden aşağı gelmez maçlara bu da artı 6-7 puan yazar.
Ama bu kadrodan en az 5-6 değişikliğe gidilmezse, Aykut Kocaman olmadan bu puanı da alamaz. Kocaman’la 3 takviye yapılırsa, bu takımın çok başarılı olacağını düşünüyorum. Sadece sirkülasyonun çok olması yetmeyecektir, bunu yönetecek bir teknik adam gelmeli. Durum onu gösteriyor ki Aykut Kocaman’la yollar ayrılacak.
Bana göre Kocaman bu yüzyılın en önemli teknik adamlarından biri ve kaybedilmesi yanlış ama öyle bir algı var ki sanki taraftarın tamamı Aykut Hoca’yı istemiyor. Oysa Ali Bey’le Kocaman iyi anlaşır, malum süreçten bu yana. Ali Koç’un Kocaman’la oturup konuşacağını ama medenice yolları ayıracağını düşünüyorum. İnşallah yanılırım! Yeni yönetime gönülden başarılar dilerim. SÖZCÜ