Halk Arenası'nın yapılacağı Ataşehir'de Cumhuriyet Parkı'nda AKP'liler ve yurttaşlar arasında gerginlik çıktı. Polisin araya girmesinin ardından gerginlik sona erdirildi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Halk TV canlı yayınında soruları yanıtladı. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından başlıklar şöyle:
Ataşehir'deki gerginliğe ilişkin açıklama
"24 Haziran korkusu. 25 Haziran'da güzel bir ülkeye uyanacağız. Kavgasız bir Türkiye istiyor halk. Aynı zamanda bu programın etkisini gösteriyor. İstedikleri kadar gelsinler. 70'li, 80'li yıllarda adaylar televizyonlarda bir araya gelir konuşurlardı. Erdoğan, televizyona çıkmaktan korkuyor. Biz Türkiye'ye yeniden demokrasiyi getireceğiz. Gençlere sesleniyorum, mutlaka sandığa gidin. Sözümüz söz demokrasiyi getireceğiz."
Seçim gecesi
Doğru ve gerçek bilgileri biz vereceğiz seçim gecesi. Bütün sandıkların güvenliğini sağladık. Özellikle 30 bin sandık vardı. Buralarda vekillerimizi görevlendirdik. Sonuna kadar sandıkları bekleyin. Birleştirme tutanakları tek tek gözden geçirelecek. Kanaat getirildikten sonra altına imza atılacak. Bütün bu ayrıntılar anlatıldı. Sandık güvenliği için partiler, barolar, STK'lar bir araya geldik."
Erdoğan'ın sandık ve HDP açıklaması
Bilinçli olarak dışarıya yansıtılmış bir açıklama . Bütün CHP 'liler partisine oy versin. Son derece dikkatli olunmalı. Sabah 6'da orada olacak. Öğle yemeği gelmedi diye sandığı bırakanlar sandığı beklemeye gelmesinler. Ya dikta yönetiminden ya da demokrasiden yana oy kullanılacak. Hepimiz gideceğiz demokrasiden yana oy kullanacağız. Çocuklarımıza demokrasiden yana oy kullandım, size bunu miras olarak bıraktım diyeceğiz. Darbe döneminde getirilen anayasaya hayır oyu verdim ve bu size miras diyorum çocuklarıma. 24 Haziran bu yüzden çok önemlidir. Sivil darbeye karşı topluca hareket etmek zorundayız. Bu bizim namus borcumuzdur.
Genel Merkez ve bütün illerde seçim koordinasyon merkezleri kurduk. Demokratik olarak ne gerekiyorsa yapacağız, pabuç bırakmayacağız. Demokrasi kolay elde edilen bir şey değildir. Gerekirse bedel ödeyeceğiz. 81 milyon insanımız çocuklarına demokrasiyi miras olarak bırakmak zorundayız. Asla asla geri adım atmayacağız. Batı'daki en ileri bütün demokratik kuralları ülkemize getireceğiz.
Erdoğan ne derse desin kaybedeceğini gösteriyor. Kısır tartışmalara girmeyeceğim. Bu ülkenin insanlarına umut vaat ediyorum. Ortadoğu'yu barış havzasına çevireveğiz. Özgüveni varsa yürekli adamsa oturur tartışırız. Neden arkamdan konuşuyor, bakalım kimin ufku daha geniş? Biz cumhurbaşkanı 81 milyonu kucaklasın, parti başkanı olmasın istiyoruz. Biz cumhurbaşkanının saygınlığı olsun istiyoruz. Bir cumhurbaşkanı 24 saat konuşmaz, o başka bir şeydir. Dua edelim bana Erdoğan demedi. Hiçbir zaman demokrasiden vazgeçmeyiz. Bizim davamız demokrasidir. Erdoğan bunu diyebiliyor mu? Onun davası tek adam davası. Biz tüm kurullara demokrasi getireceğiz diyoruz.
İnce'nin Erdoğan'ı ziyareti
Muharrem Bey'i hazmedemiyor. Ufku geniş, daha bilgili, daha genç. Binlerce çocuk yetiştirmiş bir insan. Bizans kafası var ya öyle düşünüyor. Biz birlikte demokrasiyi savunuyoruz. O bizi bir türlü anlayamıyor. Biz asla ona benzemeyiz. Bizim içimiz dışımız belli. İstediği kadar çomak sokup kavga ettirebilir miyiz diye düşünüyor bizim hedefimiz Türkiye.
Biz 25 Haziran sabahı güzel bir Türkiye'ye uyanmak istiyoruz. Bütün yurttaşlarımızı kucaklamak istiyoruz. Bu seçimlere bakalım. Gerçekten demokratik ve eşit koşullarda yapılmıyor. Devletin uçaklarını, hazinelerini kullanıyorlar. Bir parti hazineden para alamıyor, bir aday hapiste. Ne yaparlarsa yapsınlar güzel bir sabaha uyanacağız. Bunu anket ve meydanlara bakarak söylüyoruz. Bütün sınıflar bu düzenden rahatsız. İşçi intihar ediyor, kendini yakıyor. Kültür ve sanat sıfırlandı. Londra'ya gidip borç para istiyor. İkna edemeyince bakanı, bürokratı yolluyor. Ülkeyi ne hale getirdiklerine bir baksınlar.
Biz asla ve asla banker sınıfına teslim olmayız. Asla ve asla enkaz siyaseti yapmayacağız. Türkiye'nin büyük değişim ve dönüşüme ihtiyacı var. Biz Ortadoğu'nun yeniden inşaasını yapacağız. Vizeleri kaldıracağız. Mevcut düzeni devam ettirseniz ağır fatura ödeyeceğiz.
Erdoğan'ın tarihleri karıştırması
Sultanahmet Camii'ni de Erdoğan yaptı. (Gülüyor) Gerçeklerden tümüyle kopmuş vaziyette. Türkiye'yi doğru yönetmesinin imkanı yoktur. Erdoğan'ı özel olarak eleştirmek istemiyorum, muhattap da almak istemiyorum. Muhatap almaya değmez. El ele, kol kola yürüyelim insanlarla istiyoruz. Kavgadan değil barıştan yanayız. Erdoğan ne derse ne desin buradan gelir buradan çıkar. 5 paralık adamı neden muhatap alayım? 5 paralık adama 5 paralık dava açtım.
Millet İttifakı
İlkelere dayalı bir ittifak oluşturduk. İlkeleri olmayan ittifak orası. Biz ilkelere dayandığımız için bu ilkeler çerçevesinde hareket edeceğiz. Ortak hareket edeceğiz. İkinci tura kim kalırsa her türlü desteği vereceğiz. Ben şunu görüyorum ki ikinci tura Muharrem İnce kalacak ve onu cumhurbaşkanı koltuğuna oturtacağız.
Tansu Çiller'in Yenikapı'ya gitmesi
Milli şuur demesi benim ağırıma gitti. Dışarıda mallar alan birinin ne milli şuuru olabilir. Bir gün önce Demirel'in ölüm yıldönümüne katılmıyorsun, sonra çıkarlar uğruna Yenikapı'ya gidiyorsunuz. Kitabı olmayan bir profesör Tansu Çiller.
"Dip dalga" sözü
Bir dip dalgası geliyor. Toplumda büyük bir huzursuzluk var. İş dünyasında bir belirsizlik var. İYİ Parti, Saadet Partisi ile ortak fikirlerimiz var. Uzlaşma kültürünü kurmaya çalışıyoruz. Ülke çıkarları için bir araya geldik. Kişilerde baskı var, çekiniyorlar, hiç kimse Erdoğan'ı eleştiremiyor. Bundan bir kurtuluş var. Millet İttifakı'nı desteklersek bundan kurtulacağız diyorlar. İşte buna "dip dalga" diyoruz.
Sözde teknoloji buluşması yapıyor. O kıraathanede kağıt oynasın. Tam Erdoğanlık proje. Emekli edeceğiz e ne yapacak o zaman? Oturup dinlenmeye, hafızasını yenilemeye ihtiyacı var. Herkesin kandırdığı bir kişi. Benim söylediğim doğrulara da inanmıyor. Artık siyaseti bırakmalı. Erdoğan toplumu çok yordu, kenara çekilirse toplum bir huzur bulacak. Bütün parti bir kişiye bağlıysa o parti değildir zaten. Şimdir Erdoğan bütün Türkiye'yi bir kişiye bağlamak istiyor. İlk kez bu dönemde başbakanlık dönemi ortadan kaldırılıyor. Binali Yıldırım'ı ciddiye alan var mı?