İZMİR Ticaret Odası (İTO) meclis üyeleri, Ergenekon soruşturması kapsamındaki son gözaltı olaylarını kınadıklarını belirterek, gözaltına alınanlar arasında yer alan Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün'e destek olduklarını açıkladı. Meclis Başkanı Necip Kalkan, üyeleri dikkatli konuşmaları için uyardı. Ancak Adnan Koç, Orhan Pamuk'u aşağılık ve şerefsizlikle suçladı. Kalkan, konuşma metnini gazetecilere vermedi.

İTO meclisi, bugün ATO Başkanı ve TOBB Ticaret Odaları Konsey Başkanı Sinan Aygş n'ün de bulunduğu gş" zaltına alma olaylarını, ülkenin iş inde bulunduğu durumun ticari hayata etkisinin değerlendirilmesi gündem maddesiyle olağanüstü toplandı. İTO Başkanı Ekrem Demirtaş, İTO'nun bir meslek kuruluşu olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:

"Yasamızda siyaset yapma yasağımız var. Yani olayların siyasi yönünü ya da siyasi yöne çekilmesinin içinde odamız olamaz. Biz burada iş alemini temsil ediyoruz. Dolayısıyla Anayasadan aldığımız görev çerçevesinde bu işleri yaparız. Bu kapsamda yönetim kurulu son olayla ilgili üstüne düşeni yaptı. Olayı duyduğumuz andan itibaren çok yakın izledik. Bu konuda Türkiye'de ilk defa açıklama yapan bizim odamız oldu. Bu meclis toplantısı İTO'nun daha doğrusu İzmir'in duyarlılığının ifadesi. İzmir her olayda olduğu gibi duyarlılığını ortaya koydu. İTO bu duyarlılık gereği bu toplantıyı yaptı. Siyasi ekonomik politik olarak ülkemizi derinden yaralayan bir olay bu. Olağanüstü bir hava doğdu Türkiye'de. Gerçekten piyasaları da olumsuz etkiledi. Tabii burada bir gözaltı olayı var ama bunu dillendirilirken, tepkileri ortaya koyarken hepimizin sorumluluk duygusu içinde hareket etmesi gerektiğini ifade etmek zorundayız. Hukukun üstünlüğü, laiklik, Cumhuriyet'in temel değişmez niteliklerine, Atatürk ilkelerine İTO sonuna kadar bağlıdır ve bunların savunucusudur."

GEÇ GELEN ADALET ADALET DEĞİL

Demirtaş, Türk adaletine güvendiklerini de vurgulayarak, "Geç gelen adeletin de adalet olmayacağına inanıyoruz. Yaşanan bu sürecin piyasalar üzerindeki olumsuz etkisinin bir an önce yok olması için hem de gözaltına alınanlar için bu yaşanan sürecin hızlandırılması gerekir. Şeffaf hızlı bir şekilde kamuoyuna sızdırılan bilgilerin değil, sağlıklı bilgiler aktarılarak bu süreçten Türkiye çıkartılmalı. Türkiye, yeni ekonomik modele, hedeflere giderken patinaj yapmamalı. Ama tabii ki adalet hızlı bir biçimde işlemeli, gerilimi bitirilmeli" dedi. Sinan Aygün'e geçmiş olsun dileğinde bulunan Demirtaş, Aygün'ün eşini de telefonla aradığını, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile de konuştuğunu kaydetti.

MECLİS ÜYELERİNİ UYARDI

Meclis Başkanı Necip Kalkan, toplantı " öncesi  üyeleri uyardı. Kalkan, "Bunun soruşturması, takibi var. Onun  için konuşmalarınıza dikkat edin. Gündem maddesi çerçevesinde konuşun" dedi. Kalkan, meclisin 55 meclis üyesinin müracaatı  üzerine meclisi toplama kararı aldıklarını belirterek, "Seçimle gelen Sinan Aygün' ün tabi tutulduğu muamele geleceğe yö nelik kaygı ve endişelerimizi artırıyor. Akşam yatağa girerken, sabah nasıl bir Türkiye ile karşılaşacağımızı bilmek istiyoruz. Uygulama gerekçesinin belirsizliği, uygulamanın aç ıklanmaması endişemizi artırıyor. Yargı süreci şeffaf ve adil olmalı. Türkiye bir hukuk devleti. Hukukun üstünlüğü ne inancımız tam. Türkiye Cumhuriyeti adaletinin şeffaf ve süratli olmasını bekliyoruz" diye konuştu.

ORHAN PAMUK `AŞAGILIK, ŞEREFSİZ'

Meclis üyeleri tek tek söz alarak kürsüde düşüncelerini aktardı. İzmirli işadamları meslektaşları Sinan Aygün'e destek olduklarını dile getirdi. Meclis üyeleri arasında Adnan Koç'un konuşması dikkat çekti. Koç'un konuşma metni, yerine oturduktan sonra Meclis Başkanı Necip Kalkan tarafından kendisinden alındı. Kalkan, Koç'un konuşma metnini isteyen gazetecilere de metni veremeyeceğini belirterek, "Yazıyı veremem. Gerekirse mahkemede delil olarak kullanılabilir. Siz mi beni mahkeme de savunacaksınız" diye karşılık verdi. Meclis Üyesi Adnan Koç, konuşmasında Yazar Orhan Pamuk'u aşağılık ve şerefsiz olarak nitelendirdi. Koç, gözaltına alınmaları eleştirerek şöyle dedi:

"Türkiye Cumhuriyeti'ni savunan, ülkemizin emperyalizme peşkeş çekilmesine karşı çıkan, Türkiye'nin yüzakı Tercüman Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni, Cumhuriyet Gazetesi'nin Ankara Temsilcisi, tüm oyunları peşkeş düzüneğinin çirkinliğini rakamlarla asla reddedilmeyecek şekilde bilgilerle kamuoyuna yansıtan Sinan Aygün'ün, ulusumuza büyük hizmet vermiş paşalarımızın, Vedat Yenerer'in, Soros Vakfı'ndan geçinen işbirlikçileri, Can Paker'leri ifşa eden öğretim üyesi Emin Gürses'in, Türk'e hakaret etmeyi meslek edinen aşağılık, şerefsiz Orhan Pamuk'tan mahkemelerde hesap görenler Avukat Kemal Kerinçsiz ve diğer arkadaşları bu memleket için ne yapmışlardır?"

Meclis Başkanı Necip Kalkan, meclis tutanaklarından `aşağılık ve şerefsiz' kelimelerinin çıkarılmasını istedi. Meclis, oybirliğiyle kabul etti.

`ALINTERİMİZE KAN BULAŞTI'

Meclis Üyesi Koçali Al, Türkiye'nin bir sırat köprüsünden geçtiğini ifade ederek şöyle konuştu:

"Cumhuriyet ve demokrasi köklü bir şekilde liderler sultasında. Tüccar, ihracatçı üretiyor, Ankara söz sahibi oluyor. Konsey başkanı arkadaşımız apar topar götürülüyor. Dünyanın hiçbir yerinde, Afrika ülkelerinde, aşiret ile yönetilen ülkelerde bile yok. Çete olmak kolay değil. Tüccar hiç olmaz. Tüccar kimliklidir, elleri nasırlıdır. Biz hep ürettik, Ankara yedi. Bizim alınterimize kan bulaşmıştır. Bu kan sadece Sinan Aygün ile ilgili değildir. Ekrem Demirtaş, Necip Kalkan ile de ilgilidir. Bu Sinan Aygün'e sahip çıkma hareketi değil, Türk tüccarına, sanayicisine, ihracatçısına sahip çıkma hareketidir" dedi. Meclis Başkanı Necip Kalkan, meclis tutanaklarından `kan bulaşmıştır' sözünün çıkarılmasını istedi ve oylattı. Meclis oylamada çıkarılmasını kabul etti.

KONUŞMA METNİNİ AVUKATLARA İNCELETTİRDİ

Meclis Üyesi İrfan Erol, meclise gelmeden önce konuşma metnini avukatlara gönderdiğini, birkaç defa değiştirdiğini açıkladı. Erol, Cumhuriyet ışığının sönmeyeceğine inandığını ifade ederek, "Camiamızın son saygın bir mensubu darbe dönemlerini anısmatan bir şekilde, bir olaya tabi tutuldu. Kabul etmemiz mümkün değil. Gayrimeşru faaliyetler içinde anılmasını kınıyorum. Onur kırıcıdır. Sessiz kalanlara yazıklar olsun. Meslektaşımızın geleceğinden şüphe duyuyorum. Bu konuşmalardan dolayı benim ya da sizin alınıp, götürülmeyeceğimizin garantisi yok" dedi. Erol, kimin neden gözaltına alındığının açıklanması gerektiğini, Aygün ile dayanışma içinde olduklarını söyledi.

HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ SAĞLANMALI

Meclis Üyesi Yansı Eraslan, Türkiye'nin en önemli sorununun hukukun üstünlüğünün hayata geçirilimemesi olduğunu ileri sürdü. Eraslan, "Hukukun üstünlüğü toplumun tüm kurumlarına sirayet etmeli. Endişemiz, siyasi rövanş ya da hukuk üzerinde bir hesaplaşma olup olmadığı" diye konuştu.

Meclis Üyesi Mustafa Kasalı da, Aygün'ün gözaltına alınış tarzını onaylamanın mümkün olmadığını vurguladı. Meclis Üyesi Coşkun Yolgörmez, Aygün'ün 12 yıldır tanıdığını yakın dostu olduğunu belirterek, "Şu anda başına gelen olaylardan son derece üzgünüm. Kendisini çok iyi Cumhuriyetçi, Atatürkçü, ulusalcı bir kişilik sahibi olduğunu çok rahatlıkla söyleyebilirim" dedi.

VATAN