-“MECLİS BAŞKANI ANLIYORUZ Kİ NAFİLE BİR İNİSİYATİF ALMIŞ”-
Tutuklu vekillerin sorununun çözümüne ilişkin olarak bir inisiyatif başlatıldığını anımsatan Tarhan, “Bu sürecin bugün itibarıyla iktidar kanadından gelen açıklamayla sona erdirildiğini gördük. Bu süreci Meclis Başkanı’nın yönettiğini zannediyorduk ama yanıldık. Biz bu süreçte son derece iyi niyetli davrandık. Sayın Meclis Başkanı’nın inisiyatifi, çağırması, daveti üzerine gittik, yasal zeminde bir çözüm önerimiz oldu. Meclis Başkanı’nın anlıyoruz ki nafile bir inisiyatif almış, inisiyatifi nafileymiş. İktidar ile görüşmeden böyle bir inisiyatif alır mıydı Sayın Meclis Başkanı, almazdı. Bir yerden bir sinyal almıştı ki böyle bir çağrı yapmıştı diye düşünmek gerekir” dedi.
“Peki neden böyle bir yola girdiler, neden böyle bir çağrı yaptılar, tutuklu vekillerle ilgili süreç neden başlatıldı tabi bunu da düşünmemiz gerekir” diyen Tarhan, şöyle devam etti:
“Ama zannediyorum bugün gördüğüm tablodan şunu anlıyorum ki deyim yerindeyse bizi ofsayta düşürmek istediler yani şunu yapmak istediler. Bunlar nasıl olsa muhalefet partileri anlaşamayacaklar, uzlaşma sağlanamayacak o zaman da biz şöyle diyeceğiz, üç parti uzlaşamıyorken kendi ana sorunları konusunda bakın nasıl gene uzlaşamadılar diye bir şov yapılacaktı anladığım kadarıyla ama olmadı. Muhalefet partileri anlaştılar, yasal bir zeminde uzlaştılar. Uzlaşma sağlanınca iktidar köşeye sıkıştı ve son çözüm kendilerince ‘yargı halletsin’ oldu. Bu süreç ne yazık ki Meclis Başkanı’nın Meclis’in sorunlarının çözümünde hiçbir etkisi olmadığının aslında bir tescilidir. AKP’nin halkın iradesine ve demokrasiye bakışının da bir tescilidir bu süreç.En önemlisi de mide bulandırıcı bir samimiyetsizlik ve ahlaki bir problemle de karşı karşıyayız, neden, çünkü kendi çocukları ve anneleri için çok duyarlı olanların tutuklu milletvekillerinin çocukları ve başka anneler için aynı duyarlılığı göstermediğinin de bu süreç tescilidir. Aksine bu acılı, beklenti içindeki ailelerin sanki kalplerine bir bıçak batırmışlardı ve bu süreçte bu bıçağı çevirerek bu acıyı kanıttılar ve daha da ağır hale getirdiler.”
-“AKP’NİN GERÇEK ZALİM VE DESPOT YÜZÜDÜR”-
Bu süreci halkın takdirine bıraktığını ifade eden Tarhan, “AKP’nin gerçek zalim ve despot yüzüdür diye düşünüyorum. Bu yüzü anayasa masalı okuyanlar bize bir anayasa yazacaklarını söyleyenler size soruyorum, AKP’ye soruyorum, Meclis’teki en kritik oylamada 8 oyun olmaması, Meclis’in ve kararın meşruiyetini tartışmalı kılmaz mı? 3 partinin uzlaştığı bir konuda dahi halk iradesini yok sayanlar bize anayasa yapacaklarmış ve buna inanmamızı bekliyorlar bizden” dedi.
AKP’nin kararını eleştiren Tarhan, “AKP’nin uzlaşmama kararı gerekçesiz bir karardır, hiçbir gerekçesi yok, bana gerekçe üretmeye, Anayasa’nın 83. maddesine aykırıdır filan demeye kalkışmasınlar, kesinlikle böyle bir şey söz konusu değil. Gerekçesiz bir karardır. Bu işi yargı halletmeli demişler, böyle buyurmuşlar, çok da saygılıdırlar ya yargı kararlarına ama kendi yargıçlarının kararlarına saygılıdırlar. Hangi yargı halledecekmiş gerçekten merak ediyorum, böyle bir şey mi var ki halledecekmiş. Bu yargı mı halledecekmiş bu sorunu, çok bekleriz arkadaşlar. Tutukluluk süresini 10 yıla indirip Hizbullah canilerinin boşalan yerlerini gazetecilerle dolduran bu yargının bu işi halletmesini daha çok bekleriz” dedi. (ANKA)