Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, CIA ve 'FETÖ'nün, Reza Zarrab davasında Türkiye aleyhinde ifade vermesi için eski MİT çalışanı Mehmet Barıner'in ABD'ye kaçırılma girişimini anlattı. Barıner'in yurt dışına kaçırılma operasyonu MİT tarafından engellendiğini belirten Selvi "Reza Zarrab olayında Türkiye’den adam kaçırma dahil her türlü operasyonu yapacak kadar gözünü karartan CIA-FETÖ ortaklığı neleri yapmaz ki?" diye sordu.
Abdulkadir Selvi'nin "CIA'in Zarrab için MİT'çi kaçırma operasyonu" başlığıyla yayımlanan (14 Eylül 2017) yazısı şöyle:
‘Saray’dan Kız Kaçırma Operası’na parmak ısırtacak bir operasyonu anlatacağım.
Buna ‘CIA’in Türkiye’de cezaevinden FETÖ’cü kaçırma operasyonu’ diyebilirsiniz. Nefes kesen operasyonu ilginç kılan ise, kaçırılmak istenen eski MİT’çi ile kaçırmaya aracı olan daha eski MİT’çi arasındaki irtibat değil. Önemli olan CIA’in, eski MİT’çi ve FETÖ’cülerle yürüttüğü operasyonun Reza Zarrab olayıyla bağlantılı olmasıydı.
Mehmet Barıner, MİT’e 2013 yılında giriyor. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ’den ihraç ediliyor. Ancak 20 ay görev yaptığı MİT’te kritik bir masada çalışıyor. Barıner, MİT’te İran masasında görev yapıyor. O nedenle Zarrab olayını yakından takip ediyor. Şimdi gelelim Barıner’in yurtdışına kaçırılma operasyonuna.
Mehmet Barıner ifadesinde, yurtdışına çıkmasında yardımcı olabileceğini söyleyen Metin Can Yılmaz’la buluştuklarında, “Kayınpeder bir şeyler ayarlayacak. Bu konuda kimseye bir şey söyleme. Sana bir telefon numarası vereceğiz” dediğini anlatıyor. Kayınpeder kim? Enver Altaylı.
Ramazan bayramından sonra ise Metin Can Yılmaz, “Bodrum’a gideceksiniz. Sizinle birisi irtibata geçecek ve yurtdışına çıkış için tarih ve saat verecek. Ona göre kendinizi ayarlayın” diyor. Görüşmede Barıner tedirginliğini söylüyor. Bu durumda insan yardım edeceği birine ne der? Tedirginsen hiç harekete geçme. Ama Enver Altaylı’nın damadı, “Merak etme, Bodrum’dan çıktıktan sonra Yunanistan tarafında bir sıkıntı yaşamayacaksın. Seni götürecek adamların Yunan güvenlikçileriyle arası iyidir. Herhangi anormal bir durum olmaz, rahat ol” diye güvence veriyor. Damadın güvence vermesi yetmiyor. Enver Altaylı devreye giriyor. Mehmet Barıner ifadesinde şöyle anlatıyor: “Bu görüşmeden sonra Enver Altaylı WhatsApp üzerinden aradı. ‘Sıkıntı yapmayın. Müsterih olun. Yolculuğunuz iyi bir şekilde geçer’ dedi.”
Mehmet Barıner, yurtdışına çıkarılmak için gereken hazırlıkları yapıp beklemeye başlıyor. Bu arada Enver Altaylı’nın damadı arayıp, “Şu anda yolculuk olmayacak. Bilahare sana bilgi vereceğim” diyor. İlişkileri kopmuyor.
Kuş yuvadan uçacak
Ailesiyle kayınpederinin Burhaniye’deki yazlığında tatil yapan Barıner, polis tarafından gözaltına alınıp adli kontrol şartıyla serbest bırakılıyor. Oradan memleketi olan Denizli’ye geçiyor. Bu sırada Metin Can Yılmaz WhatsApp üzerinden arayıp, “İstiyorsan yolculuğu tekrar ayarlayabiliriz” diyor. Bu konuşmadan sonra polis harekete geçiyor. Denizli’de gözaltına alınan Barıner, Ankara’ya getiriliyor. Sıra Enver Altaylı’ya yönelik operasyona geliyor. Antalya Manavgat’taki evinde bulunamayan Altaylı, 2 gün sonra Korkuteli’nde kız kardeşine ait bir evde yakalanıyor. Her ikisi de cezaevinde.
Burada Enver Altaylı- FETÖ ilişkisine değinmekte yarar var. Enver Altaylı, FETÖ’nün Türkiye sorumlusu Mustafa Özcan’la 90’lı yıllardan beri görüştüğünü söylüyor. Gezi olayları, dershanelerin kapatılma süreci, 17-25 Aralık sürecinde ise Altaylı ile Mustafa Özcan arasındaki yoğun telefon trafiği dikkati çekiyor. Yakın zamanda görüştüğü kişi ise FETÖ’nün ABD’deki etkili isimlerinden Bilal Ekşili.
Oyun neydi?
Mehmet Barıner, ifadesinde muhtemelen Almanya’ya götürüleceğini söylüyor. Metin Can Yılmaz’ın kendisine, “Sen yurtdışına çıkıp nihai olarak bir ülkeye yerleştikten sonra kayınpederim seni arayarak bir teklifte bulunacak” dediğini anlatıyor. Bu teklif ne olacaktı acaba? Herhalde hangi spor merkezine gitmek istediğini sormayacaktı. Barıner de kuşkulu. “Benim üzerimden ne tür bir oyun oynamak istediler emin olun bilmiyorum” diyor.
Eski MİT’çi Mehmet Barıner’in yurtdışına kaçırılma operasyonu MİT tarafından başından sonuna kadar izleniyor. Barıner’in yurtdışına çıkmaya hazırlandığı kanaati oluşunca, “Kuş yuvadan uçuyor” denilerek düğmeye basılıyor. MİT’le polisin işbirliği sonucunda önce Mehmet Barıner ardından da Enver Altaylı ele geçiriliyor.
Ama CIA-FETÖ ortak operasyonuyla Mehmet Barıner’in ABD’ye götürülüp, Reza Zarrab olayında Türkiye aleyhine tanıklık yaptırma operasyonu çöküyor. Reza Zarrab olayında Türkiye’den adam kaçırma dahil her türlü operasyonu yapacak kadar gözünü karartan CIA-FETÖ ortaklığı neleri yapmaz ki? Ya da CIA-FETÖ işbirliği ile şimdiye kadar neler yaptılar, kimleri kaçırdılar? Bunları da Zarrab yargılaması sürecinde öğreneceğiz.