Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Abdi İpekçi Spor Salonu’nda düzenlenen oğlu Bilal Erdoğan’ın da yönetiminde olduğu, Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) 4. Gençlik Buluşması programına katılıyor. Konuşmasında FETÖ yapılanmasıyla mücadeleye değinen Erdoğan “Gençlik zihnini Pensilvanya'ya kiraya verenler gibi olmamalı, adam profesör ama kiracı. Bu süreçte ortaya çıkan YPG, DEAŞ ve FETÖ gibi katil sürüleri en çok da İslam’a zarar veriyor. Bölgemizin geleceği ipotek altına alınmaya çalışılıyor. Millet olarak imtihanımız büyük, Müslüman olarak sorumluluğumuz ağırdır.” dedi.
Gençlere ‘umudunuzu yitirmeyin, istikbal bizimdir’ diye seslenen Erdoğan “Gecenin en karanlık olduğu an şafağın söktüğü ana yakındır” diye konuştu.
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü; “Cumhuriyet bizim için yeni bir dönem değildir. Selçuklu’nun, Osmanlı’nın devamıdır. Cumhuriyet bir devamdır”
İşte o konuşmadan satır başları
Bugün bizleri bir araya getiren Türkiye Gençlik Vakfı'na teşekkür ediyorum. Buradan acı vatan Almanya'yı sıla eyleyen, onuruyla, bakarıyla, helal rızık mücadelesi veren genç gurbetçilerimizi selamlıyorum. Hollanda'nın polis terörü karşısında hukuktan taviz vermeyen gençlerimizi alnından öpüyorum. Bu ülkenin güveliği için gözünü kırmadan hayatlarını ortaya koyan, polislerimize, askerlerimize ve korucularımıza teşekkürlerimi iletiyorum. Bir goncagül gibi toprağa düşen bütün şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
ELLERİNDE MOLOTOF DEĞİL, KİTAP OLMALI
Kurulduğu gündem beri TÜGVA'yı, yaptığınız faaliyetleri yakından takip ediyorum. Dünya üzerinde iyiye ve güzele dair ne varsa savunan bir neslin ülkemize ve bütün insanlığa kazandırılması için mücadele ediyoruz.Siz insanlık içinden çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz.Bizim arzumuz ellerinde molotofla, silahla gezen değil, kalemle, kitapla bilgisayarla gezen bir nesildir. Derdimiz bu.
DİPLOMA DEĞİL, İLİM PEŞİNDE KOŞUN
Gençlik zihnini pensilvanya'ya kiraya verenler gibi olmamalı, adam profesör ama kiracı! FETÖ'cüler gibi diploma avcılığı yapan değil ilim peşinde koşan, ahlakı hayatına miğfer kılan bir nesil hayal ediyoruz. Bu gençliğin yetişeceği ümidiyle gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Aşk ve hikmetle yoğrulmayan bilgi sahibine yüktür.
ÜLKE OLARAK KRİTİK BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ
Dünya yeni bir dönüşüm dalgasıyla sarsılıyor. Ülke olarak kritik bir dönemden geçiyoruz. Sizler bu genç yaşta tarihin dönüm noktalarından birine şahitlik ediyorsunuz. 7 yıldır devam eden Suriye'deki zulüm 1 milyon kardeşimizin ölümüne sebep oldu. Son bir ümitle kendilerini Avrupa kapılarına atan mültecilerin yaşadıkları bizi derinden üzüyor.Bize demokrasi dersi veren Avrupalıların vicdanlarını nasıl iptal ettiklerine hep beraber şahit oluyoruz. Avrupa'nın ulvi değerleri diye parlatılan kavramların bizzat kendi sahipleri tarafından ayaklar altına alındığını görüyoruz.Bu süreçte ortaya çıkan YPG, DAEŞ ve FETÖ gibi örgütler en çok İslam'a zarar vermektedir.Katil sürüleri, İslam ve insanlık dışı eylemleriyle bölgemizin parçalanmasına taşeronluk yapıyorlar.
BUGÜN DE MODERN LAWRANCE'LAR VAR
100 yıl önce Lawrence vardı, bugün de sarıklı cübbeli, modern Lawrence'lar var. Bölgemizin geleceği ipotek altına alınmak istiyor. Unutmayın, millet olarak imtihanımız büyük, Müslümanlar olarak sorumluluğumuz ağır. Şartlar ne olursa olsun, bu imtihandan başarıyla geçmek zorundayız. Vahşet görüntülerinin sizleri karamsarlığa sevk ettiğini biliyorum, unutmayın bizler Müslümanız.
CUMHURİYET BİZİM İÇİN YENİ BİR DÖNEM DEĞİL, OSMANLI'NIN DEVAMIDIR
Her imtihan bir imkandır, gecenin en karanlık olduğu zaman şafağa yakındır. Zaman birden yanadır. Son durak, son ilahi ferman bizden yanadır. Dünya düşman olsa da iman bizden yanadır. İstikbal bizimdir, hiç şüpheniz olmasın. Cumhuriyet bizim için yeni bir dönem değildir, Osmanlı'nın, Selçuklu'nun devamıdır. Sizler hasta adam diye üzerine toprak atmaya gelinilen Çanakkale'yi 7 düvele mezar etmiş bir ecdadın torunlarısınız.
SEN NEREDEYDİN KILIÇDAROĞLU, KAÇIYORDUN!
Eyy Kılıçdaroğlu Gazi Mustafa Kemal'in partisinin başındayım diyorsun. Ne dedi Gazi Mustafa Kemal, "Gençler, cumhuriyeti sizlere emanet ediyorum". Bazı gafiller ülkemize baktıkça yeni Serv'lerin hayalini kurabilir, ben onlara 15 Temmuz'da tanların tüfeklerin karşısında dikilen gençler vardı. Ama Kılıçdaroğlu, sen neredeydin, Atatürk Havalimanı'nda kaçıyordun, halbuki biz seninle orada buluşabilirdik. Neymiş, Bakırköy'deymiş!
.“ŞAKAĞIMA SİLAH DAYAMIŞLAR… ULAN NE YAZAR”
Erdoğan Beylikdüzü'nün ardından Büyükçekmece'de de vatandaşlara seslendi. Büyükçekmece'de de İsviçre'ye tepki gösteren Erdoğan şunları söyledi:
İsviçre Parlamentosu önünde pankart asmışlar. Şakağıma da silahı dayamışlar. Ya sen benim şakağıma o pankartta silahı dayasan ne yazar.
"Erdoğan'ı öldürün" diyorlar. Ulan ne yazar... Biz bu yola kefenimizle çıktık be, kefenimizle çıktık be. Rabbimin bana verdiği ömrü değiştirmeye sizin gücünüz yetmez.
Yazıklar olsun size. Bunun adı özgürlük değil, bunun adı düşmanlıktır, husumettir. Bunun adı terör örgütüne alenen yardakçılık yapmaktır. Görünen köy kılavuz istemez.
“BUNU İSPAT ET BEN CUMHURBAŞKANLIĞINDAN İSTİFA EDECEĞİM”
Cumhurbaşkanı'nın Meclis'i feshetme yetkisi var diyor. Yalan söyleme. Cumhurbaşkanı’nın Meclis'i feshetme yetkisi yok.
Bunu ispat et ben cumhurbaşkanlığından istifa edeceğim. Ama onun da kalkıp şu CHP'den ayrılsın ki, CHP ondan kurtulsun. Biz dürüstüz, bunda dürüstlük yok. Meclis ne yapacak? Meclis asli işini yapacak.
Cumhurbaşkanı'nın kanun yapma yetkisi bile yok. Sadece bütçeyle ilgili teklifi olur bu kadar. Bakın iddialı konuşuyorum. Biz yalandan her zaman kaçındık. Çünkü yalanın üstünde daha büyük bir vebal yok.