Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,2773
EURO
37,6740
IMKB
9.032,000
ALTIN
2.914,720
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
"DEMOKRASİ, NASIL BİR CANAVAR YARATTI"?
 DEMOKRASİ, NASIL BİR CANAVAR YARATTI ?
 
Bir siyasetçi arkasındaki çoğunluğun hesabını yaparken, demokrasinin bu matematiğini de dikkate almalı. Ortada derin, toplumu bölen böyle büyük bir sorun varsa, onu sadece arkanızdaki çoğunluğa dayanarak değil, bütün ülkenin ruh sağlığını dikkate alarak çözmeye çalışmalısınız. Bu kötü örneği işte bunu anlatmak için verdim.
 
6.2.2008 - 08:08

ERTUĞRUL ÖZKÖK/HÜRRİYET

HERALD Tribune’ün önceki günkü sayısında bir yazı vardı.Sadece başlığını vererek geçeceğim.
"Demokrasi nasıl bir canavar yarattı."

Yazayı yazan kişi Sheffield Üniversitesi’nin tarih profesörü Ian Kershaw.
Demokrasinin yarattığı birkaç canavarın adını da vermiş.
Tabii başında, bütün zamanların seçimle işbaşına gelmiş en büyük canavarı Hitler var.
Arkasından, ülkesini bataklığa götüren bir seçim canavarı daha: Zimbabve Başkanı Robert Mugabe.
İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad.
Sırp Milliyetçisi Miloseviç.
Bunların hepsi seçimle gelmişti.
Zafer şımarıklığı hepsini felakete götürmüştü.
* * *
Oradan içeri geliyorum.
Üniversitenin en büyük sorunu olarak YÖK’ü görenlere,
Türbanın serbest bırakılmasından sonra üniversitede "bilim hürriyetinin" başlayacağına inanarak, bildirilere imza atan arkadaşlarımıza bir soru sormak istiyorum.
YÖK Başkanlığı’na ve YÖK üyeliğine atanan kişilere bakınca, acaba hálá o aynı pembe hayalleri görmeye devam ediyorlar mı?
Bir YÖK Başkanı düşünün ki, işe "Türban sorununu çözeceğim" beyanatı ile başlıyor ve memleketi psikolojik bir harabeye çeviriyor.
Yeni atanan YÖK üyelerini düşünün ki, hepsinin ilk emeli, imam hatip sorununu çözmek.
Cumhurbaşkanı düşünün ki, atamalarda bilime, makaleye ve kitaba değil, "Bunlar bizim dediğimizi yapar mı"ya bakıyor.
Öteki YÖK üyelerine kızıyordunuz.
Peki bunlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bugün itibarıyla Türk üniversitesi daha saygın, daha bilimsel, daha hür mü?

Yoksa sadece "onlarınkiler" gitti, "bizimkiler geldi" mi?

Yani üniversite "bizimkilerin" eline geçince hür ve bilimsel oldu. Öyle mi?

* * *

Başbakan dün medyaya aba altından sopa gösteriyor.

"Altınızı araştırırsak, bir şeyler buluruz."

Herhalde tehdit ediyor.

Çünkü, böyle kirli bir şey varsa bulup çıkarmak, onun ve hükümetinin görevi.

Ama olmayan bir şeyi bulup çıkarırız diyorsanız, hani nerede o hür, özgürlükçü demokratik tertemiz idealler.

Türban konusunda biz ne yapıyoruz?

Hakaret mi ediyoruz, iftira mı atıyoruz?

Sadece itiraz ediyoruz.

Bu yol, yol değil diyoruz.

Sadece biz mi?

Çevrenize bakın, yakınlarınızda birçok insan da aynı şeyi söylüyor.

Üstelik her geçen gün söyleyenlerin sayısı artıyor.

* * *

İş iyi niyete kalsa, altında başka arzular, megalo idealar, tarihe geçme ihtirasları olmasa, emin olunuz türban sorunu üç günde çözülür.

Üstelik öyle kanuna falan da ihtiyaç kalmaz.

Yapmanız gereken tek şey, iyi niyetinizi ve uzlaşma arzunuzu samimiyetle ortaya koymaktır.

Bir de bu din meselesini daha ileriye götürmeyeceğiniz konusunda vereceğiniz güvence.
Bunu zaten Anayasa gereği vermeniz gerekir.
Çünkü üniversitede türbanın iki adım ötesi, sağa sola, yukarı aşağı kaydırmalar, laiklik hududunu tecavüz anlamına gelecektir.
Öyleyse hálá niye tereddüt ediyorsunuz?
Getirin ne istiyorsanız kanuna koyalım diyorsunuz.
Çıkın açık açık kamuoyuna söyleyin.
"İlk, orta ve lisede türban olmayacak. Devlet dairesinde olmayacak. İmam hatiple oynamayacağım."
Gerekirse kanuna koyun.
O zaman bazı insanlar, kurumlar hálá uzlaşmaya gelmiyorsa, bu onların bileceği iş.
Ama ben varım diyorum ve sözümün arkasındayım.
Baştaki makaleye dönüyorum.
Elbette bununla Türkiye Başbakanı’nı kastetmiyorum.
Türkiye’nin yerleşik demokrasi değerleri var.
En önemlisi de yüksek yargısı.
Demokrasi sadece çoğunluktan ibaret bir rejim değildir.
Onu dengeleyecek kurumlar da onun ayrılmaz parçasıdır.
Bülent Ecevit yüzde 42 oyla başbakan bile olamamıştı.
Hitler ise yüzde 33 oyla insanlık tarihinin en acımasız diktatörü oldu.
Bir siyasetçi arkasındaki çoğunluğun hesabını yaparken, demokrasinin bu matematiğini de dikkate almalı.
Ortada derin, toplumu bölen böyle büyük bir sorun varsa, onu sadece arkanızdaki çoğunluğa dayanarak değil, bütün ülkenin ruh sağlığını dikkate alarak çözmeye çalışmalısınız.
Bu kötü örneği işte bunu anlatmak için verdim.



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


ORGENERAL SAYGUN'DAN ABD'YE TEŞEKKÜR

CANLI KALKANLARI F-16'LAR KARŞILADI

HAKKARİ'DE POLİSE SALDIRI
»  İŞTE GÜL'ÜN AFFETTİĞİ PKK'LI
»  "O ADAMLA YEMEK YENMEZ"
»  TÜRKİYE İRAN OLMAK ÜZEREDİR GÖRECEKSİNİZ
»  GÜL:"TÜRKİYE'DE BAZI MESELELR ÇOK ABARTILIYOR"DEDİ
»  NEDEN CUMHURİYET MİTİNGİNE KATILDIN DAVASI
»  WİLSON'DAN SINIR ÖTESİ YORUMU
»  KUMBURGAZ'DAKİ UFO GÖRÜNTÜLERİ GERÇEK
»  AKP'DEN YARGITAY'A SÜRPRİZ ZİYARET
»  ATLASJET'TE DEPREM
»  İSTANBUL"DA ULAŞIM NORMALE DÖNDÜ!
»  SIĞINAKLARDAN YİNE AMERİKAN SİLAHLARI ÇIKTI
»  TERÖRİSTLER SÜNNETSİZ ÇIKTI
»  "DAĞA ÇIKTIK, KAPALIYIZ"
»  "İKTİDAR, DEVLETE MEYDAN OKUYOR"
»  BEBEĞİ HAVADA YAKALAYAN POLİS TÜRK ÇIKTI
»  BAYKAL'DAN AKP MİLİTANLARI ELEŞTİRİSİ
»  İRAN BÜYÜKELÇİSİ'NDEN TÜRBAN YORUMU
»  DİL KURSUNA, 'ÖĞRENEMEDİM' DAVASI
»  BERGÜZAR KOREL'İ HİÇ BÖYLE GÖRMEDİNİZ
»  ERDOĞAN: "BAĞLAMA ŞEKLİYLE SIKINTIMIZ YOK"
»  BAYKAL'DAN AKP VE MHP'YE BOMBARDIMAN
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.