TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil'in, TBMM’nin yeni yasama yılında CHP’nin AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için ayağa kalkmasını eleştirmesinin ardından ortalık karıştı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TİP'e yanıt vererek, “Bir tanesi çıkmış biz kimsenin karşısında ayağa kalkmayız… Ya partinin oyu yüzde 1.5 ve bizden giden tepki oylarıyla alıyorsun. Meclis’teki her konuşmanı biz devrettik geçmişte sana, ben devrettim" dedi.
Özel'e tepki
Özel'in yankı uyandıran sözlerine gazeteci İrfan Değirmenci'den tepki geldi.
Yerel seçimlerde TİP Ankara Çankaya Belediye Başkan Adayı olan İrfan Değirmenci, YouTube kanalından "CHP'ye oy vermiş, gönül vermiş, emek vermiş seçmeni tenzih ederim. Bu sözlerim yalnızca size Sayın Özgür Özel" notuyla yaptığı paylaşımda şunları söyledi:
"Kimse aslı varken kötü kopyasına oy vermez"
Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı iktidar kitlesini değil, bizzat iktidarın kendisini, Saray'ı sahiplenmektedir. Ve hatta o kadar sahiplenmiş ve benimsemiştir ki üzerine giydiği ceket misali tıpatıp aynısı olmuştur. Birebir benzeri olmuştur. İktidar kitlesine sesleneceğim derken, o iktidarı temsil eden kişiye o kişinin kötü bir kopyası olacak kadar benzemek bu ülkenin makus talihi olmamalıdır. Kimse kusura bakmasın. Cumhuriyet Halk Partisi seçmenine, Cumhuriyet Halk Partisi'ne gönül vermiş seçmene, CHP için yıllar boyunca sokaklarda dolaşmış, kapıları çalmış, oy vermiş, oy toplamış seçmene saygım sonsuz. Ama Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı şayet Tayyip Erdoğan gibi davranarak, Tayyip Erdoğan kadar uzun süre iktidarda olabileceğini zannediyorsa büyük bir yanılgı içerisinde. Çünkü kimse aslı varken, kötü bir kopyasına oy vermeyecektir. Ve siz muhafazakarla muhafazakarlık yarıştırarak, Saray'la otoriterlik yarıştırarak ve siz küçümsediğiniz partilere tepeden parmak sallayarak bir yere varamayacaksınız Özgür Özel. Belki siyasi kariyerinizi bunun üzerine inşa etmeniz gerektiği konusunda size akıl verenler var fakat emin olun Cumhuriyet Halk Partisi'nin o güzel seçmeni de bu davranışlarınızı tepkiyle izlemekte.
"Yüzde 1,5'luk kitleyi siz aşağılayamazsınız"
Hatırlarsınız Genel Başkan seçildiğiniz Kurultay'da sol değerlerden bahsetmiştiniz, 'rüzgar soldan esiyor' demiştiniz, 'emek' demiştiniz, 'adalet' demiştiniz. Hatırladınız değil mi o Kurultay'ı? Yıllardan beri bedel ödeyerek, emek için mücadele eden, işçi sınıfı için mücadele eden ve cezaevlerine girmeyi, hapsedilmeyi, fişlenmeyi, işsiz kalmayı göze alarak yine de doğru bildiği yoldan vazgeçmeyen yüzde 1,5'luk kitleyi siz aşağılayamaz, küçümseyemezsiniz. O 1,5 oy kolay alınmamıştır. 1960'larda Meclis'te linç edilen TİP'lilerin devamıdır Türkiye İşçi Partisi. Ve 2024 yılında kendisini sosyal demokrat olarak adlandıran ve maalesef Sosyalist Enternasyonal'in de başkan yardımcılığını yöneten CHP Genel Başkanı, TİP'in aldığı yüzde 1,5 oy için 'Size kürsüyü ben vermesem nereden bulacaksınız? Birileri çıkmış niye ayağa kalktın diyor' diyemezsiniz. Ruşen Çakır gülerek izledi bu röportajda Özgür Özel'in sözlerini. İzlememiş olanlar varsa hala bakın CHP'nin başındaki zat, ah böyle söyleyince ben de Tayyip Erdoğan'a benzedim kusura bakmayın, CHP'nin Sayın Genel Başkanı bakın ne söylüyor;
"Bir tanesi çıkmış biz kimsenin karşısında ayağa kalkmayız… Ya partinin oyu yüzde 1.5 ve bizden giden tepki oylarıyla alıyorsun. Meclis’teki her konuşmanı biz devrettik geçmişte sana, ben devrettim."
"Zor olanı tercih ettik"
Ben, ben, beni konuşun... Benim kürsüm, benim Meclis'im, benim seçmenim, benim ülkem... Şahsımın ülkesi, şahsımın kariyeri, şahsımın zenginliği, şahsımın ceketi, şahsımın Genel Başkanlığı... Ben, en çok beni konuşacaksınız... Size kimi hatırlatıyor bu tavırlar? Kusura bakmayın Özgür Özel. İki kez seçime girdim; birinde milletvekili adayı olarak halkın karşısına çıktım, birinde belediye başkanı adayı olarak halkın karşısına çıktım. Kolay olanı tercih etmedim Özgür Özel. CHP kulislerinde benden daha zengin olan ağababalarının peşinden gidip 'Gelin şu genel başkanı devirelim, yerine beni geçirelim' diye kulis yapmadım. Zor olanı tercih ettik Özgür Özel; halkın karşısına çıktık ve bir hayale, eşit bir dünya hayaline, özgür bir dünya hayaline birlikte ortak olalım diye kapıları tek tek çaldık. Üstelik cebimizde beş kuruş para yokken bunu yaptık. Üstelik mağdur olmuş kesimlerin önünde mağduriyet şovu da yapmadık. Hiçbir zaman mağdur olduk demedik, mağdur kitlelerin sesini taşımaya çalıştık o Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne.