Türk ekonomisinin genel gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türk ekonomisi son 11 yılda çok büyük ivme gösterdi tek parti yönetiminde. Ak Parti döneminde Kemal Derviş’in 2001 yılında başlattığı ekonomik reformlara neredeyse harfi harfine uyuldu. Bu da tabii orta ve uzun vadede
meyvelerini verdi. Türkiye’nin her kesimi bu ortamdan faydalandı, özel sektör de çok büyüdü. Türkiye’nin Batı dünyasındaki itibarının artmasına çok katkısı oldu. 2008 krizini çok akıllı bir şekilde yönettik. Bankacılık ve finans sektörünün yeniden yapılandırılmasından sonra çok kuvvetli bir finans sektörümüzün olmasının ne kadar önemli olduğunu 2008’den sonra daha da iyi anladık. Gelişmekte olan pazarlardaki en rağbet edilen ülke Türkiye oldu. Her ne kadar ekonomimiz hâlâ kırılgan, enerji bağımlı ve cari açığa karşı çok hassas olsa da yine de bir yabancı için siyasi ortam müsait olduğu müddetçe Brezilya’dan, Çin’den, Malezya’dan, Endonezya’dan, Meksika’dan daha rağbet görebilen bir ülke. Bu arada 40 senedir yapılmayan çok ciddi 50 milyar dolara yakın özelleştirme yapıldı. Bunun da bir sürü artısı var. Ekonominin gelişmesi için hükümetin vermiş olduğu teşviklerin de öneminin altını çizerek söylemek isterim. Fakat orta ve uzun vadede ekonomimizin bir evrim geçirmesi lazım. Bu enerji bağımlılığı devam ettiği sürece bizim daha katma değerli ürünler üretmemiz lazım ki cari açıkla başa çıkabilelim. Genç nüfusa istihdam sağlanabilmesi için bu arada ekonominin her sene yüzde 5 büyümesi lazım.
Koç Topluluğu’nun 2014 itibarıyla geldiği noktayı nasıl özetlersiniz?
Bugün Koç Topluluğu Türkiye ekonomisinin aşağı yukarı yüzde 10’unu oluşturuyor, toplam vergilerin neredeyse yüzde 9.5’ini karşılıyor. Gelir vergisi beyan eden ilk 10 kişi arasında 5 tane Koç ailesi mensubu var. Geçen gün de onunla ilgili bir ödül aldık. 80 bini aşkın çalışanımız, 10 bini aşkın bayimiz, birlikte çalıştığımız çok güçlü yan sanayi şirketlerimiz var. Patent konusunda da açık ara birinciyiz. 14 tane Ar-Ge merkezimizde 3000’in üzerinde mühendis ve teknik eleman çalıştırıyoruz. Bütün bu istatistiklere baktığımız zaman Koç Topluluğu’nun ülke ekonomisindeki yeri net olarak görülüyor. Biz evrensel değerleri ve kurumsallaşmayı iki önemli çıpamız olarak görür ve o şekilde çalışırız.
ROPÖRTAJIN TAMAMI AŞAĞIDAKİ LİNKTE
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25923055.asp