Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,4580
EURO
36,3360
IMKB
9.390,000
ALTIN
2.869,550
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
''Erdoğan Kaybeder, Şeytan Kazanır''
 Erdoğan Kaybeder, Şeytan Kazanır
 
Star Başyazarı: "Davutoğlu ile yürünmez" sözleri fitnedir, fesattır, Erdoğan kaybeder, şeytan kazanır!
 
5.5.2016 - 09:30

Star Gazetesi Başyazarı Ahmet Taşgetiren, dün akşam Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la yaptığı görüşmenin ardından AK Parti Genel Başkanlığı ve Başbakanlık görevini bırakacak Ahmet Davutoğlu'nun ‘il ve ilçe başkanı atama yetkisi’nin geçen hafta MKYK'ya devredilmesiyle ilgili olarak, "Şu 'Davutoğlu ile yürünmez' sözleri. Şu Davutoğlu’ndan günah keçisi üretme oyunları. Bunlar fitnedir, fesattır. Başka değil. Şu an Anadolu’nun yaygın duygusu kaygıdır" dedi. Taşgetiren, olağanüstü kongre kararının çıkmasından önce kaleme aldığı yazıda, "Aynı kaygının İslam dünyasında Türkiye’ye imrenerek bakan yüreklerde de yaşandığı tahmin edilebilir. Herkes kaybeder. Tayyip Erdoğan kaybeder. Ahmet Davutoğlu kaybeder. Ak Parti kaybeder. Türkiye kaybeder. İslam dünyası kaybeder. Peki kim kazanır? Şeytan kazanır" görüşünü dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu arasında “yönetici atama yetkisi devri”yle zirveye ulaşan kriz, AKP'de olağanüstü kongre sürecini başlattı. 27 Ağustos AKP'nin 1. Olağanüstü Kongre'sinde Erdoğan'ın isteğiyle genel başkan seçilen ve başbakanlığa atanan Davutoğlu,  2. Olağanüstü Kongre'de aday olmayarak genel başkanlık ve Başbakanlık görevlerini bırakacak.

Ahmet Taşgetiren'in, "Kim kazanır kim kaybeder" başlığıyla yayımlanan (5 Mayıs 2016) yazısı şöyle:

"Olağanüstü Kongre sırasında Binali Yıldırım için 900 imza toplandığı ve MKYK listesi için gerilim yaşandığı gecenin akabinde “Yürekleri ağza getiren...”  diye yazmıştım. Gerçekten yürekler ağza gelmişti. Tabii ki Ak Parti’nin misyonunu kavrayanların.

O gerilim atlatıldı.

Ama Parlamenter Sistem içinde halk oyu ile seçilmiş bir Cumhurbaşkanı ve hele Ak Parti’nin tabii lideri olan bir Cumhurbaşkanı’nın Başbakan ile ilişkisinin, o kişi Başbakan’ın oğlu - kızı bile olsa problemli olacağı herkesin ortak kanaati idi.

Erdoğan ve Davutoğlu, tıpkı Erdoğan ve Gül gibi evet, farklı bir misyon içinde buluşmuşlardı, kadim bir dostluk - kardeşlik ilişkileri içinde idiler. Ama Fatih Sultan Mehmet bile babasına “Sultan sen isen gel ordunun başına geç, sultan ben isem emrediyorum gel ordunun başına geç” demişti. İktidar tecezzi etmezdi. Ama sistem iktidar tecezzisini kaçınılmaz hale getiriyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan hem siyasi hareketin tabii lideri olmanın hem de halk tarafından seçilmiş olmasının iktidarı ile, Davutoğlu da parlamenter sistem içinde Başbakanlığın gücü ve sorumluluğu içinde hareket edecekti. Davutoğlu Tayyip Bey’in liderliğine ne kadar saygı duyarsa duysun,
ne kadar Tayyip Bey’in gözünün içine bakarak hareket ederse etsin -ki bu da ayrı ve sürdürülemez bir bağımlılık görüntüsüne yol açacaktı- bir yerde farklılaşmaların ortaya çıkması kaçınılmazdı.

Anayasa hemen, halk oyu ile seçilmişliği başkanlığa dönüştürecek bir değişime tabi tutulamadı. Ak Parti çok istese de buna gücü yetmedi. Bunun için çalışılıyor ama böyle bir değişikliğin ne zaman gerçekleşeceği hala öngörülemiyor.

Bu arada “Halk oyu ile seçilmişliği” “fiili başkanlık” halinde uygulama durumu söz konusu oldu. Bu da yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesiyle “Çift başlılık” ve “patinaj” halini ortaya çıkardı. Bu ifadelerin Tayyip Bey tarafından kullanılması, orada bir rahatsızlığın ifadesiydi. Yani demek ki Tayyip Bey, süreci yeterince tayin edemediği kanaatinde idi. Ve bunun da Davutoğlu üzerinde bir tür yaptırıma dönüşmesi kaçınılmazdı.

Şunu not edelim:

Türkiye’de ve dünyada, bu iki sima arasında çıkacak problemi pusuda bekleyen odaklar vardı. Onlar bu alana yatırım yapacaklardı, yaptılar.

Bu noktada Davutoğlu’nun Tayyip Bey’i devre dışı bırakmak gibi bir proje içine girmesi çılgınlık olurdu. Davutoğlu o çılgınlığa soyunacak birisi değildi.

Ak Parti ekseninde düşünüldüğünde değiştirme iradesi Tayyip Erdoğan’da olabilirdi. Her durumda Tayyip Bey’le uyumlu çalışma diye hassasiyet ortada olacak ve bu uyumun sağlanamadığı durumlarda, değişim öteki için gerçekleşecekti.

Ahmet Davutoğlu bu konumda idi. Bir çevrenin “Davutoğlu ha tökezledi ha tökezleyecek...” bir duyguyla süreci takip ettiği gözlendi bugüne kadar.

Bu çevrenin zaman zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan adına hareket ediyormuş gibi Davutoğlu’na yönelik dosyalar oluşturduğu da bir gerçek.

Kendi psikolojimi yazayım. İtiraf ediyorum, yazılarımda dün Erdoğan ve Gül ilişkisinde birisini önde gösterip duyguları zorlamamaya, Erdoğan - Davutoğlu ilişkisinde de Erdoğan’ın liderliğini öne çıkarmaya itina ettim. Bu itinayı Davutoğlu’nun sergilediği de dikkat eden herkesin görebileceği bir durumdur. Ayrıca birçok gönül insanının “Aman gönüller karışmasın” diye dua ettiğini biliyorum. 

Ama sanki müşahede altında tutulma durumu söz konusu Davutoğlu için.

Şu çirkef Pelikan dosyası.

Şu “Davutoğlu ile yürünmez” sözleri. Şu Davutoğlu’ndan günah keçisi üretme oyunları...

Bunlar fitnedir, fesattır. Başka değil.

Şu an Anadolu’nun yaygın duygusu kaygıdır. Aynı kaygının İslam dünyasında Türkiye’ye imrenerek bakan yüreklerde de yaşandığı tahmin edilebilir.

Şunu söyleyeyim:

Herkes kaybeder. Tayyip Erdoğan kaybeder. Ahmet Davutoğlu kaybeder. Ak Parti kaybeder. Türkiye kaybeder. İslam dünyası kaybeder.

Peki kim kazanır?

Şeytan kazanır."



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


İktidar Medyası Zirveyi Nasıl Gördü?

Davutoğlu'na Yandaş Sansürü!

Bahçeli'den Medyaya Ayar!
»  Habertürk TV'ye Yeni Görsel Yönetmen
»  ES Medya'da Çalışanları MutluEtmeyen Zam
»  Cumhuriyet Gazetesi'nde Ayrılık!
»  Mehmet Ali Ilıcak'tan Cem Küçük Bombası
»  “AK Parti’deki Sürprizlere Hazır Olun"
»  Hürriyet'te Sürpriz Veda!
»  Akşam Gazetesi'nde Üst Düzey Ayrılık!
»  Nasuhi Güngör’e TRT’ye giriş Yasağı
»  Samanyolu TV Tamamen Kapandı
»   Sabah ile Sözcü Fena Kapıştı!
»  Zaman Ankara'da Kayyım Kıyımı!
»  CNN TÜRK'ten Habertürk' TV'ye Transfer
»  Adil Gür'e GöreSabah En Tarafsız Gazete!
»  Obama'dan Basın Özgürlüğü Dersi
»  Habertürk TV'de Üst Düzey Ayrılık
»  Karan ve Çetinkaya'ya 2 Yıl Hapis Cezası
»  'Hükümet Deviren Medyayı Tanıyalım'
»  TV'lere Büyük Sansür Atağı!
»  Posta Gazetesi'ne Yeni Ropörtajcı
»  Yılmaz Özdil,TBMM Başkanına Meydan Okudu
»  Meğer AKP Dindar Anayasa'yı Hazırlamış!
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.