MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Sayın Başbakan, Anayasa değişikliği ile ilgili düşüncelerini açıklarken, ayrımcılık üslubünü terk etmiyor. Şimdi kalkmış, darbeciler, demokratlar ayrımı yapıyor. Güya ‘hayır’ oyu vereler darbeciler oluyor. ‘Evet’ oyu verenler demokrat oluyor. Bu ne kadar sakat bir mantık”dedi.
Konya'nın Ereğli İlçesi’nde belediye tarafından yaptırılan ve aralarında 480 konut, gölet, huzurevi ek binasının da bulunduğu 9 tesisin toplu açılışını yaptı. Burada halka hitap eden Bahçeli, hükümetin kendinden olmayan belediyelere ayrımcılık yaptığını belirterek, buna karşın Ereğli Belediyesi'nin başarılı hizmetler yaptığını söyledi.
Türkiye’de ayrımcılığın devam ettiğini belirten Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ı suçlarken şunları söyledi:
“Sayın Başbakan, Anayasa değişikliği ile ilgili düşüncelerini açıklarken, ayrımcılık uslubunu terk etmiyor. Şimdi kalkmış, darbeciler- demokratlar ayrımı yapıyor. Güya ‘hayır’ oyu vereler darbeciler oluyor. ‘Evet’ oyu verenler demokrat oluyor. Bu ne kadar sakat bir mantık. Kişi Anayasa ile ilgili temel tercihini ortaya koyarken, ben hayır oyu vereceğim zaman acaba potansiyel bir darbeci suçlusu olarak bir savcının kendisini tutuklayacağı bir korkuya sokturmak istiyor. Yoksa korku imparatorluğu mu kurmak istiyor. Bunun darbe ile hiç alakası yoktur.”
Darbe zihniyetini ortadan kaldırmanın en etkili yolun demokrasi kültürünü geliştirmek olduğunu söyleyen Bapçeli, darbeci zihniyeti demokratik kültür içerisinde eritebilmek için darbeye gerekçe hazırlayacak hür türlü yanlışı ortadan kaldırarak, siyasilerin kendilerine çeki düzen vermelirene bağlı oyduğunu ifade etti.
Bahçeli, 336 milletvekilinin oyu ile bir Anayasa değişikliği gerçekleştiğini, bunun Türkiye Anayasası olmaktan çıkıp, AKP Anayasası olarak adlandırıldığını belirterek şöyle dedi:
“Bu adı verenlerde kendileri olmuştur. Çünkü Anayasa değişikliği için Meclis'te bulunan partiler muhattap alınmamış. Başbakan, aklında bulunan maddeleri, hukukçulara yazdırıp Meclis'e getirmişlerdir. Meclis'te yeter çoğunluğu bulamamış olsalar dahi, geçmiş seçimlerden kendileri için yola çıkarttıkları bir siyasi ahlaksızlığı tekrar ederek kömürle, nohutla, fasulye- makarnayla, zeytinle bu milleti aldatıp eksik kalanları tamamlayarak, Anayasa değişikliğini gerçekleştireceklerini zannetmektedirler.”
“BAŞBAKAN'IN GİZLİ GÜNDEMİ VAR”
Devlet Bahçeli, Başbakan’ın gizli bir gündem ve niyeti bulunduğunu belirterek, “Bunlardan birincisi PKK açılımı adı altında Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü hızlandıran bir yaklaşımıdır” dedi. Bunun için hukuki zeminin Anayasa değişiklik paketiyle hazırlanmak istenidğini belirten Bahçeli, “Sayın Başbakan da 17 Nisan 2010 tarihinde televizyonda olduğu gibi dün de Eskişehir de aynı şeyi söylemektedir. Demek ki bir PKK açılımı bize göre yıkım projesinin anahtarını açıyor, arkası gelecek diyor” dedi.
Hükümetin, sorunlarını çözmek yerine halkı aldattığını öne sürdüğünü konuşmasında Bahçeli, “Bütün bunları dikkate aldığınız da bir çıkış yolu bulmak lazımdır. Bu çıkış yolu mutlaka demokrasi içinde olmalıdır. Bu çıkış yolu demokrasi çinde seçim yolu ile olmalıdır. Seçim yolunun işyaretini halk oylamasını fırsat bilerek buradan başlamak suretiyle bugünkü AKP zipniyetini önce uyarmalıyız. Ayaklarını yere bastırmalıyız. Ülkenin daha büyük bir felekate sürüklenmesini önlemeliyiz” dedi.
Bahçeli, "Şimdi de kalkmış (Başbakan) darbeciler veya demokratlar ayrımı yapıyor. Güya ’hayır’ oyu verenler darbeci oluyor, ’evet’ oyu verenler de demokrat oluyor. Bu ne kadar sakat bir mantıktır" dedi.
Konya’nın Ereğli ilçesine gelen Bahçeli, ilçe girişindeki bir akaryakıt istasyonunda partililer tarafından karşılandı.
Ardından konvoy eşliğinde ilçe merkezine gelen Bahçeli, Yunus Emre Meydanı’nda düzenlenen açılış törenine katıldı.
Bahçeli, burada yaptığı konuşmada, 8 yıldan bu yana ülkeyi yöneten AKP iktidarının her konuda ayrımcılığı bir alışkanlık haline getirdiğini savundu.
AKP’nin "ben ve ötekiler" ikilemi içinde bir gerilim stratejisi uygulayarak ülkeyi cephe ve kamplara böldüğünü ileri süren Bahçeli, AKP’nin bu suretle çatışma yolunu teşvik ederek ülkenin istikrar ve huzurunu bozduğunu iddia etti.
Bahçeli, 12 Eylül 2010 Pazar günü anayasa değişikliğinin halkın oyuna sunulacağını anımsatarak, referandumun demokratik yoldan millet iradesinin önemli bir konuda tercihinin alınmasına imkan tanıdığını, bu nedenle referandumun hafife alınmaması gerektiğini bildirdi.
Partililerden o gün çocukları ve yakınlarıyla birlikte oylamaya katılmalarını isteyen Bahçeli, ne kadar yüksek katılım olursa milletin iradesinin o derece kendini göstereceğini söyledi.
Halk oylamasında tercihlerin vicdanlarda süzülüp akılda iyice yoğurularak yapılması gerektiğini dile getiren Bahçeli, "Kendi kararınızı ülkeniz için verebilmelisiniz. Kararınız ülkenin geleceğini belirleyecektir. Vereceğiniz karar, gelecek seçimlerde iktidarın demokratik yollardan nasıl el değiştireceğinin işareti olacaktır" dedi.
"HAYIR OYU VERENLER POTANSİYEL DARBECİ KORKUSUNA SOKULMAK İSTENİYOR"
Her konuda ayrımcılığın devam etiğini, anayasa değişikliği sürecinde de yeni ayrımcılık tohumlarının ekildiğini savunan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Türkiye yine bir çatışma, cephelere ve kamplaşmalara ayrılıyor. Şimdi Başbakan anayasa değişikliğiyle ilgili, bu ayrımcılığın tohumlarını eken üslubu terk etmiyor. Şimdi de kalkmış darbeciler veya demokratlar ayrımı yapıyor. Güya ’hayır’ oyu verenler darbeci oluyor, ’evet’ oyu verenler de demokrat oluyor. Bu ne kadar sakat bir mantıktır. Kişiyi, anayasayla ilgili tercihini ortaya koyarken ’hayır’ oyu vereceği zaman acaba potansiyel bir darbeci suçlusu olarak savcının kendisini tutuklayacağı bir korkuya mı sokturmak istiyor. Öyle bir korku imparatorluğu mu kurmak istiyor?"
Darbe zihniyetini ortadan kaldırmanın en köklü yolunu demokrat kültürü geliştirmek olduğunu anlatan Bahçeli, "Referandumun da aynı zamanda demokratik kültürün bir eğitimidir. Bu eğitimi kendisine ’hayır’ diyenleri ’darbeciler’ olarak suçlayarak katletmek, demokrasiyi katletmek demektir" dedi.
"ÜSTÜNLERİN HUKUKU DEĞİL, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ TARTIŞMASI"
Anayasa değişikliğinde AKP’nin özellikle de Başbakanın gizli bir gündemi ve niyeti bulunduğunu ileri süren Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bunlardan birincisi PKK açılımı adı altında Türkiye’nin bölünme sürecini hızlandıran bir yaklaşımın hukuki zeminini döşemek için anayasa değişikliğine tuzaklar koymuştur. Başbakan da 17 Nisan 2010’da televizyonda konuştuğu gibi dün de Eskişehir’de aynı şeyi söylemektedir. Demek ki ’bir PKK açılımı, bize göre yıkım projesinin anahtarını açıyoruz, arkası gelecek’ diyor. Anahtar neyi açıyor, açınca niye söylemiyorsun? Onun için bu tuzağın farkında olmalısınız. İkincisi 8 yıllık iktidar döneminde vaat ettiklerinin hiçbirisini yerine getirememiştir. Üstünler hukuku değil hukukun üstünlüğü sözü ile milleti aldatırken, üstünlüklerin kimlere ait olduğunu görelim. Meclis’te 341 vekil ile temsil edilmiyor muydun? Şimdi 337 vekilin yok mu? 550 vekilin bulunduğu bir mecliste 337 vekil sizin ise Meclis üstünlüğü kimdedir? AKP’dedir. Tek başına iktidara doğru yürüdüğünüz için Bakanlar Kurulu’nda da üstünlük AKP’dedir. O zaman ’üstünlüğün hukuku yerine hukukun üstünlüğünü sağlayacağız’ aldatmacasıyla kendi üstünlüğünü sürekli kılabilmenin yolunu arıyorsun, onun için anayasa değişikliğinde Yüce Divan yolunu kapatıp kendini kurtarmaya çalışıyorsun. Bu yetmiyor Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun kuruluş rakamları üzerinde oyunlar oynuyor, oraları yandaşlarınla doldurup yargıyı sana bağımlı hale getirip, yeni bir yandaş grubu oluşturmaya gayret gösteriyorsun."
Çiftçi, esnaf ve memur başta olmak üzere herkesin perişan hale geldiğini savunan Bahçeli, "Bunun hesabını kendinize soracağınız yerde halkı aldatarak saptırarak anayasa değişikliğiyle oyalayıp, onun iradesini kendinizin kurtuluşu yolunda kullanmaya çalışıyorsunuz" diye konuştu.
Törende, Ereğli Belediyesi tarafından yaptırılacak 480 konutun temeli atıldı, Ahmet Avlamaz Parkı, Yöresel Ürün Satış Merkezi ve Vasfiye Ergin Vakfı Huzurevi ek binasının açılışı gerçekleştirildi.
Bahçeli daha sonra, Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Oprukçu’yu makamında ziyaret ederek, çalışmaları hakkında bilgi aldı.
Oprukçu, Bahçeli’ye ilçenin temsili, altın kaplama anahtarını hediye etti.
Bahçeli, daha sonra ilçeden ayrıldı.