Adalet Bakanlığı, Bolu Express gazetesi yazarı Işın Erşen hakkında verilen takipsizlik kararına yapılan itirazı reddeden Düzce Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararının kaldırılması için 'yazılı emir' yoluyla Yargıtay'a başvuracak.
Konuya ilişkin açıklama yapan Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, gazeteci Erşen hakkında 'Türk, İşte Karşında Düşmanın' başlıklı yazısı nedeniyle Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma açtığını ve takipsizlik kararı verdiğini anımsattı.
Bu karara yapılan itirazın da Düzce Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildiğini ve takipsizlik kararının 'hukuka uygun' olduğunun belirtildiğini ifade eden Şahin, konunun hukukçular tarafından tartışıldığını, kendisinin de konuyla ilgilendiğini söyledi.
Şahin, 'soruşturmaya konu yazının 'fikir ve düşünce açıklama' kapsamında değerlendirilmesini doğru bulmadığını' ifade ederek, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürü ile görüştüğünü ve gelecek hafta, takipsizlik kararını onaylayan ağır ceza mahkemesinin kararının bozulması istemiyle 'yazılı emir' yoluyla resen Yargıtay'a başvuracaklarını kaydetti.
Bakan Şahin, Adalet Bakanlığı'nın 'isabetli görmediği kesinleşmiş yargı kararlarını yazılı emir yoluyla Yargıtay'a götürme yetkisi bulunduğunu, kendisinin de Adalet Bakanı olarak bu hakkını kullandığını' dile getirdi.
'Soruşturmaya konu yazının düşünce açıklama bağlamında değerlendirilmesini doğru bulmuyorum' diyen Şahin, 'Takipsizlik kararında ve itirazen inceleyen ağır ceza mahkemesinin kararında hukuki bakımdan isabet görmüyoruz. Bunun fikir ve düşünce açıklama bağlamında değerlendirilmesi bize göre isabetli değil. Adalet Bakanlığı bu kararı yazılı emir yoluyla bozulması istemiyle resen Yargıtay'a götürecek' dedi.
İŞTE O YAZI
Geçtiğimiz yıl Bolu 2. Komando Tugayı’na bağlı bir birliği pusuya düşürerek 13 askerimizi şehit eden PKK Terör Örgütü hakkında açıklamalarda bulunan DTP Milletvekillerini eleştiren yazısı sebebiyle hakkında suç duyurusunda bulunulan Bolu Express gazetesi yazarlarından Işın Erşen kaleme aldığı “Türk, işte karşında düşmanın’ adlı yazısında, PKK ile sürdürülen mücadeleyi anlattıktan sonra DTP milletvekillerin MYK üyelerinin ve Belediye başkanlarının isimlerini tek tek sıralamıştı.
Yazı şöyle devam ediyordu: “Yüce Türk Ulusu, işte karşında düşmanın. ‘PKK bölücü terör örgütüdür, onun mensupları da vatan hainidir’ demedikten sonra bunların topu Türk düşmanı olarak bundan sonra ‘sivil yurtsever’ unsurların hedefi olacaktır. Kahpece pusu kuran dağdaki teröristin peşinde koşmaktansa üç-beş mikrobu temizleyip bundan sonra bir bizden, beş sizden, tamam mı, devam mı? demek gerekir.
Bunu yapacak ve diyebilecek yurtsever unsurlar da çıkar elbet. Toplumun arzusu, yoğun olarak bu yöndedir. Bundan böyle şehit edilen her güvenlik görevlisine karşın, bunlardan birinin aynı kaderi paylaşması toplumun çoğunluğunun isteği haline gelmiştir. Artık kangren olmuş uzuv veya uzuvların kesilip atılma zamanı gelip geçmiştir.”
Söz konusu yazı üzerine DTP Grup başkanvekili Selahattin Demirtaş, avukatı Faruk Duran aracılığıyla 24 Kasım 2007 tarihinde Bolu Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmuş, suç duyurusunda ‘Basın yoluyla hakaret, suç işlemek için alenen tahrik, halkı kanunlara uymamaya tahrik’ suçlamaları nedeniyle Erşen’in cezalandırılmasını istemişti. Ancak Bolu Cumhuriyet Savcılığı altı ay süren soruşturmanın ardından yazıda suç unsuru bulunmadığını gerekçesiyle takipsizlik kararı vermişti. Avukat Duran ise savcılığın verdiği takipsizlik kararına itiraz edeceklerini belirterek, Savcılığın bunu ifade özgürlüğü olarak değerlendirmesi enteresan” diye konuşmuştu.
Konu ile ilgili olarak görüşlerini açıklayan Işın Erşen ise yazdığı her satırın arkasında durduğunu ifade ederek; “ Nitekim, Cumhuriyetimizin savcıları konuyu inceleyerek takipsizlik kararı verdiler. Şahsım son birkaç haftadır tehdit alıyorum. Bazı cevapsız telefonlar, tehdit içerek mesajlar alıyorum. Her şeye rağmen ben bu olay karşısında dimdik ayakta duruyorum. Yazımın içinde tek kelime Kürt sözcüğü kullanmadım, Türk-Kürt ayrımı yapmadım. Bahis konusu yazım ve tüm yazılarımda ben Türkiye Cumhuriyetinin üniter yapısını vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olan tüm insanlarımızı, Türk kabul ederek, din dil ırk ve mezhep ayrımı gözetmeksizin kardeş bildim” dedi
Cafesiyaset