CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
Değerli kadın kardeşlerim, sevgili anneler bugün sizin için konuşmak istiyorum. Evde huzur varsa, mahallede huzur vardır. Mahallede huzur varsa, şehirde huzur vardır. Ekonomiye bakıyoruz pek parlak tablo yok. 6,5 milyon evladımız işsiz. Bir annenin en temel sorunu bu. 15 yıldır bir parti iktidarda, sevgili anneler peki benim çocuğum niye işsiz diye sorun. Enflasyon çift haneli oldu. 2017'de yüzde 8 zam yapıldı asgari ücrete. Ulaştırmadaki zam yüzde 17,96. Sağlık 12,53. Eğitimdeki zam 9,33. Bunları toplayınca kaşıkla verdiğinizi kepçeyle geri aldınız. Asgari ücretli kadın kardeşlerime sesleniyorum, sen artık bu düzene hayır demek zorundasın. Bu düzen ağaların, Ankara'daki beylerin düzenidir. Esnaf kardeşlerimizin durumu pek parlak değil. Sicil affı getirdiler. Kanunda şu düzenleme var; bankalar kara listeyi dikkate almayabilir. Sözde düzenleme yapıyorlar, sicil affı getiriyorlar. Almayabilirsin dersen banka diyor ki dikkate alıyorum. Suriye'den gelen asgari ücretin altında çalışanlar var mı? Benim evladım işsizken onlara iş kapısını açan düzen adil bir düzen midir?
"SAYIN YILDIRIM, HER TÜRLÜ DESTEĞE HAZIRIZ"
Şu çağrıyı yaptım; diyorlar ki Suriyelilere vatandaşlık vereceğiz. Ben de şunu söylüyorum. Her konuda millete gidiyoruz diyorsunuz, gel kardeşim Sayın Binali Yıldırım, Sayın Cumhurbaşkanı gel referanduma gidelim Suriyelilere vatandaşlık verelim mi vermeyelim mi? Bu konuda hiç konuşmuyorlar. Gel işte referandum konusu. Ses çıkmıyor. Sayın Binali Yıldırım çok açık bir çağrı yapıyorum. Bununla ilgili parlamentoda her türlü desteği vermeye hazırız. Milletimize soralım, ona göre karar verelim.
Bir sabah kalkıyoruz, Sayın Cumhurbaşkanı Rakka'ya gideceğiz diyor. Öğlen Münbiç'e gideceğiz. Siz nereye gideceksiniz, kime danıştınız? Devlet böyle yönetilmez. Ecevit Kıbrıs'a çıkarma yapınca kimsenin haberi oldu mu? Devlet yönetmesini bilmiyorlar. Her gelen tokat atıyor. Bir bakıyorsun Putin'den, bir bakıyorsun Trump'tan yanalar. Sen vatandaştan yana ol.
"NİYE TÜRKİYE'YE GİRİŞİNİ YASAKLIYORLAR?"
İki sayın bakan Almanya'ya gidip konuşma yapacaktı. Evet konuşmalılar, gitmeliler. Ama iki bakana izin verilmemesi bizim tarafımızdan ve iktidar tarafından tepkiyle karşılandı. Bizim bakanlarımız da Almanya'ya gitmeli ve propagandasını yapmalı. İktidar kanadı ağır eleştiriler getirdiler. Önce dönüp kendinize bakmanız lazım. Bulgaristan'da çok sayıda vatandaş bir parti kurdu, seçimler olduğu zaman Türkiye'ye geliyorlar ve propaganda yapıyorlar. Ama şu yapıldı, Bulgaristan'da Türk kökenli aynı zamanda Türk vatandaşı olan Erdinç İsmail Hayrullah. Bulgar parlamentosunda Dostluk Grubu Başkanı. Seçimler yapılacak ve Türkiye'ye gelip Bulgar vatandaşları arasında propaganda yapmak istiyor. Türkiye'ye girişini Dışişleri Bakanlığı yasakladı. Niye yasaklıyorlar? Almanya'ya giderken yasaklıyorlar tepki veriyorsun ama aynı şeyi sen yapıyorsun. Sayın Binali Yıldırım, Sayın Dışişleri Bakanı bu Türk vatandaşını, çifte vatandaşı insanlara kavuşmasını hangi gerekçeyle kabul etmiyorsunuz? Bulgaristan'daki Türk ve Müslüman olan kişi de Türkiye'ye gelmeli ve Bulgar vatandaşlarına propaganda yapmalı. Bulgaristan Türklerini de ayrıştırdılar. Dost Partisi'nden olanlar girebilir Hak ve Özgürlükler Partisi'nden olanlar giremez.
"80 MİLYON BİR KİŞİYE EMANET EDİLİR Mİ?"
Tek adam rejimi olmaz, parlamento ve ortak akıl olmalı. Akıl akıldan üstündür. Cumhuriyeti kurduk, hakimiyet milletindir dedik. Biz bu anayasa değişikliğine yanlıştır, toplumu bölüyor diyoruz. Kardeşi kardeşe düşman ediyor. Bir kişiye her türlü yetki verilmez. Bir direksiyonda iki kişi olma deniyor. Bunlar uçağa biniyorlar, orada baksınlar iki pilot var. İki pilota aynı yemeği de vermezler. Otobüste bile 43 yolcu için iki kaptan olur. Şimdi biz 80 milyonu bir kişiye emanet ediyoruz. 80 milyon bir kişiye emanet edilir mi?
"CUMHURBAŞKANI TARAFLI OLURSA CAMİYE, MAHKEMEYE SİYASET GİRER"
Köyün muhtarı, ihtiyar meclisi seçimle gelir. Köydeki kardeşlerime seslenmek istiyorum köyün merasını köylüye hiç sormadan muhtar satarsa ne dersiniz? Evde karar alırken çocuklara büyüklere danışır. Cumhurun başkanı tarafsız olmalıdır. Başkan aynı zamanda partinin de genel başkanı olsun diyorlar. Salı günleri ben, Sayın Yıldırım, Sayın Bahçeli konuşuyor. Anayasa değişikliği geçerse salı günleri konuşmasını başkan yapacak. Ne diyecek, tarafsızın diye yemin edip bütün muhalefeti eleştirecek. Böyle tarafsızlık olur mu? Olmaz. Taraflı olursa camiye siyaset girer, kışlaya siyaset girer, mahkemeye siyaset girer. Partinin genel başkanı hakim tayin ederse adalet ölür. Meclis'i feshediyorsun yeniden seçime götürüyorum diyorsun. Bir kişi mi doğru karar alır 550 kişi mi. Milli iradeyi yüzde 100 temsil ediyor. Başkan istediği zaman Meclis'i feshetsin. Olmaz, doğru değil.
"KİMSEYE TUZAK KURDUĞUMUZ YOK"
Tuzak kuruyor diyorlar, kimseye tuzak kurduğumuz yok. Ama bu anayasanın içinde bir tuzak var. 18 yaşındaki milletvekili yapacağız, askerlikten muaf tutacağız diyorlar. 18 yaşındaki çocuk bu beylerin çocukları. Milletvekili olacak, askerlikten muaf olacak. Emekli olup her ay en az 10 bin lira para alacak. Bu tuzağa hiçbir genç, hiçbir anne düşmesin. Kendi çocuklarına hazırlıyorlar. Sizin çocuklarınız hayatını verirken, bunlar kendi çocukları için ikbal hazırlıyorlar.
"HAYIR ÇIKARSA TÜRKİYE RAHAT BİR NEFES ALACAK"
Hayır derseniz kaos çıkacak diye tehdit ediyorlar. Hayır çıkarsa ne olacak? Türkiye rahat bir nefes olacak, kutuplaşma, kavga olmayacak. Cumhurbaşkanı'nın görevi sürecek. CHP cumhurbaşkanlığı makamının meşruiyetini tartışacak deniyor. Başbakan, Cumhurbaşkanı, bakanlar yerinde kalacak. Hakimiyet milletin olacak. Saraya hakimiyet devredilmeyecek. En kestirme yol en iyi bildiğimiz yoldur. Sonu belli olmayan bir yola neden Türkiye'yi sürüklüyorsunuz? Sayın Cumhurbaşkanı'nın danışmanı diyor ki hayır çıkarsa aynen devam edilir, bir şey olmaz. Doğru.