Yazılı bir açıklama yapan DYP lideri, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"20 milyon insanımızın yoksulluk sınırının altında yaşadığı, resmi rakamlara göre 300 bin üniversite mezununun işsizlikten kıvrandığı, terörün hortladığı, Türkiye’nin itibarının ‘delikten süpürme’ düzeysizliğine indirgendiği, köylünün ve çiftçinin adeta horlandığı, mutsuzluğun ve umutsuzluğun bütün kesimleri çepeçevre sardığı bir talihsiz dönem devam etmektedir.
Tüm bu olumsuzluklar ortadayken hükümetin ve Başbakan’ın en iyi yaptığı şey, geçmişi taşlamak ve bireysel polemiklerle ortalığı bulandırmaktan ibarettir.
1250 gün boyunca bir arpa boyu mesafe alamayan bu hükümetin miadı dolmuştur. AKP Hükümeti, bırakınız Türkiye’ye birşeyler kazandırmayı, aksine bütün kazanımlarımızı tüketmiştir.
Bundan böyle AKP Hükümeti’nin bahanesi kalmamıştır. Bütün politikalarını bahaneler üstüne, geçmişi kötülemek üstüne, rakiplerini hedef göstermek üstüne, popülizm üstüne inşa eden bu zihniyetin Türkiye’ye ve milletimize verebileceği hiçbir şey yoktur.
Bu gerçeği kendileri de gayet iyi bilmektedirler. Öyle olduğu içindir ki; gündemi sürekli saptırmakta, yersiz polemikler icat etmekte ve kimsenin gözünden kaçmadığı gibi kendi partileri içinde ‘danışıklı dövüş’ oyunları oynamaktadırlar.
Bunların davası ne adalettir ne de kalkınmadır. Yaşadığımız süreçte tek davaları, kendilerini kurtarmaktan ibarettir. Bütün hesapları budur. Uykularında memleket rüyaları değil, ‘koltuk hülyaları’ görmektedirler.
Millet ekmek davasındayken, geçim davasındayken, gelecek davasındayken; bunların koltuk davasında, ihale davasında, kendilerini kullandırtma davasında olmalarının bedelini ne yazık ki bu ülkenin cefakar insanları ödemektedir.
Fakat milletimizin gözü açılmıştır. Milletimiz; kendilerine verilen sözlerin niçin tutulmadığını yüksek sesle sormaya başlamıştır. İnsanlarımızın yokluklarını, yoksulluklarını, vicdanlarını, maneviyatlarını sömürerek işbaşına gelen bu iktidar; yine aynı insanların soracağı hesapla geldiği gibi gidecektir"