Göreve geldikten sonra 3 kaza yaşayan ve bu kazalardan sonra kalbinde stentsiz damar kalmadığını vurgulayan Karaman, "Her telefon geldiğinde korku yaşıyorum. Özellikle mesai dışında gelen telefonlar beni çok korkutuyor. Ölümlü kaza bildirdiklerinde, etraf birden kararıyor, titreme geliyor. Tansiyon sorunu yaşıyorum. Zamanla etraf yavaş yavaş aydınlanıyor." diye konuşuyor. Günde yaklaşık bin treni hareket halinde olan bir genel müdürlüğün başında bulunan birinin böyle korkular yaşamasını da doğal kabul eden Karaman, kendi hakkındaki eleştirilere hiç kızmadığını; ancak haksız eleştirilerin kendisini çok gerdiğini belirtiyor. Karaman, her kazadan sonra, genel müdürün istifasının istenmesini de doğru bulmuyor. "İstifa etmek suçu kabul etmek anlamına gelir." diyor.
TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, dün bir grup gazeteciyle bir araya geldi. Toplantıda, Pamukova'daki tren kazasında mahkemenin, hız limitlerine uymayan makinistleri suçlu bulması da konuşuldu. Bazı gazetelerde çıkan, 'Suçu makinistlere yüklediler' haberlerini 'haksız suçlama' olarak gören Karaman, kazayla ilgili 27 duruşmanın yapıldığına dikkati çekti. Karaman, "Mahkeme, 80 km hız limiti olan yolda 135'le gidilmesinin kazaya sebep olduğunu ortaya koymuş ve makinisti suçlu bulmuş. 14 yıldır makinistler, bu yoldan hep 80 ve altında geçmiş. O gün 135'le geçmiş." diyor.
Pamukova'da, 22 Temmuz 2004'te 38 kişinin öldüğü, 95 yolcunun yaralandığı 'hızlandırılmış tren' kazasıyla ilgili delillerin karartıldığı iddialarının doğru olmadığını belirten Karaman, "Vagonların devrilmesi sonucu 100 metre ileride raylarda bozulma oldu. Onlar yenilendi. Yoksa kazanın olduğu yerde hiçbir şeye değmedik. Çünkü bozulma yok. O bakımdan, delil karartıldı haberleri doğru değil." açıklamasında bulundu. Yol bakımında değil, yenilemeyle ilgili sorunların bulunduğuna işaret eden Genel Müdür, "Pamukova'da üçer gün arayla yol kontrol edilmiş. Bu hatta bakımla ilgili hiçbir sıkıntı belgelerde görünmüyor. Gözle de görünmüyor. Yol bakımında AB ortalamasının üzerindeyiz. Kilometre başı 1 kişi, bizde kilometre başı 1,6 kişi." diyor. Karaman, her kazadan sonra genel müdürün istifasının istenmesini de doğru bulmuyor. "İstifa etmek suçu kabul etmek anlamına gelir." diyen Süleyman Karaman, "Benim ne yapmam lazım, gerekli memuru görevlendirmem ve ihtiyaçlarını gidermem. Bunu da yapmışım. Gidip ben kontrol edecek değildim sanırım." şeklinde konuşuyor.
Demiryollarının güvenli ulaşım araçlarından olduğunu dile getiren Karaman, istatistiklerin de bunu gösterdiğini belirtiyor. Karaman, şöyle devam ediyor: "Mesela, demiryolu taşımacılığında 100 milyon taşıt kilometreye düşen kaza oranı, Karayolları'na göre 39 kat daha azdır. Uçaktan sonra en güvenilir ulaşım aracı trendir. Hızlı trenlerin devreye girmesiyle güvenlik daha üst düzeye çıkacak. Makinist istediği hızla gidemeyecek. Hızlı trenlerdeki mevcut sistem, makinistin inisiyatif kullanmasına izin vermiyor. Böylece, kazalar minimuma inecek." Türkiye'deki her türlü trenin güvenli olduğunun altını çizen Genel Müdür, "Ben ailemle trene biniyorum. En çok da ben seyahat ediyorum. Kaza olmaz diyemem. Almanya'da bile her yıl kaza oluyor." diyor. Karaman, bazı haberlerin çarpıtılarak verilmesinden rahatsız. Emniyet kemerinin öneminin uzmanlarca sık sık vurgulandığına dikkat çeken Karaman, "Biz bunu trenler için düşündük. Bazı basın organları, 'Genel müdür kazadan sonra emniyet kemerine sarıldı' diyerek bunu aleyhimizde kullandı." değerlendirmesinde bulundu.
Kadrolaşma iddiası tamamen yalan
Kadrolaştığı yönündeki haberlere tepki gösteren TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, "TCDD'ye benim dışımda, bir de Ali Kemal Ergüleç geldi. Daha sonra ayrıldı. Yol dairesi başkanı arkadaş 42 yıllık demiryolcu. Önceki yol dairesi başkanı emekli olunca, yerine yardımcısı geldi. Benden önce alınması gerekenler vardı. Onlar alındı. Benim dışımda, demiryolcu olmayan kimse görev yapmıyor. Kazadan sonra böyle yorumlar yapılıyor. Kaza ile bağlantı kurabilmek için." diye dert yanıyor.
SELİM KUVEL/ZAMAN