Cevdet Selvi, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, Türkiye'de işlerin ''şirazesinden çıktığını'' öne sürdü.

Garip gureba sayısının arttığını, fakir fukaranın yaşam mücadelesinin güçleştiğini, dul ve yetimlerin sahipsiz kaldığını iddia eden Selvi, işsiz sayısının da 7 milyona ulaştığını kaydetti.

Dar ve sabit gelirlilerin durumunun gittikçe kötüleştiğini ifade eden Selvi, ''Kriz, emekliyi, işçiyi, memuru, işsizi, esnafı, çiftçiyi teğet geçmedi'' dedi.

Hükümetin, sessiz çığlıkları duymamak için gayret gösterdiğini öne süren Selvi, ''Gerçekler görülmüş olsa 7 yılda çok daha farklı noktalarda olabilirdik' diye konuştu.

Selvi, emeklilerin aldıkları aylığın, içinde bulunulan koşullarda yetmesinin mümkün olmadığını belirterek, bunun üzerine bir de krizin faturasının hiçbir sorumlulukları bulunmamasına rağmen emekli, işçi ve memurlara çıkarıldığını savundu.

Emeklilerin alacakları 3-5 kuruşun bile eksik hesaplandığını iddia eden Selvi, gelinen noktada işçi emeklilerinin yüzde 83'ünün, Bağ-Kur emeklilerinin yüzde 99'unun, memur emeklilerinin yüzde 29,5'inin açlık sınırının altında aylık aldıklarını kaydetti.

Selvi, iktidarın, ülke ihtiyaçlarına cevap veremediğini öne sürdü.

"Dilenci değiliz, sadaka istemiyoruz."

TİED Genel Başkanı Kazım Ergün de yaptıkları araştırmaya göre, emeklilerin yüzde 95'inin, yaşamanın ötesinde, dünyaya geldiğine pişman olduğunu ifade etti.

Emekli aylıkları arasında ciddi bir adaletsizlik bulunduğunu dile getiren Ergün, eski emeklilerin 600 TL civarında aylık alırken, yeni emeklilerde bu miktarın bin 600 TL seviyesinde olduğuna dikkati çekti.

Yapılanlardan, ''işçi ve Bağ-Kur emeklileri cezalandırılmak isteniyor'' gibi bir düşünceye kapıldıklarını anlatan Ergün, şöyle konuştu:

''Biz dilenci değiliz. Sadaka istemiyoruz, hakkımızı istiyoruz. Kimse de bizim bedduamızı almasın. Emeklilere yapılan yüzde 1,83'lük zamla işçi emeklisine 11, Bağ-Kur emeklisine 6 TL artışta bulunuldu. Bu tablo böyle gitmez. Bu yükü emekliler taşıyamaz. Bizi açlık sınırında inim inim inletmeye kimsenin hakkı yoktur. Gittiğimiz her yerde emekliler 'yandım, bittim, öldüm' diye feryat ediyor. Her yerden feryat sesleri yükseliyor. Hiç kimse bu sese kulak tıkayamaz.''

Ülkenin öncelikli gündeminin ekonomi ve geçim sıkıntısı olması gerektiğini vurgulayan Ergün, farklı gündem maddeleriyle bu konuların ötelenmemesi ve bir an önce ekonominin rayına oturtulmasına ihtiyaç olduğunu kaydetti.