Saraçhane’deki İBB Başkanlığı binasında gerçekleşen İBB Meclisi toplatısında İBB 2023 yılı bütçesi, yatırım ve performans programı görüşüldü. Bütçeyi meclise sunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, konuşmasına Taksim saldırısı sırasında yaşamını yitirenleri anarak başladı.
İmamoğlu, 2023 yılı bütçesinin özel bir öneme sahip olduğunu belirterek “Bu bütçe, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılına denk gelen 2023 yılı hizmet ve faaliyetlerimizin bütçesi olacak. 100. yılımıza girerken, 100 milyar lirayı aşkın bir bütçe ile faaliyetlerimizi yürüteceğiz. O liderin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan yürümeye devam edeceğiz. Hep birlikte ileriye gideceğiz; kimseyi geride bırakmayacağız, kapsayıcı olacağız; birlikte yol alacağız” dedi.
'20 milyar lira finansmana ihtiyaç duyacağız'
2023 yılı toplam bütçe gelirlerinin 95 milyar 250 milyon lira olduğunu belirten İmamoğlu “Toplam bütçe giderlerimizi ise 115 milyar 250 milyon lira olarak tasarladık. Bu durumda 2023 yılında hizmet ve yatırımlarımız için 20 milyar lira finansmana ihtiyaç duyacağımızı öngörüyoruz. Bunun 7 milyar lirasını nakit ve Eurobond mevcudumuzdan karşılamayı, yaklaşık 13 milyar lirasını ise borçlanmayla finanse etmeyi planlıyoruz” diye konuştu.
Bu finansman ihtiyacının 3 temel önceliklerini aynı anda gerçekleştirmek için öngörülen tutar olduğunu anlatan İmamoğlu bu öncelikleri şöyle sıraladı:
Bütçemizin en az yarısını yatırım harcamalarına ayırarak şehrimizi öncelemek
Sosyal yardımların bütçedeki payını koruyarak hemşerilerimizi öncelemek
Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeyerek personelimizi öncelemek
"Elbette bütçe sadece gelir ve giderleri gösteren, sayılardan ibaret bir tablo değildir" ifadelerini kullanan İmamoğlu, "Bütçe, yüksek ahlaki standartlarla yönetilmesi gereken bir süreçtir. Biz bu süreci öncelikle hukuka uygun yürütmenin taahhüdünü veriyoruz. Gerçek bir şeffaflığın olmadığı yönetimlerde, minareyi çalanın kılıfını da hazırladığını çok gördük. Buna fırsat tanımayacağız, şeffaf bütçe yönetiminden asla taviz vermeyeceğiz" dedi.
‘İsrafa geçit vermeyeceğiz’
İsrafı normalleştiren bir anlayışla hareket etmeyeceklerini söyleyen İmamoğlu “İsraf ve istismarın iç içe geçtiği, hukuk dışı, ahlak dışı uygulamalara asla geçit vermeyeceğiz. Evet, bütçe, yüksek ahlaki standartlarla yönetilmesi gereken bir süreçtir. Ve böyle yönetildiğinde, bütçenin bereketi de artar. Bütçenin bereketi arttığında ne olur biliyor musunuz? Mesela, 'Askıda fatura' kampanyası başlatırsınız. Ve insanlar sizin bütçe konusunda nasıl hassas olduğunuzu bildikleri için, kampanyanıza gönülden katılırlar. Sosyal yardım ve destek bütçenizi büyütürler” dedi.
‘Projeleri 200 güne çıkarıyoruz’
2023 yılı bütçesinin yatırım harcamalarının toplam bütçenin yüzde 50’sini teşkil ettiğini söyleyen İmamoğlu “Bu yıl yatırımlara toplam 57 milyar lira ayırarak yatırım harcamaları bütçemizi 2022 yılına kıyasla yüzde 99 oranında artırmış oluyoruz. Yani ikiye katlıyoruz” dedi.
Ayrıca İmamoğlu, 150 Günde 150 Proje diye tarif ettikleri sürece de değinerek “O kadar bereketli yol alıyoruz ki, 150 günde 150 proje diye çıktığımız yolda, yılbaşına geldiğimizde 200 projeyi geçmiş olacağız. Odağına insanı alan, sorunları bir bütün olarak ve kalıcı biçimde çözme anlayışıyla şekillendirilmiş yeni projeleri aynı tempoyla hayata geçirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
’17 Milyar lira ayırdık’
İmamoğlu, 2023 yılı yatırım ve hizmet programında toplam 98 milyar lira değerinde 590 adet faaliyet yer aldığına değindi. 2023 yılı yatırım harcamalarının yüzde 41’ini teşkil eden raylı sistem yatırımları için tam olarak 23 milyar 625 milyon lira kaynak ayırdıklarını açıklayan İmamoğlu “Aynı anda 10 metro inşa etmek gibi, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir işi başarıyoruz. Bütçemize kirli eller dokunmadığı, hiçbir siyasi hesabın gölgesi düşmediği için oluyor. Raylı sistemler dışındaki toplu ulaşım için ayırdığımız kaynak tutarı yaklaşık 17 milyar lira. İlaveten yol, köprü, kavşak, tünel, üst ve alt geçit, cadde, meydan, bulvar, sahil ve asfalt yapımı için de 17 milyar 583 milyon lira bütçe ayırdık” dedi.
'73 milyar lirası yatırım bütçesi'
Bu yılki konsolide bütçesinin İSKİ ve İETT dahil toplam 163 milyar lira olduğunu belirten İmamoğlu “Konsolide bütçemizde ise bu yıl yatırıma 70 milyar lira ayırdık. İştirak şirketlerimiz 2023 yılında toplam 155 milyar lira bütçe büyüklüğüne ulaştı. 2023 yılında iştiraklerimiz de dahil toplam 318 milyar 848 milyon lira büyüklüğünde bir bütçeyi yöneteceğiz. Bunun toplam 73 milyar lirası yatırım bütçesi” diye konuştu.
’10 metro inşaatını yeniden başlattık’
İmamoğlu, 2019 yılının haziran ayında 103 km uzunluğunda 10 raylı sistem hattını ödenek yetersizliğinden dolayı yapımı tamamen durmuş şekilde devraldıklarını söyleyerek süreçten şöyle bahsetti:
Bunlardan Dudullu-Bostancı, Kabataş-Mecidiyeköy ve Eminönü-Alibeyköy Hattının yapımına kredi temin edilmeden önce özkaynaktan bütçe ayırarak yeniden başladık. Göreve geldiğimizden bu yana raylı sistemler için 1 milyar 405 milyon Euro finansman sağlayarak aynı anda 10 metro hattının inşasına giriştik. Diğer taraftan yaklaşık 11 milyar lira hakediş ödemesi yaptık. Buna mukabil 29,9 km uzunluğunda raylı sistem hattını kullanıma açtık. Bu yıl sonunda; 14,3 km uzunluğunda Dudullu-Bostancı Metro Hattını ve Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey Metro Hattının 2 km uzunluğundaki Fulya-Yıldız İstasyonlarını da açacağız. 2023 yılında ise; Eminönü – Alibeyköy Tramvay Hattının Cibali-Eminönü arasını Çekmeköy–Sancaktepe–Sultanbeyli Metro Hattının Çekmeköy -Şehir Hastanesi arasını açarak 4,7 km uzunluğundaki yeni 2 hattı daha vatandaşımızın kullanımına sunacağız.
Sefaköy-Beylikdüzü- TÜYAP metro hattının dış borçlanma izninin bu ay Meclisimizce onaylanmasından ötürü sizlere teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Biz göreve geldiğimizde durmuş olarak devraldığımız 10 metro hattının yapımını tekrar başlattık.
‘Beton kanal’
İstanbul’daki deprem gerçeğine de değinen İmamoğlu bu konuya ilişkin şöyle konuştu:
Bu şehrin başına yeni felaket alanları musallat edilmek isteniyor. Örneğin Kanal İstanbul denilen o beton kanal, rant uğruna doğaya karşı açılmak istenen büyük bir savaştır. O beton ucube, İstanbul’un ormanlarına, tarım alanlarına, su kaynaklarına, denizine, havasına, doğal yaşamına yönelik çok büyük bir saldırıdır. Ve rant uğruna doğaya karşı girişilmiş her saldırıda olduğu gibi sonu acıyla, hüsranla bitecektir.
Göz göre göre İstanbul’a bu ağır bedelleri ödetmeye kimsenin hakkı olamaz.
Depreme hazırlık için kullanılması gereken bütçeleri, depremde yaşanacak sorunları çok daha ağırlaştıracak, kendisi başlı başına büyük bir sorun kaynağı olacak olan bir beton kanala harcamak akılla açıklanabilecek bir durum değildir. Bu umursamazlık, bu çıkarcılık, bu paragözlük vicdanla açıklanabilecek bir durum değildir.
Ülkeyi yönetenler, İstanbul’un depreme karşı hazırlanmasını gerçekten istiyorlarsa… Bunun için çalışmaya, topyekün bir seferberliğin en büyük, en güçlü aktörü olarak harekete geçmeye niyetlilerse Kanal İstanbul hayallerinden derhal vazgeçmelidirler. Ne kadar büyük olursa olsun, hiçbir inşaat, hiçbir gayrimenkul projesi İstanbul’dan, İstanbullulardan değerli değildir, olamaz.
‘Faiz yüküne katlanacağız’
Bu yıl meclise sevk edilen 55 adet gayrimenkulün satışıyla ilgili hala yetki alamadıklarını belirten İmamoğlu “Bunların tahmini satış değeri 1 milyar 225 milyon liradır. Şimdi bu yetkiyi aldığımızda ve alamadığımızda olacaklara bir bakalım: Bu yetkiyi alsaydık ve 1 milyar 225 milyon lira sermaye geliri edinseydik, bu gelir sayesinde belediyemizin yükümlülüklerini azaltacak veya bunu yatırımlarımızın finansmanı için kullanacaktık ki her ikisi de İstanbul’un lehine.
Bu yetkiyi alamadığımızda ise 2 seçenekle karşı karşıya kalıyoruz; ya 1 milyar 225 milyon lira tutarındaki hizmeti gerçekleştirmek için bu tutar kadar borçlanıp faiz yüküne katlanacağız. Ya da bu tutarla gerçekleştireceğimiz yatırımlardan vazgeçeceğiz.
Bu durumda bu imkânı bizden esirgediğinizde siz kimi cezalandırmış oluyorsunuz? Sadece bu kadar söylüyorum; başka da bir şey söylemiyorum. Her sene her sene aynı izahı yapmaktan dilimizde tüy bitti! 'Bu durumda siz kimi cezalandırmış oluyorsunuz?' sorusunu Yüce Milletimizin takdirine havale ediyorum.”
‘Yüz milyonlarca lira borç ödedik’
İmamoğlu, İBB’nin 2022 yılının ilk 9 ayında 1,5 milyar lira iç borç anapara geri ödemesi ve 400 milyon lira faiz geri ödemesi yaparak toplamda 1 milyar 900 milyon lira iç borç ödediğini söyledi. İmamoğlu “Buna karşılık 1 milyar 200 milyon lira iç borç kullandık. Dolayısıyla ödediğimizden 700 milyon lira daha az iç borç kullandık” dedi ve şöyle devam etti:
Peki göreve geldiğimiz 2019 Haziranından bu yana kur artışının bize yüklediği ilave maliyet ne kadar biliyor musunuz? 32,3 milyar lira…
2019 Haziranında 5,7 lira olan dolar kurunun bugün 18,5 liraya, 6,5 lira olan Euro kurunun
19 liraya fırlamasının yarattığı ek maliyet: 32,3 milyar lira.
Yani 2019 Haziranından bu yana bugünkü kurlarla 31,7 milyar lira borç geri ödemesi yapmamıza karşın, aynı dönemde kur artışından kaynaklı 32,3 milyar lira ilave maliyete maruz kaldık. Yani ödediğimiz borçtan daha fazla kur maliyeti bindi sırtımıza.”
‘İlave maliyetler’
Maliyet artışlarına da değinen İmamoğlu şöyle konuştu:
Bir de enflasyonun yarattığı fiyat artışından kaynaklanan ilave maliyetler var. Geçen sene Ocak ayından bu yana nervürlü demirin birim ton fiyatı 2,6 kat, yapısal çeliğin birim ton fiyatı 4,2 kat, betonun metreküp fiyatı 6,5 kat arttı. Birkaç örnek daha vereyim isterseniz: Çimentonun torba fiyatı tam 4,5 kat arttı; kırma taşın fiyatı 6 kat, camın fiyatı 5 katına fırladı. 2021 yılında ortalama 675 liraya döktüğümüz asfaltı bugün 1.600 liraya döküyoruz, yani geçen yılki fiyatın 2,5 katını ödüyoruz.
Çok basit bir hesapla; yapım işlerimizin %30’unun işçilik, %70’inin malzeme olduğunu düşünürsek, girdi fiyatlarındaki bu artışlar malzeme maliyetlerimizi en iyimser tahminle 3 kat arttırdı. Sabit girdimiz olan işçilik ücretleri ise 2 kat arttı. Sonuç olarak, yapım maliyetlerimiz nerden baksanız 3 katına çıktı.
‘Azalttık’
İBB’ye devraldıkları 23 Haziran 2019 ile bugünü karşılaştıran İmamoğlu “Devraldığımız tüm borçların –iç kredi, dış kredi, kamu kurumlarımıza ve yüklenicilere olan tüm borçların- toplam tutarı 4 milyar 186 milyon Euro idi. Yani Haziran 2019’da Euro kuru 6.55 lira iken tüm borçların toplam tutarı 4 milyar 186 milyon Euro. Peki bugün ne kadar? 31 Ekim 2022 itibariyle tüm borçlarımız, -iç, dış, kurum ve yüklenicilere olan tüm borçlarımız- toplam 3,5 milyar Euro. Özetle, her türlü engelleme, kesinti, pandemi ve ekonomik çöküşe rağmen İBB’nin borçlarını döviz cinsinden azaltmış durumdayız” dedi.
‘Sorumlu davranmalıyız’
İmamoğlu şöyle konuştu:
Tüm bu akıl dışı gidişattan ve milli çöküşten kurtulmanın yolu hukukun üstünlüğü ve güçlendirilmiş parlamenter demokrasinin inşasından geçiyor.
Yaklaşan seçimler; siyasetin rasyonelleşmesi, ekonomi yönetiminin liyakatli kişilere devredilerek bağımsız bir yapıya kavuşması için ülkemize büyük fırsatlar sunuyor.
Kimse moralini bozmasın; seçimlerden sonra tüm bu sıkıntıları aşabiliriz. Bu sıkıntıları aşacak potansiyelimiz, milli irademiz ve umudumuz var.
'Kurtaracağız sizi bu sıkıntıdan'
İmamoğlu’nun “Bu kara günleri aşmak için yapmamız gerekenleri çok iyi bilen burayı yönettiğimiz akıl gibi millet ittifakının aklı en güçlü şekliyle Türkiye’yi de yönetme aklına sahiptir” demesi üzerine AKP’li meclis üyeleri tepki gösterdi. Bunun üzerine İmamoğlu “Sahibi olduğunuz heyecanınızı anlıyorum. Kaygılarınızı da anlıyorum. Bir an kurtulmak istediğinizi de anlıyorum. Kurtaracağız sizi bu sıkıntıdan” dedi.
'Millet İttifak'ını siz de alkışlayacaksınız'
İmamoğlu özetle sözlerini şöyle sonlandırdı:
Bu bozuk düzene, israf düzenine İstanbul’da nasıl son verdiysek 2023 seçimlerinde de son vereceğiz. Ekonominin bağımsızlığını ve ekonominin akılla, talimatla değil, akılla ve bağımsızlıkla yönetildiğini tekrar milletimizle size göstereceğiz.
Yoksullukla mücadele etme kavramını hayatınızdan sildiniz. Onu da biz yapacağız.
Sürdürülebilir bir büyüme ve ekonomik kalkınma modeline geçişteki yapısal reformları en iyi gerçekleştirecek kadro Altılı Masa'dadır. Millet İttifakı'dır. Buradan duyduğunuz kaygıyı görüyorum.
Gençlerimize pırıl pırıl bir gelecek sunacak Millet İttifak'ını siz de elleriniz patlarcasına alkışlayacaksınız.
Siyasi düşüncemiz, etnik kökenimiz, yaşam tarzımız veya inancımız ne olursa olsun önümüze çıkarılan tuzaklara dikkat etmeli, ulusal hedefler için bir ve beraber olmalıyız.
Tüm kalbimle inanıyorum ki, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında bu güzel ülkeye hak ettiği güzel günleri getireceğiz.
İmamoğlu konuşması sırasında zaman zaman kısa süreli tartışmalar yaşandı.