MEHMET TEZKAN
İki çirkin davranışın sahibinden söz edeceğim size.. Bilin, tanıyın diye..
Böyle bir günde buna gerek var mı demeyin..
Var..
Bunlar meydanı o kadar boş buldular ki, sağa sola zehir saçıyorlar..
Pislik saçıyorlar..
Bunu da din maskesi altında yapıyorlar.. Onlar dindar, onlar Müslüman, diğer herkes kâfir..
Kadın hayattayken söylemediğinizi bırakmadınız.. Türkan Hoca’ya her türlü iftirayı attınız.. Bari öldüğü gün susun.. Kapatın çenenizi!
Susmadılar tabii..
Ölmüş bir kişiye küfür edilir mi?
Ettiler!
Kim mi bunlar?
Vakit yazarları.. Hasan Karakaya ile İhsan Karahasanoğlu..
Biri ‘iyilik meleği diyenlere hadi oradan şarlatanlar’ diye seslendi..
Diğeri Türkan Saylan’ın küfre iman ettiğini yazdı..
Bakın Karakaya denen adam ne diyor:
“Özür de dilemiyorum ‘rahmet’ de..
İmam efendi soracak bugün, ‘Mevtayı nasıl bilirdiniz?’
Hayır, iyiliğine şahadet edemem.”
*
Siz nasıl Müslümansınız? Nasıl insansınız?
Her şeyi bir yana bıraktım..
Ölüye bile saygınız yok, bunu da biliyorum..
Peki, Peygamberimizin ‘ölülerinizi rahmetle anınız’ sözünü de mi hiç duymadınız?
Siz hangi dinin mensubusunuz, onu söyleyin de öyle konuşalım..
Karakaya’ya en güzel cevabı, cenaze duasını yaptıran eski Beyoğlu Müftüsü İhsan Özkeskin verdi..
Bir din adamı verdi..
Cenazeye katılan on binler verdi..
Cenazeye katılan on binler, televizyon başındaki milyonlar rahmet diledi..
Milyonlar ‘iyi bilirdik’ diye şehadet etti..
*
Vakit’in iki yazarı için ne diyeyim..
Allah ıslah etsin..
Allah insanlık nasip etsin..
Allah gerçek Müslümanlığa dönmelerini nasip eylesin..
Allah kurtarsın..
*****
Sayın Milli Eğitim Bakanı başınızı kuma mı gömdünüz!
Eğitim gönüllüsü, eğitim gönüllülerinin lideri.. On binlerce öğrencinin annesi..
Türkiye’ye onlarca okul, öğrenci yurdu kazandıran bilim kadını..
Prof. Dr. Türkan Saylan’ın cenaze töreni, cenaze namazı..
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ortada yok..
Sayın Çubukçu Milli Eğitim Bakanı olarak Türkan Saylan’ın cenazesine gitmeyeceksiniz de kimin cenazesine gideceksiniz..
Kimin?
Veya hangi okulun açılışına katılacaksınız..
Orada ne diyeceksiniz!
Hükümetin tavrını biliyoruz.. Başsağlığını bile çok gördüler.. Hükümet üyelerini de biliyoruz..
Ama siz Milli Eğitim Bakanı’sınız..
Asli görevlerinizden biri de orada olmak.. Fikirlerine katılmayabilirsiniz..
Taban tabana zıt düşünceler içinde olabilirsiniz..
Ama yaptığı okullara..
Yurtlara..
Verdiği burslara saygı gösterin..
Milli Eğitim camiası adına bir teşekkürü bile hak etmedi mi?
*
Sayın Çubukçu dün başınızı kuma gömdünüz.. Sorum şu; orada ne kadar kalacaksınız?
Başbakan’dan bu kadar mı korkuyorsunuz!..
Siyaset duruştur..
Benim orada olmam lazım dersin.. Kendi adıma değil binlerce öğrenci adına, eğitim ordusu adına, onları temsilen törene katılırsın..
*
Bedeli nedir?
Siyasi hayatınızın sona ermesi mi?
Ödersiniz..
Koltuk bu kadar önemli mi..
Başınızı uzatın, pencereden dışarıya bakın.. Tarihe nasıl geçtiğinizi göreceksiniz..
*****
İstanbul Valisi.. Belediye Başkanı.. Siz neredeydiniz?
Peki, İstanbul Valisi Güler ile Belediye Başkanı Topbaş’a ne demeli?
Çoğu cenazelerde ön safta yerlerini alırlar.. Kaçırmazlar.. İki elleri kanda olsa bile giderler..
Önemli şahsiyetlerin cenaze namazında..
Biri devleti..
Diğeri İstanbul halkını temsil eder..
İstanbul halkı cenaze namazındaydı..
Ama devlet yoktu.. Halkı temsilen başkan da yoktu..
Talimat Ankara’dan mı geldi..
Siz yok saysanız da.. Gördünüz, halk bağrına bastı..
Çok ayıp ettiniz çok..