Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,4217
EURO
43,7015
IMKB
9.433,000
ALTIN
4.086,720
 
Hava Durumu ANKARA
6 / 23 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
"SAHTE TÜMGENERAL BİZİM GAZETEDEN"
 SAHTE TÜMGENERAL BİZİM GAZETEDEN
 
Dağlıca taburunu arayıp ve kendini Tümgeneral Yılmaz olarak tanıtıp gizli bilgileri alan gazetecinin hangi gazeteden olduğu ortaya çıktı. Yayın yönetmeni itiraf yazısı yazdı.
 
14.11.2007 - 09:25
“Tümgeneral Yılmaz” olayı ve gazetecinin haber için “zarf atması”

Muhabir arkadaşlar benimle dalga geçecekler ama 20 yıldır gazetecilik yapıyorum, “haber kaynağını zarflamak” diye bir yöntem olduğunu ilk kez geçen yıl duydum.

Şöyle yapılıyormuş: Diyelim ki, Boğaz'da bir gemi kazası oldu. Olay büyük ama konuyla ilgilenen gazeteci, yazıişlerinin veya müdürünün istediği bilgilere normal yollardan ulaşamıyor. Tüm detaylara hakim olan Kıyı Kurtarma'ya başvurup “Ben falan gazeteden arıyorum” dediğinde telefon suratına kapanıyor.

İşte o anda “bilgi vermeyen kişi ya da kurumu zarflama” yöntemi devreye giriyor. Aynı yer başka bir kimlikle aranıyor. Örneğin “Ben İstanbul Emniyet'ten komiser falan” deniyor. “Kazaya karışan gemilerden biri kaçakçılıkla ilgili takibimizdeydi” gibi bir senaryo uyduruluyor. Ya kaza raporunun fakslanması isteniyor, ya da gereken tüm bilgiler telefonda alınıyor. Haber tüm unsurlarıyla yazılıp, yazıişlerine teslim ediliyor. Gazete okuru ertesi sabah olayla ilgili tüm bilgileri nal gibi “özel haber” damgası altında okuyor. Üstüne de “Helal olsun falan gazeteye, diğerlerinde bu bilgiler yok” diyor.

Gazetecinin görevi kamuoyuna doğru ve en detaylı bilgiyi vermek. Bu pencereden bakıldığında, eğer “zarflanan kişi veya kurum” ile gazetecinin “mensubu kılığına büründüğü kişi veya kurum” zarar görmemişse ortada bir sorun yokmuş gibi görünüyor. Öyle ya gazeteci görevini yaptı, bilgileri aldı, kendine saklamayıp kamuoyuyla paylaştı.

Peki tarafların zarar görmemesi halinde bile yapılan doğru mu? İnanın emin değilim, tartışılması gereken bir mesele bu.

Maalesef bizden...
Peki neden bunları yazıyorum? Çünkü son günlerde medyayı haklı olarak meşgul eden “zarflama” olayının faili maalesef bizden biri çıktı.

Meseleyi bilmeyenler için hatırlatayım: Türkiye'yi acı ve öfkeye boğan Dağlıca saldırısının ardından, kendisini “Tümgeneral Yılmaz” diye tanıtan biri, Dağlıca'da görevli albayı arayıp bilgi alıyor. Albay da, arayan komutanına bazı bilgiler veriyor. Anladığım kadarıyla daha sonra şüphelenip, durumu Genelkurmay'a aktarıyor.

Genelkurmay Dağlıca'daki birliği arayan numaraları kontrol edip “Tümgeneral Yıl maz'ın” bizim santralden çıkışlı arama yaptığını belirliyor.

“Zarfçının bizden olduğunu” Genelkurmay'dan üst düzey bir subay beni arayıp bilgi verdiğinde öğrendim. Kendi telefon kayıtlarımızı araştırıp arayan numarayı ve arayan kişiyi tespit ettik. Muhabir arkadaşımız savunmasında “Tamamen gazetecilik dürtüleriyle hareket ettiğini ve üzgün olduğunu” söyledi. Özür dilemesine rağmen, bu olayı tasvip edemeyeceğimizi söyleyip iş akdini feshettik.

Bana göre bu olayda, zarflanan kişi (Dağlıca'daki albay) ile “mensubu kılığına girilen kurum” (TSK) zarar gördü. Terörle mücadele eden, vatan toprağını savunan bir kurumun ast-üst disiplini kötüye kullanıldı. O kurumun, bizlerin güvenliği için kamuoyuyla bir süre veya hiçbir zaman paylaşmayabileceği bilgiler sahte bir kimlikle alınmaya çalışıldı.

Alınan bilgilerin büyük bölümünün gazetede kullanılmaması kusurumuzu örtmeye yetmez. VATAN yazıişlerinin bilgisi dışında gerçekleşen bu davranış nedeniyle, başta yanıltılan subay olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri'nden özür dileriz.

Bu olayda zarar gören üçüncü kişiler de oldu... Haksız yere zan altında kalan gazeteci arkadaşlarımız. Onlardan da samimiyetle özür dileriz.

Farklı örnekler...
Şimdi gelelim, taraflar zarar görmese de zarflamanın doğru olup olmadığına. Dediğim gibi bu konuda pek emin değilim.

Yazı için uğraşırken Can Ataklı uğradı. Ona sordum “Ne diyorsun bu işe” diye. “Günaydın'da muhabirken çok yapardık” dedi. “Bir keresinde kendimizi polis diye tanıtıp, olay yerine girmiş, haberi patlatmıştık” diye bir-iki anısını da anlattı.

O anlattıkça, benim de aklıma “Ne müthiş gazetecilik yapmışlar” dediğimiz yabancı örnekler geldi. İngiliz tabloidlerinden biri, muhabirini Arap şeyhi kılığına sokup, milli takım teknik direktörü Eriksson'la transfer pazarlığı yapmıştı. Dünya Kupası finalleri öncesi bu olay çok konuşulmuştu.

Bir başkası muhabirini Saray'a uşak olarak sokmaya çalışırken son anda yakalanmıştı.

Batı basınında çantasına silah yerleştirip uçağa binen muhabirlerin havaalanlarının güvenliğini sorgulayan haberleri hepimiz hatırlarız.

Veya Türkiye'de hasta gibi başvurulup, hastanelerin, acil servislerin ipliğini pazara çıkartan haberleri. Geçenlerde tesettüre bürünüp, tesettür oteli izlenimi yazan iki gazeteci arkadaşımızın haberini beğeniyle okumuştuk.

Bu örneklerin bir kısmını “halktan yana”, bazılarını “özel hayata müdahale”, Eriksson örneğini “final öncesi milli takıma zarar verme” diyerek kategorize edebilirsiniz.

Örnekleri tartışmaya zemin yaratsın diye verdim. Tartışalım ki bu mesele “zarflanan TSK gibi güç odağı bir kurum” olunca, “Eee zarfçı da baltayı taşa vurmuş” diye eski tas eski hamam gitmesin.


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


İŞTE CHP'NİN TRT GENEL MÜRÜR ADAYI

HABERTÜRK'TE MUTLU SON

BUSINNES CHANNEL'A POLİS BASKINI
»  HAİNLER " BİZ HAİNMİYİZ " DİYE SORDU.
»  MAGAZİN MUHABİRİNE MAAŞ BAĞLAYAN ÜNLÜ KİM?
»  ŞİMDİ ARABA BÖYLE YAĞ ÇEKEN YAKINDA ERMENİYİ HAKLI ÇIKARTIR
»  YENİŞAFAK YAZARI ATATÜRK REKLAMINDAN GICIK KAPTI
»  RADYO TELEVİZYON GAZETECİLERİ DERNEĞİ YÖNETİMİ DEĞİŞTİ
»  'TARAF'IN SAHİBİ KİM?
»  TRT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İÇİN 58 BAAŞVURU
»  ÖZDEMİR İNCE MEHMET ALTAN'IN BİLGİSİZLİĞİNİ DÖKTÜ
»  ŞIRNAK'A GAZETECİ AKINI
»  AYDIN DOĞAN, TEKEL'E GÖZ DİKTİ
»  KANAL D EKİBİNE HAKKARİ'DE GÖZALTI
»  NAZLI ILICAK'IN BAYRAK TERBİYESİZLİĞİ
»  AA'DAN İHA'YA AĞIR SUÇLAMA
»  AHMET ALTAN "TARAF" GAZETESİ'Nİ ANLATTI
»  BENZİN VE MAZOT 'TAN SONRA OTOĞAZ DA ZAMLANDI
»  "SEKS VE MÜSLÜMAN KIZI"
»  YIPRANMA TAZMİNATINI KALDIRMA GİRİŞİMİNE TEPKİ
»  RTÜK, YENİ YASAL DÜZENLEME İSTEDİ
»  İKİ BAŞYAZARIN DERİN KAVGASI
»  BUGÜN'ÜN BİLGE YAZARI AHMET TAŞGETİREN ÇIKTI
»  PERİHAN MAĞDEN ALTAYLI'YA ÖYLE BİR YÜKLENDİ Kİ!
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.