Demirtaş, güvenlik bürokrasisi ve ordunun bölgede inisiyatifi ele geçirdiğini öne sürerek, "Hükümet bir darbeyle devrilmiş haberleri yok. Ordu inisiyatifi ele almış durumda. 'Çık' dese de çıkmıyor, 'dur' dese de durmuyor. 'Başbakan Mardin'e geldiğinde mutlaka sokağa çıkma yasağının kalkması gerekir' denildi, kalkmıyor. O'nu takan yok. Biz uyarı yaptığımızda anlamıyorlardı" dedi.
Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'ün de katıldığı toplantıda konuşan Demirtaş'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
"İnsanlığın en dibe vurduğu dönemi yaşıyor AKP. 5 kişilik grupla sağlık ekiplerini alacağız diyoruz, gitmeye hazırız diyoruz, günlerdir izin verilmiyor. Şırnak Valisi dahil hepsi çok iyi biliyorlar ki orada sivil insanlar var. İki binada bulunan yaralılar da dışarı çıkamıyor çünkü keskin nişancılar ateş ediyor. Ambulansların gelmesine izin vermiyorlar. Çok sayıda çürümüş cenaze var. Buradan tekrarlıyoruz, halk bu gidişata müdahale etmezse, aklını yitirmişler, sadece Kürtleri değil, Türkiye'nin tamamını uçurumdan aşağı atacak. Tehlikeyi görüyoruz. Ortada terörle mücadele yok.
"AKP'nin herkesi teslim aldığı operasyon var. Terörden kurtarılacak kimse yok. Kurtarılacaksa Kürtler, AKP'nin barbar anlayışından kurtarılması lazım. Bu nedenle çağrımızı tekrarlıyorum; 'Zulme Karşı Ses Yükselt, Barışa Ses Ver' diyoruz. Her yerde 'ben ne yapabilirim' demeyin. Yaptığımız çağrının çok kıymetli bir eylem çağrısı olduğunu herkes anlamalı. Sat 19.00 olduğunda savaşı yükseltmek isteyenler barış çığlığından utanmalı. Her yerde 'bu halk AKP'nin savaşından yanadır, yürüttüğümüz savaşı Kürtler destekliyor' diyenlere karşı, 'biz kirli savaşınızı desteklemiyoruz' diyenlerin sesi yükselmeli. Cizre duymalı, Sur duymalı, Başbakan duymalı. Buraya gelip, açıkça Kürt halkını hasta, rehabilite edilmesi gereken bir ucube olarak tanımlayan anlayış sizin sesinizi duymalı."