“Urfa’da 700 bine yakın insan var, resmî olarak 450 bin. 3 kişiden 1 kişi Suriyelidir”
Hülya Karabağlı (Medyaspot)
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Göç ve Uyum Alt Komisyonu üyesi CHP Şanlıurfa Milletvekili Aziz Aydınlık, “Suriye'den Türkiye'ye Kadın Olmak" başlıklı son toplantıda, Suriyelilerin aile yapısından günlük hayata kadar yaşanan kültürel farklılıklara dikkat çekti. Suriyelilerin gündüz yatıp, geceleri hep ayakta olduklarını, savaş geçirmiş, çocuğu, kocası ölmüş kadınların makyaj yapmadan sokağa çıkmadıklarını anlatan Aydınlık, “20 yaşındaki genç bir kızın 50 yaşındaki adama verilebiliyor. Urfa’da yüzlerce, binlerce insanın evi yıkıldı bu konuda. Genç kızlar geldi, binlerce insanla evlendiler. Evlendikleri zaman diğer yuvalar yıkıldı. Bu Suriyelilerin gelişiyle ben diyebilirim ki Urfa’da en aşağı 3, 4 bin kişinin her şeyi dağıldı, yuvası dağıldı gitti” dedi.
Komisyonun Suriyeli göçmenlere ilişkin son toplantısında CHP’li Aydınlık’ın dikkat çektiği başlıklardan bazı kısımlar şöyle:
AZİZ AYDINLIK (Şanlıurfa) – Aslında oranın yaşamıyla… Yani böyle görünüyor da. Onlar öyle yaşamışlar, onlar mesela gündüzleri yatar, geceleri hep ayakta olurlar. Onların temelinde var. Temelinde, mesela buradaki kadınlara bir bakın, insan savaş geçirmiş, çocuğu ölmüş, ko cası ölmüş ama ertesi gün çarşıya çıktığı zaman her türlü makyajını, şeyini yapıp çıkabiliyor. Onların ruhiyatında var yani. Aslında biz öyle diyoruz. Tabii ki bu boşanmalar… Mesela bizim bölgemizde boşanma çok ayıp bir şeydir. Boşanma çok nadirdir yani.
AZİZ AYDINLIK (Şanlıurfa) – Bir yirmi, yirmi beş yıl önce bizde bir kadın boşanmış olsaydı, o kadınla konuşulmazdı, o bölgeden o aile gidiyordu, şey yapıyordu. Şimdiki gençlerde bir değişme var tabii. Şi mdiki gençler ki…
KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL HİZMET BÖLÜMÜ ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ HANDE ALBAYRAK – O aileden hatta başka kız bile almıyorlar.
AZİZ AYDINLIK (Şanlıurfa) – Evet. Kültür, aile yapıları çok değişik yani. Aslında Suriye’nin kadınlarının temelinde o bölgede o hareket var, erkeklerinde de kadınlarında da yani. Onların yaşamı, gündüz yatmak, gece eğlenmek; her zaman için öyle. Bizde mesela bir kadının başına Allah göstermesin öyle bir şey gelse -savaş olsun- normal hayatta başına bir şey gelse kadın altı ay dışarı çıkmaz, kendisine bakamaz, kendi şeyine bakamaz ama onlarda öyle bir şey yok. Onlar Urfa’ya geldiği zaman, git çarşıda…
Mesela Urfa’da 700 bine yakın insan var, resmî olarak 450 bin. 3 kişiden 1 kişi Suriyelidir. Git onların kadınlarına bak, bizim kadınlarımızla aralarında dağlar kadar fark var; çarşıda geziyorlar, bizimkiler sönük kalıyor yani.
Onların yaşam tarzı öyle, genelde öyle yaşıyorlar yani. Tabii ki bir savaştır, bir geçirmişlikleri var, çoluktur çocuktur ölmüş, baba gitmiş, anne gitmiş, koca gitmiş, o şeyler ayrı ama yaşam tarzı olarak onlarda öyle bir şey var yani.
AZİZ AYDINLIK (Şanlıurfa) – Mesela onlarda otel diye bir şey yok. Gidersin herkes bütün misafiri kabul eder, gidebilirsin, yatabilirsin, kalabilirsin. Yani kültürel olarak değişik. Suçlama değil yani.
AZİZ AYDINLIK (Şanlıurfa) – Şimdi şöyle: O kadınlar o bölgenin şeyi olarak yani yaş haddi olarak 20 yaşındaki kız 50 yaşındaki adama verilebiliyor, genel olarak öyle gidiyor yani. Urfa’ya gelişi de öyle yani. Şimdi, Urfa’da yüzlerce, binlerce insanın evi yıkıldı bu konuda. Genç kızlar geldi, burada sahip kaldı, şey kaldı. Allah yardım etsin. Binlerce insanla evlendiler. Evlendikleri zaman diğer yuvalar yıkıldı. Bu Suriyelilerin gelişiyle ben diyebilirim ki Urfa’da en aşağı 3, 4 bin kişinin her şeyi dağıldı, yuvası dağıldı gitti.