İNGİLİZ bilim adamı Dr. Daniel Parsons, İstanbul Boğazı'ndaki çökeltilerin tabiatın değişimi, büyük çaplı depremler ve tektonik (yukarı) itmeler konusunda önemli bilgiler barındırdığını söyledi.İstanbul Boğazı'nın Karadeniz çıkışında bulunan dünyanın tek aktif sualtı nehrini keşfeden bilim adamlarından biri olan İngiltere'nin Leeds Üniversitesi ve Doğal Çevre Araştırma Kurulu (The Natural Environment Research Council-NERC) Öğretim Üyesi Dr. Daniel Parsons, İstanbul Boğazı'ndaki kanallar hakkında daha fazla bilgi edinmenin önemli olduğunu vurgulayan Dr Parsons, şöyle dedi:"Bu kanallardan geçerek derin (açık) denizde katmanlar halinde biriken çökeltiler, dünyadaki en büyük çökelti birikintilerini oluşturuyor, tabiatın değişimi, büyük çaplı depremler ve tektonik (yukarı) itmeler konusunda önemli bilgiler barındırırken, aynı zamanda dünyanın en büyük hidrokarbon rezervlerinden bazılarını teşkil etmektedirler.
Derin denizler yerine okyanus kıyılarını takip eden daha büyük okyanus akıntılarını etkilemeleri ihtimal dahilinde gözükmemektedir."İngiliz uzman Dr. Daniel Parsons, Türkiye'deki araştırmayı İzmir'deki Deniz Bilimleri Araştırma Enstitüsü'nde görevli bilim insanlarının katkılarıyla gerçekleştirdiklerini, aynı araştırmada Türk bilim adamlarının da katıldığını söyledi.
Dr. Parsons, araştırma boyunca 'Piri Reis' gemisinden yararlandık ve bu geminin araştırmanın en önemli unsurlarından biri olduğunu söyledi. Dr. Daniel Parsons'un sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:- Siz bölgede bu çapta bir 'sualtı nehri' olduğunu daha önceden biliyor muydunuz?* Büyük önem taşıyan bilgiler ışığında Marmara Denizi'nden Karadeniz'e akan özkütlesinde büyük oranda tuz taşıyan bir akıntının bulunuğu yıllardır bilinmekteydi. Bununla beraber Karadeniz altında bulunan su kanallarının kaç yıl önce oluştuğunu ve ve kanalların morfolojik olarak (şekil bilgisi) akış yönünü tespiti birkaç yıl evvel 'sentimoloji' dergisinde yayınlandı. Alışılmışın dışında kullanılmış araştırma teknikleri ışığında sualtı kanallarındaki biçim düzeni ve akış hızının oluştuduğu yapının yeryüzündeki nehirle farklılık gösterdiğini tespit ettik.
Yeryüzü nehirleri ve sualtı kanallarının arasındaki en büyük farklılığın, kanallardaki kıvrımların ve akış yönünün helezon çizerek yol alması olduğu gözlendi. Bunun önemi, akıntının oluşturduğu biçim düzeninde tortuların nerede depolanmakta etkili olduğunu ve bu etkinin sentimoloji (sentiment ayrımında) sisteminde nasıl güçlenip evrim geçirmiş olduğunu gösterdi.- Türk bilim insanları bunun bir 'sualtı nehri' olduğunu bilmiyorlar mıydı? Ya da neden bugüne kadar fark edememişler? * Sanırım böylesine kapsamlı bir keşfi yapabilecek kadar yeterli donanıma sahip değiller. Bizim araştırma sırasında kullandığımız insansız deniz robotu, yaklaşık olarak 1 milyon sterlin değerinde. Bu tür araştırmalar oldukça pahalı aletlerle yapılıyor.- Peki bu kanallar ve çökeltiler hakkında daha fazla bilgi edinmek neden önemli? Daha büyük akıntıları, okyanus ve denizlerdeki su dağılımlarını mı etkiliyor?* Bu kanallardan geçerek derin (açık) denizde katmanlar halinde biriken çökeltiler, dünyadaki en büyük çökelti birikintilerini oluşturuyor. Tabiatın değişimi, büyük çaplı depremler ve tektonik (yukarı) itmeler konusunda önemli bilgiler barındırırken, aynı zamanda da dünyanın en büyük hidrokarbon rezervlerinden bazılarını teşkil etmektedirler. Derin denizler yerine okyanus kıyılarını takip eden daha büyük okyanus akıntılarını etkilemeleri ihtimal dahilinde gözükmemektedir.- Bu çökeltilerin özellikleri ve depremler üzerindeki etkisi nedir?*
Bu kanallardan geçerek derin (açık) denizde katmanlar halinde biriken çökeltiler, dünyadaki en büyük çökelti birikintilerini oluşturuyor, tabiatın değişimi, büyük çaplı depremler ve tektonik (yukarı) itmeler konusunda önemli bilgiler barındırırken, aynı zamanda da dünyanın en büyük hidrokarbon rezervlerinden bazılarını teşkil etmektedirler. Derin denizler yerine okyanus kıyılarını takip eden daha büyük okyanus akıntılarını etkilemeleri ihtimal dahilinde gözükmemektedir.- Bize gerçekte denizaltı nehirlerinin ne olduğu, nasıl bir yapıya sahip olduğunu ve bu yapının oluşumundaki etkinin akıntı daha yoğun, soğuk yada daha tuzlu su olması halinde olduğunu söylebilir misiniz ? * Denizaltı heyelanlarına neden oluyor?- Denizaltı nehirlerinin binlerce kilometre uzunluğunda, yüz metrelerce derinlik ve kilometrelerce genişlikte yayılmış olduğu gözlemlenmiştir. Muazzam ölçüde balçık, kum, atık ve biyolojik tuzları gibi maddeleri okyanusun derinliklerinde bulunan havzalara taşırlar. Yeryüzündeki büyük okyanusların derinliklerinde su altı kanal sistemleri vardır. Bunlar içinde en büyük nehir ağzı olanları Indus, Amazon ve Missisipi'dir. Bunlar en çok tortuyu akıtarak kıtasal şev hattını derin denizlerde oluşturanlardır. Bu oluşumu aynı zamanda denizaltı heyelanlarının neden olduğunu söyleyebiliriz.
Kanallar daha yoğun su akışı ile oluşan su yataklarıdır. ( bu daha çok balçık ve tuz oranını oluşturur) sıcaklık ise göllere akan noktada önem taşır.* Gerçekte neden akıntı olur?- Akıntı, yerçekiminin bir sonucu olarak oluşur. Yoğunluğun değişkenliğini içeriğindeki tuz ve tortu belirler. Yeryüzü nehirlerinin eriyen karlardan, sualtı kanallarının volkanik piroklastik akışlardan kaynaklandığını düşünebilir. Örneklendirmek gerekirse; günlük hayatın içinde kullandığımız sıvı sabun ve banyo köpüğünü ele alın, her ikisi de akışkandır. Ancak köpük tortu bırakır, likit sabun da... Ancak akış süreleri ve bıraktıkları tortular farklıdır.*
Peki siz bu araştırmalar ile ne öğrenmeyi umuyorsunuz ?- Bir önceki yapılan araştırmalarda yeryüzündeki nehirlerle aynı şekilde ele alınıp çalışıldı. Kanallardaki kum, balçık, tuz ve benzeri maddelerin yoğunluğundan yola çıkarak eğer görüntü bu ise alt yapıda aynı şekli muhafaza ediyordur düşüncesinde kalındı. Oysa son tartışma yaratan araştırmalar bize bunun kesinlikle böyle olmadığını gösterdi. Örneğin helezon çizerek giden akıntının nehir yatağının tersine olduğu görüldü. Biz kanalları şekil olarak ele alıp, ölçüyor ve akıntının ne yönde değiştiğini saptıyoruz. * Yeni çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?- Yakında yine Türkiye'ye gideceğim. Oradaki araştırmalarımızı devam ettireceğiz.* Türkiye hakında ne biliyorsunuz?Eşim ile birlikte Antalya'da tatil yapmıştık. Bu keşif öncesinde Türkiye'nin denizleri ve deniz yüzeyleri hakkında bazı araştırmalar yapmıştım.