TBM KİK komisyonu'nda Tüpraş'in 2003-2004 yılı hiesapları incelendi. Görüşmenin ilk bölümünde şirketin faaliyetlerine ilişkin bilgi veren Genel Müdür Danış, Türkiye'nin en büyük şirketleri arasında yer alan TÜPRAŞ'ın, Doğu Avrupa ve Balkanlar'ın en büyük rafineri şirketi olduğunu bildirdi. 1990 yılında özelleştirme kapsamına alınan TÜPRAŞ'ın, yakın, orta ve uzun dönem stratejilerinin belirlendiğini anlatan Danış,''TÜPRAŞ'ın yakın ve orta dönem stratejilerinin ana unsuru rafinerilerin ham petrol işleme kapasitesini ve karlılığı artırma, AB standartlarında üretim ve toplam kalite yönetim sistemlerinin uygulanmasıdır'' diye konuştu. TÜPRAŞ'ın Yatırım Master Planı çerçevesinde, toplamı 874 milyon dolar tutarındaki devam eden yatırımlarında önemli aşamalar kaydedildiğini belirten Danış, yatırım programının önünde giderek 2003 yılı sonuna kadar 1.3 milyar dolarlık yatırımlarını tamamlayan kurumun, 2004 yılında da yaklaşık 176 milyon dolar yatırım harcaması gerçekleştirdiğini bildirdi. TÜPRAŞ yatırımlarının AB ile bütünleşmede atılan en önemli adımlar olduğunu vurgulayan Danış, şöyle konuştu: ''2010 yılı Türkiye petrol ürünleri talep tahminimiz 35.2 milyon ton olup, bu talebin karşılanması için yeni yatırımlar yapmamız kaçınılmazdır. TÜPRAŞ, rafineri yatırımlarının karlılığını yükseltmek,hiç üretimi olmayan petrokimya alanlarına girmek ve sıfır fuel oil üretimi sağlamak amacıyla 10 milyon ton/yıl kapasiteli yeni bir tesis kurmayı düşünmektedir. Petrol sektöründe yoğun dalgalanmaların yaşandığı ve ülke ekonomimiz için son derece ağır koşullar altında geçen son yıllarda TÜPRAŞ, 2002 yılında 23.3 milyon ton, 2003 yılında 23.9 milyon ton ve 2004 yılında da 24.5 milyon ton ham petrol işlemiştir. Bu rakam bugüne kadar işlediğimiz en yüksek ham petrol miktarıdır.''

-2005 RAKAMLARI-

Bu yılın ilk 5 aylık döneminde işlenen ham petrol miktarının 2004 yılının aynı dönemine göre yüzde 8.7 oranında artarak 10.1 milyon tona ulaştığını belirten Danış, söz konusu dönemde ihracatın ise 634 milyon dolar olduğunu bildirdi.Danış, ''2005 yılı ilk 5 aylık dönemde yurtiçi satışlar programın yüzde 9.6 üzerinde gerçekleşmiş ve 7.9 milyon tona ulaşmıştır. Toplam satışlarımız ise geçen yıla göre yüzde 7.4 oranında artarak 9.7 milyontona çıkmıştır'' diye konuştu. TÜPRAŞ Genel Müdürü Danış, kurumun bu yılın ilk 5 ayında elde ettiği karın ise 250 trilyon liraya ulaştığını kaydetti. Şirketin 2005 yılında 25 milyon tondan fazla ham petrol işlemek suretiyle kapasitesini tarihi bir rekora çıkarmayı, ihraç edilecek ürünlerle birlikte 24 milyon tonun üzerinde ürün pazarlayarak 23 milyar YTL ciro sağlamayı planladığını bildiren Danış, dolar bazında cironun ise 16 milyar doların üzerinde olacağının öngörüldüğünü sözlerine ekledi.

-TÜPRAŞ'IN ÖZELLEŞTİRİLMESİ-

Görüşmenin temenniler bölümünde, Yüksek Denetleme Kurulu, TÜPRAŞ'ın özelleştirilme sürecinin bir an önce tamamlanması İçinilgili merciler nezdinde görüşmelerde bulunulması temennisinde bulundu. Özelleştirme sürecinin en kısa sürede tamamlanması için gerekli girişimlerde bulunulduğunu belirten Genel Müdür Danış, kurumun 1990 yılında özelleştirme kapsamına alındığını, 2000 yılının Nisan ayında hisselerinin yüzde 34.2'sinin halka arzedildiğini, 4 Mart 2005 tarihinde de hisselerinin yüzde 14.76'sının yabancı yatırımcılara satılarak, kurumun Özelleştirme İdaresi Başkanlığı payının yüzde 51'e düşürüldüğünü söyledi. CHP Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, temenni görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, TÜPRAŞ'ın bu yıl 600 milyon dolar civarında karlılığı olacağının tahmin edildiğini belirterek, şunları söyledi: ''Sendika mahkemeye başvurmasaydı bu kurum satılacaktı. Bu ülkenin milli geliri, bağımsızlığı satılmış olacaktı. Yılda 600 milyon dolar kar edeceksin. Son 3 yılda 300 milyon dolar yatırım yapacaksın. Bu fiyata sattığınız için vicdanınız sızlamayacak mıydı? Birtakım muslukları yabancılara vermek vicdanınızı sızlatmıyor mu? tüPRAŞ 1.3 milyar dolara gitseydi hangi vicdan bunun hesabını verecekti? ÖİB, TÜPRAŞ'ın yakasını bıraksın, vazgeçmeyecekse de yine halka arzetsin. O, hepimizin bir değeridir.''

-VATAN HAİNLİĞİ TARTIŞMASI-

CHP İzmir Milletvekili Ali Rıza Bodur, TÜPRAŞ'ın özelleştirilme kapsamına alınmasına eleştirerek, ''TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesini vatan hainliği ile eşdeğer görüyorum. Kamuya kambur yükü yok, ÖTV ve KDV kesintisiyle bütçe denkliğini sağlamada temel enstrüman olan bir kuruluşumuz. Siyasi irade özelleştirmeyi bir ekonomik enstrüman olarak görüyorsa TÜPRAŞ'ın özelleştirilmemesi gerekir diye düşünüyorum'' dedi. Bunun üzerine AK Parti İstanbul Milletvekili ve KİT Komisyon Başkanvekili Ünal Kacır, ''vatan hainliği'' ifadesini doğru bulmadığını ve buna katılmadığını söyledi. Bodur ise bu ifadenin kendi takdiri olduğunu, Kacır'ın buna karışamayacağını söyleyerek, ''Vatana ihanet başka ne tür yapılır'' dedi. PTT'nin ''T''si ilk satışa çıkarıldığında, bunun, çok büyük eleştiriler aldığını ve satışın o gün mümkün olmadığını belirten Kacır, ''PTT'nin T'sini o zaman satsaydık, dış borçlarımızın tamamını öderdik. Şimdi 'T' o parayı etmiyor. Şimdi o zaman bunu ENgelleyenlere vatan haini desek doğru mu?'' diye konuştu.KİT Komisyon Başkanı Nurettin Canikli de ''vatan hainliği''nin hukuki bir boyutu bulunduğunu belirterek, her sözün yerli yerinde kullanılması gerektiğini söyledi. CHP milletvekilleri Kemal Sağ ve Orhan Sür de konuşmalarında, ''vatan hainliğinin sadece vatanın bir parçasının yabancılara vermekle olmadığını ve Aslanoğlu'nun 'vatan haini' sözlerine katıldıklarını''söylediler.