DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Başbakan Yardımcısı olarak 2015’e kadar ekonomi yönetiminin başında bulunduğu döneme de gönderme yaparak, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı Yeni Ekonomi Programı'na (YEP) sert eleştiriler yöneltti. Babacan, karşılaştırmalı sayılar eşliğinde “açıklanan programın Türkiye’nin fakirleştiğini tescil ve ilan ettiğini, bütçe açığının kendisinin ekonomi yönetimini bıraktığı 2015’ten sonraki beş yılda 10 kat arttığını gösterdiğini” söyledi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak’ın açıkladığı Yeni Ekonomi Programı'nı (YEP) eleştirirken, "İsraf ve yanlış yönetim sonucu bütçe açığı tarihi yüksek seviyeye çıkmıştır" ifadesini kullandı. Babacan, ekonomi yönetimini bıraktığı 2015 yılında bütçe açığının 24 milyar lira olduğunu hatırlatarak, "2020 yılında tam on kat artarak artarak 239 milyar olacağı ve bu açığın 2023 yılına kadar da düşmeyeceği açıklanmıştır" ifadesini kullandı.
"Türkiye'nin yeniden borç faiz sarmalına geri döndüğünü" belirten Babacan, şunları kaydetti:
"Bugün açıklanan ekonomik program Türkiye’nin fakirleştiğini hem tescil hem de ilan etmiştir. 2013 yılında 961 milyar dolara ulaşan milli gelirimizin bu yıl 702 milyara gerileyeceği, aynı dönemde fert başına gelirimizin 12.594 dolardan 8.381 dolara düşeceği açıklanmıştır.
İsraf ve yanlış yönetim sonucu bütçe açığı tarihi yüksek seviyeye çıkmıştır. Ekonomi yönetimini bıraktığım 2015 yılında 24 milyar TL olan bütçe açığının 2020 yılında tam on kat artarak artarak 239 milyar olacağı ve bu açığın 2023 yılına kadar da düşmeyeceği açıklanmıştır.
Türkiye yeniden borç faiz sarmalına geri dönmüştür. Yıllık 53 milyar TL olarak bıraktığım bütçeden yapılan faiz ödemeleri, bu yıl 137 milyara, gelecek yıl ise 179 milyara çıkacaktır. Yüzde 27,5 olarak devrettiğim kamu borç yükü, bu yıl milli gelirin yüzde 41,1’e çıkacaktır.
Ülkemizin en önemli ekonomik sorunu işsizliktir. Yatırım olmadan istihdam oluşmaz, işsizlik sorunu çözülemez. Bu program yatırımcıların önünü görmesini sağlayacak, onların güvenini kazanacak gerçekçi ve tutarlı bir makroekonomik ve finansal çerçeve sunmamaktadır.
Bu programda işsizlere, gelirini kaybedenlere, çiftçilerimize, esnafımıza, özetle tüm vatandaşlarımıza rahatlama sağlayacak somut adımları da görmüyoruz. İçinde bulunduğumuz dönemde ülkemizin en acil ihtiyacı güven tesis etmektir. Hükümet önemli bir fırsatı heba etmiştir."