Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, ANKA’ya yaptığı açıklamada, başkanlık bünyesinde kampus alanına yapılacak olan camiye ilişkin bilgi verdi. Caminin “VIP" olarak nitelendirilmesini eleştiren Bardakoğlu, caminin VIP’si olmaz. Gazeteler önce ona VIP cami adını verdi. Sonra VIP cami olur mu diye eleştirdi. Kendi asılsız haberlerini asıl haber olarak eleştirdilerö dedi. Yapılan caminin VIP cami olmadığına işaret eden Bardakoğlu, “Burası protokol cami değildir. Bir kez VIP cami olmaz, VIP cemaat olmaz, VIP namaz kılmak olmaz. Namaz, Allah’ın huzurunda herkesin eşit şekilde durduğu yer demektirö diye konuştu. Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, caminin 4 bin kişilik kapasite ile ihtiyaca cevap verecek bir cami olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Yarı klasik, yarı modern bir mimari öngörülüyor. Zaten bin kişiye yakın başkanlık personeli var. Biz spor salonunda namaz kılıyoruz şu anda. Camiye geçince, orayı hizmete sokacağız. Camiler ortak mekanlardır. Kocatepe, Hacıbayram, Sultanahmet nasılsa burası da öyle olacak. Ama belki biraz daha dinlenme yerleri, kafeterya ya da yoldan gelenlerin dinlenebileceği, rahatça durabileceği yerler olabilir. Tamamlanması birkaç yıl sürer."
MİMARLAR ODASINA YANIT: "İHTİYACIN OLUP OLMADIĞINI BİR ODA BİLEMEZ"
Mimarlar odasının böyle bir camiye ihtiyaç olup olmadığının ve trafik sıkışıklığı yaratabileceği ihtimaline yönelik düşüncelerini de ANKA’ya değerlendiren Bardakoğlu şöyle devam etti:
“Trafiğin kilitlenmesi gibi bir durum söz konusu değil. İhtiyacı insanlar kendilerine göre belirleyemezler. Camileri namaza gelmek isteyenler, ihtiyacı olanlar için yapıyoruz. Zaten bin kişi bizim buradan, karşıdan gelenler, yoldan geçecekler gelecek. İhtiyacın olup olmadığını bir oda bilemez. Hiç cami yapılmasın diyen adama saygı gösteririm. Hiç cami yapılmasın diyen insan cami yapmaz, camiye de yardım etmez. Ancak Türkiye özgürlükler ülkesi biri de cami yapmak istiyorsa onun da yolunu açarız."
CAMİ YAPIMI DİYANETE SORULSUN
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, klasik cami mimarisinin yani eskilerden devredilen cami mimarisinin kadınların rahatlıkla camiye girmesine ve ibadet etmesine fazla elverişli olmadığını söyledi. Bardakoğlu, buradaki en büyük sıkıntının Türkiye’deki cami yapımında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın devrede olmamasından kaynaklandığını bildirdi. Türkiye’de camileri şahısların, derneklerin inşa ettiğini ifade eden Bardakoğlu şunları söyledi:
“Niye camilerde uygun mekanlar geniş geniş yapılmıyor diye sorarsanız camileri Türkiye’de biz yapmıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı camilerin yapımında söz sahibi değil. Sadece biz camilere din hizmeti sunuyor, toplumu aydınlatıyoruz. Halbuki gönül ister ki camiler yapılırken,‘nerede cami yapılacak, nasıl yapılacak ihtiyaç var mı yok mu’ gibi konularda Diyanet İşleri Başkanlığı devrede olsun. Bu konuda yarışmalar açmalıyız. Daha güzel mimariler ortaya çıkmalı. İnşallah yeni kanunumuzdan sonra bu konuda yeni iyileştirmeler bekliyoruz."
"DİYANET’E BAĞLI KUR’AN KURSLARI AZALIRSA O ZAMAN ENDİŞE EDİLMEYE BAŞLANABİLİR"
Kaçak Kur’an kurslarına ilişkin olarak da ANKA’nın sorularını yanıtlayan Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, “Biz kendi işimizi düzgünce yapmaya çalışıyoruz. 7 bin tane kuran kursumuz var. Diyanet’in gözetimi ve denetimindeki Kur’an kurslarının sayısının artmasından toplumun her kesiminin mutlu olması lazım. Çünkü bu açıklıktır, şeffalıktır" dedi. Yaptıkları hizmetin belli olduğunu ifade eden Bardakoğlu, “Kur’an kurslarında okutulan eserlerimiz internet sayfamızda var. Ne okuttuğumuz, kimin okuttuğu belli. Camlarımız buzlu cam değil, şeffaf cam. İsteyen isteğe dayalı olarak gidiyor. O nedenle Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Kur’an kurslarının artması aklı başında herkesi mutlu etmeli. Azalırsa o zaman endişe edilmeye başlanabilir" diye konuştu