Yolsuzluk soruşturması konusunda hükümeti sert bir dille eleştiren Bahçeli "Yolsuzluğu örtmek ne zamandan beri İstiklal savaşı oldu." dedi
İşte Devlet Bahçeli'nin konuşmasının satırbaşları:
İşimiz gücümüz Türkiye'yi Türk milletini yüceltmektir.
MHP fırtınalı denizde en güvenilir limandır.
Kutlu davamızı başarıyla daha da büyütmek yerelden genele manşetleri yene yene tezgahları yaka yaka ikdir olmak bizler için tarihi ber mesuliyettir.
Biz de bunu başaracak irada haddinden fazladır.
Kerkük diyeceğiz için için kimi zaman doğrudan doğruya ağlayacağız ancak Türkmen kardeşlerimizi yanlız bırakmayacağız.
Doğu Türkistan'da yaşananlar için fırsat kollayacağız.
Temizliğimizi koruyarak 30 Mart'ta gülen taraf olacağız.
İslamın yüzündeki solgunluğu gidereceğiz.
Bölgesel ve küresel zeminde itibar için bir aklanma taşı olacaktır.
MHP dualıdır, vasıflıdır, iyi yetişmiş, konusunda uzman, gelişmeleri iyi takip eden geniş bir kadroyla İzmir için Türkiye için göreve hazırdır.
Artık yeter söz senin Türkiye, artık yeter söz senin İzmir.
Telefon ve ortam dinlemeleri ile insan hak ve özgürlükleri baltalandı.
Haneler gözetlenmiş, şafak vakitleri operasyonlar yapılmış, evler köşe bucak aranmış, sözde darbe davalarında kullanılmak üzere kazılar yapılmıştır. Topraktan silahlar fışkırıyor diye beyanatlar verilmiş. Darbe teşebbüslerine delil olarak kullanıldı.
Genelkurmay başkanları terörist olarak suçlandı cezaevlerine konuldu.
Geceli gündüzlü araştırmalar yapılmış, darbeciler diye hayatları karartılmıştır.
Üretilmiş deliller, PKK'lı itirafçılar ortaya çıktı
Kırılmadık kalp, kırılmadık gönül, terslemedik vicdan neredeyse bırakılmamıştır.
TSK aşağılandı
Sözde darbe davalarında verilen kararların adil olmadığı artık anşılmıştır.
hakların iadesi için gerekli hukuki girişim yapılmalıdır.
Başbakan Erdoğan Türk askeri yargılanırken hukukun üstünlüğünden hiç elden bırakmamış ne var ki Meclis'te hukuk sistemine biz inanmazsak başkasının inanmasını bekleyemeyiz diyen Başbakan şimdi hukuka savaş açmıştır.
Yargı emniyet cuntasından bahsetmektedir.
Hukukun üstünlüğünü herşeyin üzerinde tutmaya devam edeceğiz diyen Başbakan bugün hukukun uluslararası komploya maruz kaldığını söylemektedir.
Adaletin tecelli etmesini bekleyen zihniyet şimdi hukuku tanımamaktadır.
Bundan 3 yıl önce Türkiye hukuk devletidir ayrıcalık yoktur diyerek mangalda kül bırakmayan Başbakan şimdi yargıdan kaçmaktadır.
17 aralıktan beri ülkeyi meşgul eden her türlü yola başvurmaktadır. Rüşvet alıp veren faillerin yolsuzluğun içine batanların bakanları, bürokratların adaletin karşısına çıkmasından aşırı korkmaktadır.
İktidar adil yargılanmayı sekteye uğratmaktadır.
Savcılara zorluk çıkarmaktadır, polisin görevini yapmasını sabote etmektedir.
Savcılar tarafından haklarında çok vahim iddilar olanların hakim karşısına çıkmasına mani olmaktadır Başbakan.
Ortada yolsuzluk, aşırma yoktur bunlar iftiradır bunları büyüyen Türkiye'ye karşı faiz lobisi, çeteler, paralel devlet alçak proje olduğu, ülke içindeki bazı sermaya ve siyaset çevrelerinin üstlendiği başbakan tarafından hayasızca iddia edilmiştir.
İddialar asılsızdır güya kirli ittifaklar, karanlık örgütler işbaşındadir diyor. Sanırsınızki başbakan ve çevresindekiler aydınlıktır.
Yolsuzluğu örtmek ne zamandan beri İstiklal savaşı oldu.
Rüşvetçileri kollamak, kara paracıları korumak, istiklal kavramı ile nasıl özdeşleştirilmektedir.
Bugün