Enflasyonun ve peş peşe gelen zamlar ücretli çalışan yurttaşların belini büktü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Mayıs ayında yıllık enflasyonu yüzde 73,50 olarak açıklarken bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) tarafından açıklanan rakam ise yüzde 160,76 oldu. Ekonomik göstergeleer yurttaşın aleyhine işlerken AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, durdurulamayan enflasyon nedeniyle asgari ücrete yapılan zammı açıkladı.
Erdoğan; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Burak Akkol ve Türk-İş Başkanı Ergün Atalay'ın da bulunduğu masada yeni kararı açıklıyor. Alınan karara göre işverenler için asgari ücrette vergi indirimi sürecek.
Erdoğan'ın açıkladığı yeni asgari ücret yüzde 25'lik ara zam ile net 5 bin 500 lira oldu. Zammın yüzde 25 olduğunu açıklayan Erdoğan daha sonra kendisine "sehven" düzeltmesi yaparak oranın yüzde 30 olduğunu söyledi.
Ocak ayında 4 bin 253 liraya yükseltilen asgari ücret kısa sürede erirken son 5 ayda enflasyon oranı yüzde 35,64 oldu. Erdoğan'ın önce yüzde 25 olarak açıkladığı, daha sonra uyarı yapılmasıyla "sehven" ifadesiyle hatalı açıklama yaptığını belirten Erdoğan'ın açıkladığı yüzde 30 zam 5 aylık enflasyonun gerisinde kaldı.
Türk-iş Başkanı Ergün Atalay'ın Erdoğan'ın "Mutabık mıyız?" sorusu üzerine "Gırtlağımızı sıkmasınlar..." ifadelerini kullandığı, Erdoğan'ın ise ifadeyi tekrar ettiği görüldü.
Erdoğan'ın açıklamasının satır başları şöyle oldu:
Türkiye bir süredir maruz kaldığı ekonomik tuzaklara karşı yeni bir programı uygulamaktadır. Yeni durumun olumsuz sonuçlarını kurdaki artış ve enflasyon ile yaşadık. Ancak fiyat artışlarının oranları değişik olsa da ekonomik işleyişe ve insanların hayatlarına olan etkisi aynıdır.
Enflasyon sadece ülkemizin değil tüm dünyanın en öncelikli sorunudur. Bizim kendi gerçeklerimiz ve alışkanlıklarımız nedeniyle ülkemizde enflasyon rakamları farklı tezahür etmektedir. Bu anlayış ile dünyadaki her gelişmeyi yakından takip ederken, vatandaşlarımızın çözümleri için çalışıyoruz. 4 yıldır uyguladığımız ekonomik programda öncelikli olarak insanlarımızın işlerini, aşlarını korumak olmuştur.
Bu anlayışla her gelişmeyi yakından takip ederken asıl dikkatimizi kendi vatandaşlarımızın sorunlarının çözümüne verdik. Yatırım, istihdam, üretim, ihracatla büyüme esasına dayalı ekonomi programıyla yapıyoruz. Terörle mücadelede çok iyi seviyeye geldik.
Ekonomi programımızı kararlılıkla uygulayarak bu durumdan en az kayıpla çıkarmanın içindeyiz. Kendimizi dünyadan pozitif ayrıştırarak gördük. Tedarik zincirlerinin çöktüğü dönemde Türkiye hem kendi hem de ihracatıyla elindeki imkanları herkesle paylaşan ülke olarak öne çıkmıştır.
Tüm bunları yaparken vatandaşlarımızı günlük hayatlarında fahiş fiyat artışları ve enflasyon sebebiyle yaşadığı sıkıntıları görmezden gelmedik. Pek çok tedbiri devreye aldık, almaya devam ediyoruz. Her alanda üretimi destekleyerek çarkların durmasına müsaade etmedik. İstihdamın 30.5 milyona yaklaşması ihracatın 250 milyar dolar eşiğine gelmesi bu çabaların ürünüdür. Kimseyi sahipsiz çaresiz bırakmadık.
Bir diğer tedbirimiz çalışanları sadece enflasyona ezdirmemekle kalmayıp hayat pahalılığı karşısında daha güçlü şekilde desteklemektir. Yılbaşında maaşlara çok ciddi artışlar yapmıştık. Asgari ücretlilerin ücretlerinde yüzde 50 artış gerçekleştirmiştik. Gelen yükün tamamını da işverenin üstüne yıkmadık. Devlet olarak tüm maaşların asgari ücret kadarki kısmından alınan vergilerden feragat ettik. Aralık-Ocak aylarının enflasyonda yol açtığı kamburun artışın yetersiz kalmasına yol açtığını tespit ettik.
Kamu çalışanlarımızın emeklilerimizin maaşlarına yüzde 40'ın üzerinde enflasyon farkı artışı zaten yapılacak. Asgari ücretlilerin kayıplarını telafi etmeyi uygun gördük. Komisyonu toplantıya çağırdık. Yeni bir asgari ücret rakamı belirledik. Yeni asgari ücret Temmuz ayından itibaren yüzde 30 oranında ara artış yapıyoruz. Yeni asgari ücret net 5500 lira olacaktır. İşçi başına devletimiz işverenlere 100 lira destek verecektir.
Yeni asgari ücretin tüm çalışanlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Asıl asgari ücret yılbaşında gerçekleşecek. Yılbaşında devreye aldığımız asgari ücret kadar gelirin vergi dışında kalması nedeniyle kamu çalışanlarına bu artış ortalama 300 lira olarak yansıyacaktır. Türkiye büyüdükçe, geliştikçe elindeki imkanları milletin her bir ferdiyle paylaşmayı sürdürecektir.
*****
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in açıklamaları şöyle oldu:
Asgari Ücret komisyonunu yeniden davet ettim, çalışmalar yapıldı. Çalışanlarımızı asgari ücrete karşı koruyacağız. Bugüne kadar koruduğumuz gibi koruyacak bir neticeye ulaştırdık, size arz ettik.
***
Türk-İş Başkanı Ergün Atalay'ın açıklamaları şöyle oldu:
15 gün evvel yaptığımız ziyarette taleplerimizi ilettik, siz de komisyonu topladınız. İnşallah bugün toplumu memnun edecek bir rakam olur da toplum rahat eder biz de dua ederiz.
***
TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol'un açıklaması şöyle oldu:
"Bugün çok kıymetli bir kararın paylaşımı için bir aradayız. TİSK olarak ülkemiz için faydalı her kararın arkasında olduk. Aralık sonunda çok güzel bir rakam belirlendi. Bu rakam 2022 yılı ücreti olarak ilan edildi ancak gelinen konjonktürde yıl sonunu beklemeden güncelleme yapalım diye toplandık. Bütün imkanlarımızı zorlayarak herkesi gözeten bir dengeyi bulmaya hayret ettik. Asgari ücret bir başlangıç ücretidir, esas hedef ortalama ücreti artırmak olmalıdır." dedi
***
ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRININ ALTINDA!
Bu rakamlar ile Ocak ayında asgari ücrete yapılan zam kısa sürede eridi. Mevcut asgari ücret 4 bin 253 lira ile açlık sınırının altında kaldı.
TÜRK-İŞ'in yayımladığı haziran ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının sonuçlarına göre 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 20.818 liraya yükseldi. Açlık sınırı ise 6.391 lirayla asgari ücretin 2.137 TL üzerine tırmandı. Haziranda bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 8.313 TL’ye yükseldi.
DİSK'in "Asgari Ücret Gerçeği-2022" başlıklı raporuna göre ise Türkiye'de 10 milyon kişi asgari ücretle çalışıyor. Rapor; 3 milyon 400 bin işçinin asgari ücretin altında bir ücretle çalıştığını ve bin 500 liradan daha az ücretle çalışan işçi sayısının da 1 milyon 700 bin olduğunu ortaya koyuyor.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) mayıs ayı yoksulluk sınırı rakamları ise 19 bin 220 TL olmuştu. Açlık sınırı ise Mayıs ayında 5 bin 557 liraya yükselmişti.
Asgari ücretle geçinmek mümkün olmazken işçi, işveren ve hükümetten 5'er temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan komisyon, 2022'nin ikinci altı ayında asgari ücrete yapılacak toplantı için biraraya gelmişti.