"...2011'de Parlamento yenilenecek. Sonra Köşk seçimi var, halk yapacak. Baykal'ın buradaki yorumu çok çarpıcı: 'AKP, yüzde 30'ların altına doğru iniyor. Zaman geçtikçe daha da eriyecek. Onlar açısından en iyimser tahminle yüzde 30 diyelim. Cumhurbaşkanlığı için BDP tabanından da ağırlıklı olarak oy alacaklarını hesaplarlar. Açılımı da bunun için yapıyorlar. Yüzde 35-36 demektir. Karşılarında yüzde 65. Herhalde Türkiye'ye bir cumhurbaşkanı seçmek için bu çoğunluk, bir aday üzerinde uzlaşır. O noktada hiç kimse kişisel ikbalini düşünmez, her türlü hesap biter, Türkiye'nin çıkarı öne alınır.'

İsmail Küçükkaya Bugünkü köşe yazısında Gül'ün görev süresinin 5 yıl mı 7 yıl mı olduğunu konu edinirken açıklıyor Baykal'ın seçim hesabını. Baykal'ın Gül'ün görev süresi hakkındaki yorumu ise net: 5 yıl.

"'Kesinlikle beş yıl, nokta' diyor. Hatta 'yedi yıl ısrarı rejim krizine döner' görüşünde. Başbakan bu yaklaşıma sert tepki gösterip, 'Baykal'a göre her şey rejim krizi' yorumunu yapıyor.
Baykal'la konuştuğumda bunu da sormuştum. 'Cumhurbaşkanlığı seçimini konuşmak için çok erken. Türkiye'nin şu andaki sorunu hükümet. Seçim yolda, Köşk sonra. Burada tartışma yapılmayacak olan konu Gül'ün süresidir, o da beş yıldır' yanıtını vermişti" diyor Küçükkaya.

İsmail küçükkaya dün de değinmiş olduğu  olduğu Gül'ün görev süresi konulu tartışmalar konusunda, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'le yaptığı görüşmeye de yer veriyor ve şunları yazıyor:

"Bir süre önce Adalet Bakanı Sadullah Ergin'le görüşmüştüm. Konu, Gül'ün görev süresi tartışmalarına geldi. 'İntikal yasalarına bir madde koyarsak, durumu açıklığa kavuşturabiliriz' demişti.
'Niye yapmıyorsunuz?' diye sordum, yanıt vermedi. Bu düzenleme için 'bir irade' gerekiyor, o gelmiyor. Adalet Bakanı'nın suskunluğunun bir anlamı var elbette...
Gül'ün Köşk'e çıkmasından sonra, anayasa değişikliği için referandum yapılmış ve artık Cumhurbaşkanı'nı Meclis'in değil halkın seçmesi ve 'beş+beş iki dönem' görev yapılabilmesi kararlaştırılmıştı.
Bu düzenlemeyle ilgili uyum yasasının çıkması gerekiyor. Böylece Cumhurbaşkanı adaylarının kampanyaları ve finansmanları gibi teknik detaylar da hükme bağlanıyor.
O yasa halen Meclis'te, alt komisyonda.
Yani müdahaleye açık..."

İsmail küçükkaya'nın köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz