Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, belediyedeki ilk yolsuzluk dosyasını savcılığa gönderildi. Yavaş, belediyenin çekim işleri için ihale almasından iki gün sonra 1,5 milyon lira ödeme yapılan şirket ve ihaleyi verenler hakkında suç duyurusunda bulundu.
Sözcü'den Saygı Öztürk'ün yazısına göre; Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Ankara Altınpark İşletmeleri Ltd. Şti. (ANFA) Genel Müdürü Erdal Türk, 25 Mart 2019'da, şirkete ait fuar, sergi, satış, tiyatro, konser anfileri, gençlik ve spor merkezi, lokanta, büfe, konuk evi, otel kongre salonu, sera, parklar, yeşil alanların tanıtım fotoğraf, video ve slayt çekimlerinin yapılması için hizmet alımı işinin ihalesine karar verdi. Bu olurdan 1 gün sonra 26 Mart'ta ihale yetkilisi Erdal Türk tarafından ihale, denetim, muayene kabul komisyonu oluşturuldu. Bu işlemden yine bir gün sonra yani 27 Mart'ta saat 15.30 da yapılan ihale sonucu medya tanıtım hizmet alımı işi Ahmet Boyacı'nın yetkilisi olduğu Ceylin Şirketi'ne 1 milyon 510 bin 400 liraya verildi. Hakkında araştırma yapılmadan, yeterliliği incelenmeden Ceylin Şirketi'yle sözleşme imzalandı. Aradan bir gün geçtikten sonra, 29 Mart'ta, denetim muayene ve kabul komisyonunu oluşturan ANFA Şirketi'nde çalışan Ramazan Can, Oktay Karakaya ve Eda Zorlu tarafından belirtilen hizmetin teknik şartnamede istenilen özelliklere uygun olarak eksiksiz ve sağlam bir vaziyetle kabul edildiğine dair, Ceylin Şirket yetkilisinin imzasının olmadığı bir kabul tutanağı düzenlendi. Aynı gün yanı 29 Mart'ta Ceylin şirketi tarafından fatura düzenlendi ve fatura bedeli olan 1 milyon 510 bin 400 TL ödendi.
/Mansur Yavaş, savcılığa intikal ettirilen olayı şöyle anlattı:
“İşlemler, yıldırım hızı değil, ışık hızıyla, üç gün içerisinde ihale yapıp, sözleşme imzalanıyor. 30 gün süreli işin kabulü ilk gün yapılıyor, fatura kesilip tebliğ ediliyor. İş bedelinin tamamının ödenmesi teknik şartnameye, sözleşmeye ve hukuka aykırı olup dolandırıcılık, nüfuzu kötüye kullanmak, görevi ve yetkiyi kötüye kullanmak suçunu oluşturur. Bu işlemler o kadar pervasızca yapılmış ki, ne sözleşme ne hukuk ne de çalıştığı şirketin hukuk çerçevesinde menfaatleri düşünülmemiş sadece kanuna aykırı olarak bir para ödenmesi yolu tercih edilmiştir. Hizmet Alım İşi Kamu İhale Kanunu'nun istisnalar başlıklı 3/g maddesine göre yapılmış. İlan yapılmış olsa katılım çoğalarak rekabet oluşur ve şirket işi daha ucuza verebilirdi. Bu hizmet alım işinin 15 gün önce veya 15 gün sonra yapılmasının hiçbir önemi yoktur. Sadece 15 gün sonra yapılsa yerel seçimler yapılmış olurdu o kadar.”
Avukat Ahmet Tuğrul tarafından Cumhuriyet Savcılığı'na yapılan başvuruda, ‘Ceylin Şirketi kötü niyetle, daha işin ikinci günü fatura keserek müvekkil şirketi dolandırmayı amaçlamış ve diğer şüpheliler vasıtasıyla amacına ulaşmıştır' denildi.
Başvurudaki diğer iddialar şöyle:
"Sözleşmenin eki olan ‘teknik şartname' incelendiğinde toplam 355 adet kiralama işleminin yapılacağı, her bir ünite için yayın süresinin 30 gün olduğu belirlenmiştir. Ancak 355 adet reklam ünitesinin bir günde gezilmesi mümkün değildir. Bu nedenledir ki sözleşmede işin süresi 30 gün olarak belirlenmiştir. Şüpheli firma daha ilk gün fatura keserek, müvekkil şirketi dolandırarak haksız kazanç elde etmeyi amaçlamıştır. Şüpheli firma tarafından, müvekkil şirkete ibraz edilen herhangi bir kiralamaya dair fatura ibraz edilmemiştir. Bu da göstermekledir ki şüpheli firma diğer ANFA görevlileriyle anlaşarak daha işe dahi başlamadan sözleşme bedelini tahsil ederek müvekkil şirketi dolandırmayı amaçlamış, zarara uğratmış, dolandırmıştır."