Engin Ardıç, söz konusu yazısında, "15 Temmuz gazileri törenlerde kılık değiştirmediler, kendilerine 'şekil' yapmadılar. Çünkü şaklaban değillerdir" ifadesini kullanmıştı.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:
"Mehmet Alkan aramıza hoşgeldi, şeref verdi. Kardeşi Yüzbaşı Ali Alkan, Beytüşşebap'ta şehit oldu. O bütün şehitler gibi, gaziler gibi bizim onurumuz. Bir şehit yakını ordudan atıldı. Sadece ve sadece böyle konuştuğu için bir KHK ile ordudan atılıyorsa, bütün gazilere, şehit yakınlarına sesleniyorum; Bu tabloyu içinize sindiriyor musunuz? Elinizi vicdanınıza koyacaksınız ve oyunuzu öyle kullanacaksınız.
Sadece ordudan atılmadı, pasaport verilmedi, beylik tabancası verilmedi, emekli ikramiyesi verilmedi, OYAK'taki birikimine el konuldu, kredi kartı bile verilmedi. Sivil ölüme mahkum oldu. Bunları yapanların yatacakları yeri yok.
İki gazimizi darp edebiliyorlar. Cesareti kimden alıyorlar. Bunun sorgulanması lazım. Vicdan sahibi olan herkese sesleniyorum. Gazileri darp etmek nedir? Yeri gelir askere gitmezsin, yeri gelir çocuğunu göndermezsin, yeri gelir arkana bakmadan kaçarsın. Bütün gazilerimize sahip çıkacağız. Onlara kalkan her el millete kalkmış eldir.
Havuz medyasından bir köşe yazarı gazilere şaklaban diyecek kadar aklını yitirmiş. Aslında kendisi şaklaban. Sen bu kelimeyi kullanamazsın diye kapının önüne mi koyacaklar? Merak ediyorum. Bir şaklaban bir gazetede yazı yazamaz. Gazilere sahip mi çıkacaklar, yoksa geçmişte şehitlere kelle dedikleri gibi aynı tavırlarını sürdürecekler mi?
Bugün Sözcü gazetesinin davası var. Tirajı en yüksek gazetelerden birisidir. Yazarları özgürdür. Birilerinin önünde diz çökmezler. Onurlu insanlardır Sözcü yazarları.
Burak Akbay, FETÖ'yü yönetme, silahlı terör örgütü propagandası yapmaktan 30 yıla kadar hapisle cezalandırılmak isteniyor. Bunlar ülkeyi yönetemiyorlar. Açın gazetenin birinci sayısından bugünkü sayısına kadar bakın. Siz Sözcü'yü de, yazarlarını da asla ve asla mahkum edemezsiniz. Asla ve asla o gazeteyi ve gazetecileri yok edemezsiniz.
Daha önce FETÖ'nün paralel yürüdüğü dönemlerde, iktidarla aynı menzile paralel yürüdükleri dönemde vergi denetim elemanlarını görevlendirdiler. Sözcü'yü nasıl cezalandırırız diye. 10 milyon 687 bin lira ceza kestiler. Bu FETÖ'cü ise cezayı niye kessinler ki? Cezayı kesen hapiste ama Sözcü FETÖ'cü diye yargılanıyor. İktidar içine sindiremediği için yargılanıyor.
Sen ne yaparsan yap, Sözcü bu ülkede sonuna kadar yaşayacaktır. Burak Akbay diyor ki, bende Bylock yok, şifreli 1 dolar da yok, mali hiçbir bağlantım yok diyor. FETÖ okullarında okumadım, yurtlarında kalmadım, sosyal medya paylaşımlarım yok ama iftira üzerine beni yargılıyorsunuz diyor."