Şimşek, Merkez Bankasının aldığı son kararların da "döviz piyasasındaki oynaklığın sınırlandırılması ve global büyüme endişelerine karşı önceden bir tutum ortaya koyma" çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
NTV’de Türk ve dünya ekonomisine ilişkin soruları yanıtlayan Şimşek, küresel ekonomide sıkıntılar yaşandığını, ancak bunun "kriz, panik" türden kelimeleri kullanacak kadar henüz güçlü olmadığını söyledi. Global beklentilerin ciddi şekilde zayıfladığını kaydeden Şimşek, bunun da piyasalara olumsuz etkide bulunduğunu ifade etti. "Dünya ekonomisi yavaşlıyor ama daralmıyor, daralacağına dair kaygılar var" diyen Maliye Bakanı, şöyle devam etti: "ABD’deki borç limitinin yükseltilmesi tartışmaları ciddi kaygıları beraberinde getirdi. Bu tartışmalar, tüketici ve yatırımcı güvenini olumsuz etkiledi. Bunun bir yansıması olacak. ABD’den gelen veriler oldukça olumsuz.
Dünya ekonomisinin 3 motoru varsa, bunlardan önemli birisi de ABD’dir. Oradaki ekonomik büyümenin zayıf seyretmesi, başlı başına bir sıkıntı. AB’de yoğun şekilde tartışılan kamu borç krizinde de kimi kurtarma paketlerine rağmen, kaygılar ortadan kaldırılamadı. Kamu borcunun endişe kaynağı olmaktan çıkarılamaması da beklentileri olumsuz etkiliyor.
Kamu borç krizi önümüzdeki 10 yıla damgasını vuracak. Bunu kabul etmemiz lazım. Ama 2008 yılı vari krizin başlangıcı mı? Bence onun için erken. İhtiyatlı olmak gerekiyor, ihtiyatlı olalım ama paniğe gerek yok. Küresel ekonomide sıkıntılar var, bunlar gelişmiş ülkelerde de hissediliyor. Bunun yansımaları var." -TÜRKİYE, NASIL ETKİLENECEK?- Bakan Şimşek, dünyadaki küresel krizin Türkiye’ye yansımaları konusundaki görüşlerini açıklarken de küresel ekonomide ciddi sıkıntılar yaşandığını, bunların büyümesi halinde ülkemize de bir takım yansımaları olabileceğini belirtti.
Ancak Türkiye’nin makro ekonomik temelleri nispeten güçlü bir ülke olduğunu dile getiren Şimşek, özellikle bankacılık sektörünün sağlam yapıda olduğunu, kamu maliyesinin sağlıklı bir noktada bulunduğunu anlattı. Bunların çok önemli olduğuna işaret eden Şimşek, Türkiye’nin kamu finansman dengelerinin son derece sağlam olduğuna vurgu yaptı.
Türkiye’nin geleneksel olarak büyümesini önemli ölçüde dış finansmanla sağlayan bir ülke olduğunu söyleyen Şimşek, "Türkiye, enerjide dışa bağımlı bir ülke. Bunun sonucunda karşımıza cari açık sorunu çıkıyor. Bunun yarattığı bir kırılganlık var ama biz bunu yönetilebilir görüyoruz. Türkiye’de siyasi istikrar ve güçlü bir hükümet var. Var olan riskler iyi yönetiliyor. ’Risk yok, kırılganlık yok’ demiyoruz. Ama bunlar iyi yönetiliyor" diye konuştu.
-MERKEZ BANKASI KARARLARI-
Maliye Bakanı Şimşek, Merkez Bankasının son kararlarıyla ilgili bir soru üzerine de bu kararların gerek global ekonomideki, gerekse Türkiye’deki gelişmelerle ilişkili olarak alındığını bildirdi.
Türkiye’de geçmişte, hep "Politika yapıcılarının niye proaktif olmadığının tartışıldığını kaydeden Şimşek, şunları söyledi: "Geçen sene gündemdeki en büyük konu aşırı ısınmaydı, büyümeydi. Bugün gelinen nokta farklı bir durumu ortaya koyuyor. Alınan kararlar piyasalara iyi açıklanmalı. Baktığınız zaman döviz piyasasındaki oynaklığı bir miktar sınırlamak, istikrar getirmek, global büyüme endişelerine karşı önceden bir tutum ortaya koymak, para politikasında, para piyasalarında oynaklığı sınırlamak...
Tedbirleri bu çerçevede değerlendirmek lazım. Alınan tedbirler, gerek global ekonomideki, gerek Türkiye’deki gelişmelerle ilişkili. Son 1 aydır Türkiye’de kredi hacminde ciddi bir yavaşlama, hatta kredi büyüme oranlarında eksiye dönüş söz konusu. Bu kararları o çerçevede de değerlendirmek lazım."
-SICAK PARAYA VERGİ VAR MI?-
Maliye Bakanı, sıcak paraya vergi getirilip getirilmeyeceği yönündeki soruyu yanıtlarken de türev enstrümanlarda Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi uygulamasıyla ilgili mevzuatta bir belirsizlik bulunduğunu ifade etti.
Bu belirsizliği ortadan kaldırmaya yönelik bir çalışma yapıldığını kaydeden Şimşek, "O çalışmayla ilgili yazılıp çizilenler spekülatif. Biz, piyasayla ilgili düzenlemeye gideceğimiz zaman o piyasadaki aktörlerle istişare ederiz. Vergi açısından konumlandırma için mutlaka bir diyalog gerekiyor. Şu an yapılan bu. Ama bu aşamada ’böyle vergilendirilecek, şöyle vergilendirilecek’ hususunu doğru bulmuyorum" dedi.
-HARCAMA YAPALIM MI, YAPMAYALIM MI?-
Şimşek, dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeler sonrasında başlatılan "Harcama yapalım mı, yapmayalım mı?" tartışmalarına da "Harcamaları kısma yaklaşımını doğru bulmuyorum" sözleriyle katıldı.
Küresel ekonomideki sıkıntıların abartılmaması gerektiğini ifade eden Bakan Şimşek, bu konuda da şu değerlendirmeyi yaptı: "Paniğe gerek yok. Herkes kendi ayağını yorganına kadar uzatırsa bu tabii ki uzun vadede önemli. Hem ülke, hem de vatandaşın kendisi açısından önemli. İhtiyatlı olmak hiçbir şekilde harcamaları kısmayı gerektirmiyor.
Türkiye’nin makro ekonomik temelleri sağlam. Küresel anlamda bir sıkıntı yaşansa bile bize yansımaları geçici olur, sınırlı olur. Gerek dünya ekonomisindeki tartışmalar, gerek Türkiye’ye yansımasında bir miktar ihtiyatlı olmak gerekiyor.
Ama panik havası estirmeyi doğru bulmuyorum. Harcamaları kısma yaklaşımını da doğru bulmuyorum."