Para Politikası Kurulu'nun kararı şöyle: "Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı ile Bankamız bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve Dstanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo–Ters Repo Pazarı’nda uygulanmakta olan faiz oranlarının asağıdaki gibi belirlenmesine karar vermistir: a) Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 6,25’ten yüzde 5,75’e düsürülmüstür.
b) Gecelik faiz oranları: Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 1,50’den yüzde 5’e yükseltilmis; borç verme faiz oranı yüzde 9, açık piyasa islemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo islemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 8 düzeyinde sabit tutulmustur, c) Geç Likidite Penceresi Faiz Oranları: Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası’nda saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0, borç verme faiz oranı yüzde 12 düzeyinde sabit tutulmustur.
FAİZE MÜDAHALE
Bazı Avrupa ülkelerindeki kamu borcu sorununa ve küresel büyümeye iliskin endiseler giderek güçlenmis ve Temmuz ayı Kurul toplantısında isaret edilen riskler belirginlesmistir. Bu çerçevede Kurul, kısa vadeli faizlerde oluşabilecek aşağı yönlü oynaklığı azaltmak amacıyla, gecelik borçlanma faizini önemli ölçüde artırarak faiz koridorunu daraltmaya karar vermiştir. Ayrıca, Türk lirası piyasalarındaki likidite yönetiminin etkinliğini artırmak ve Merkez Bankasınca sağlanan likiditenin sistem içinde daha dengeli dağılmasına katkıda bulunmak amacıyla teknik bir düzenleme yapılmasını uygun görmüstür.
DÖVİZ LİKİDİTESİ
Bunun yanı sıra Kurul, küresel ekonomiye dair giderek artan sorunların yurt içi iktisadi faaliyet üzerinde durgunluğa yol açma riskini azaltmak amacıyla politika faizinde ölçülü bir indirime gitmistir.
Kurul, önümüzdeki dönemde gelismelerin yakından izlenmesi ve gerek duyulması halinde uygun görülecek araç ve yöntemlerle piyasaya döviz likiditesi sağlanması konusunda mutabık kalmıstır.
Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin, Kurul’un geleceğe yönelik politika durusunu değistirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır."
LİKİDİTEYE NEŞTER
Merkez Bankası, ayrıca likiditeye de neşter vurma kararı aldı. Son dönemde zorunlu kaşılıkların artırılması nedeniyle repo ihalelerine ihale tutarının 7 katından fazla teklif gelmeye başladığına dikkat çeken Merkez Bankası, ihaleye katılan kurumlara ihale tutarı kadar teklif verme imkanını kaldırarak, toplam ihale tutarının 5'te 1'i kadar teklif verme sınırı getirdi.
İşte Merkez'in likidite hamlesiyle ilgili yaptığı açıklama: "Bilindiği üzere, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın temel fonlama aracı olan bir hafta vadeli repo ihaleleri 20 Mayıs 2010 tarihinden itibaren miktar ihalesi yöntemi ile yapılmakta olup, ihalelere iliskin hususlar 20 Mayıs 2010 tarih 2010-25 sayılı basın duyurusuyla kamuoyuyla paylasılmıstır. Buna göre mevcut durumda her bir kurulus en fazla ilan edilen ihale tutarı kadar teklif verebilmekte, gelen tekliflerin toplamı ilan edilen ihale tutarından az veya esit ise tekliflerin hepsi kazanmaktadır.
Gelen tekliflerin toplamının ilan edilen ihale tutarını asması durumunda, ihale tutarı kuruluslara, ihale tutarının toplam teklif tutarına oranı ile her bir kurulusun toplam teklifinin çarpılması yoluyla dağıtılmaktadır.
Aktif olarak kullanılmaya baslanan zorunlu karsılık oranlarının arttırılması 2011 yılında Türk lirası piyasasındaki likidite kosullarının belirgin bir sekilde daralmasına neden olmustur. Bu gelismeyle birlikte repo ihalelerinde, kurulusların zaman zaman ihtiyaçlarının üzerinde teklif vermeye basladıkları gözlenmistir. Örneğin miktar ihalesine geçilen 20 Mayıs 2010 tarihinden itibaren yıl sonuna kadar geçen dönemde toplam teklif miktarının ihalede verilen miktara oranı ortalama 3,3 iken, 2011 yılında bugüne kadar gerçeklesen islemler için söz konusu oran 7,5 olarak gerçeklesmistir.
Buna karsın, zorunlu karsılık oranlarındaki artıs nedeniyle piyasadaki likidite miktarının önemli ölçüde daraldığı 15 Nisan 2011 tarihinden bu yana yasanan dönemde repo ihalelerinde herhangi bir kurulusun borçlanma tutarı ihale tutarının %17’sini geçmemistir.
Bu çerçevede her tür piyasa gelismesi yakından takip edilerek kurulusların ihtiyaçları oranında teklif vermelerini sağlamak suretiyle likidite yönetiminin etkinliğini artırmak ve Merkez Bankasınca sağlanan likiditenin sistem içinde daha dengeli dağılmasına katkıda bulunmak amacıyla, 5 Ağustos 2011 tarihinden itibaren her bir kurulusun ihalelere verebileceği toplam teklif tutarının, ilan edilen ihale tutarının en fazla yüzde 20’si ile sınırlandırılmasına karar verilmistir. Örneğin, ihale tutarının 10 milyar Türk lirası olarak ilan edildiği bir günde her bir kurulus ihaleye en fazla 2 milyar Türk lirası teklif verebilecektir. Bu örnekte; ihaleye gelen toplam teklif tutarının 16 milyar Türk lirası olduğunun varsayıldığı durumda, kurulusun kazandığı tutar 1,25 milyar Türk lirası olacaktır.
Likiditede öngörülemeyen nedenlerle sıkısıklık ortaya çıkması halinde açılabilecek olan bir hafta vadeli gün içi repo ihalelerinde, söz konusu yüzde 20’lik sınırlama geçerli olmayıp, kurulusların gönderebilecekleri teklif miktarı ilan edilen ihale miktarı ile sınırlı olmaya devam edecektir. Miktar ihalesine iliskin mevcut diğer kurallar geçerliğini koruyacaktır.
Bankamız, bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü piyasa kosulunda piyasanın ihtiyacı olan likiditeyi sağlamaya, kuruluslar arasında likiditenin dengeli bir sekilde dağılmasına gereken özeni göstermeye devam edecektir."
YARINDAN İTİBAREN PİYASAYA DÖVİZ SATACAK
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında belirlenen strateji çerçevesinde, bankanın yarından itibaren, gerek gördüğü günlerde döviz satım ihaleleri yoluyla piyasaya döviz likiditesi sağlamasına karar verildi.
Ekonomistler ne diyor?
Merkez Bankası'nın açıklamasının ardından analistlerin görüşleri şöyle...
Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert: Bugün yapılan ara toplantıda TCMB’nin politika faizini indirmesi TL açısından ilk aşamada negatif, ancak öte yandan borç alma faizini de ciddi anlamda yukarı çekmiş olması bu etkiyi kısmen bertaraf edecek. Bu politikanın ilk aşamada yabancı yatırımcılarda kafa karışıklığına neden olacağını ve TL’nin değer kaybedeceğini düşünüyoruz. Ancak önümüzdeki günlerde TL’deki oynaklığın da azaldığını gördüğümüzde TL’de sınırlı bir değer kazancı göreceğiz. İlk aşamada dolar/TL kurunda 1,73’e doğru bir yükseliş beklenebilir. Faizde ise rahatlayan fonlama maliyetine bağlı olarak yüzde 8.5 bileşik altına doğru gerileme görebiliriz."
RBS Ekonomisti Tim Ash: İnanılmaz... büyümeyi hedefliyor gibiler ama büyümeyi umursamıyor da gibiler.
EFG Istanbul Menkul Değerler Ekonomisti Haluk Bürümcekçi: Koridor normal ve beklenen bir karar ama politika faizi indirimi biraz erken oldu. Kötü senaryoya biraz çabuk geçti gibi görünüyor. Cuma günkü toplantıda eğer "ani duruş" olursa faiz koridorunu sert daraltır ve sınırlı faiz indirimi yaparım demişti ama piyasada henüz bu durum yok. TCMB aslında bir iki ay sonra beklenebilecek faiz indirimini biraz erken yapmış oldu, devam edip etmeyeceği konusunda ise bir mesaj vermedi.
Yatırım Finansman Araştırma Bölüm Yöneticisi Hakan Tezcan: Merkez Bankası sürpriz yaptı. Beklentiler faiz indirimi yönünde olmakla birlikte çok düşüktü. Onun dışında koridoru beklentiler dahilinde daralttı. Ama orta uzun vadede kurun bir şekilde yine kontrolsüz kalabileceği beklentisi özellikle piyasalarda negatif yansıma bulmuş görünüyor. Bankalarda da bu döviz kredisi açılan şirketlerin NPL'lerini artırma ihtimalini düşündürüyor. Bu durumda da kârlılıklarının olumsuz etkilenme olasılığı olacağı için bankalara olumsuz yansıyor.
Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç: MB'nın durgunluktan ciddi anlamda çekindiğini düşünüyoruz. Bu sebepten faiz indirimine gittiğini görüyoruz. Faiz indirimin TL'de daha da değer kaybına sebep olmaması için O/N'ı yükselttiğini düşünüyoruz. TCMB'nin Avrupa'daki sorunlar çok ciddi anlamda tedirgin olduğunu görüyoruz. O/N'da faiz yükselirken, faiz indiriminin gelmesi faizde yönün aşağı olduğunu işaret ediyor.(MİLLİYET)