16 Mart 1978’de Hukuk Fakültesi üçüncü sınıf öğrencisi olan ve saldırıdan kıl payı kurtulan Cem Alptekin, daha sonra 16 Mart davasının avukatı oldu.

Alptekin o günü şöyle anlatıyor: “Şans eseri bizim dersimiz olmadığı için biraz erken çıktım. Polisin yönlendirdiği bir koruma alanı içerisinde her gün okulu toplu terkediyorduk. Çünkü saldırı oluyordu. O gün de şaşılacak derecede yönlendirici davranmasıyla olay yerine neredeyse tepsi içinde arkadaşlarımız götürülüp bırakılmış. Olay münferit bir eylem değildir. Bu davanın faillerinin de meçhul kalacağı zaten kurgulanmış. Organize faaliyetin bir parçası olarak da toplumun önüne atılmış bir olay.”

Cem Alptekin, davanın zamanaşımı süresine de itiraz ediyor: “Değişen TCK’nın yeni hükümlerinde zamanaşımı süreleri uzatıldı. Eğer siz bu olayı münferit görüyorsanız bile zaman aşımı 30 yıl değil 45 yıldır.”

16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde sağ görüşlü öğrenciler tarafından gerçekleştirilen bombalı ve silahlı saldırı sonucu 7 öğrenci ölmüş 41 öğrenci de yaralanmıştı. Yakalanan bir kişi askeri mahkemede beraat etmişti.

1995’te tekrar açılan davada biri polis memuru üç kişi hakkında 7’şer kez idam cezası isteniyordu.