Hakan, "Gazeteci eşlerinin kaderidir her zaman güçlü olmak" başlıklı röportajında o isimleri seçme nedenini şu sözlerle anlattı: İkisi de gazeteci eşi... İkisi de bu zamana kadar hep perdenin arkasında kalmayı tercih etti... İkisi de bu zamana kadar hep gündelik işlerin kahramanı oldu... İkisi de tutuklamadan sonra mecburen ortaya çıktı...
İkisi de eşlerine sonsuz destek oldu, oluyor... İkisi de eşlerinin davasının en yakın takipçisi... İkisi de güçlü... İkisi de dirençli... İkisi de vakur... İkisi de umutlu... İşte Hürriyet'teki o röportajdan dikkat çeken satırlar:
Daktilo, bilgisayar yok. El yazısıyla yazması gerekiyor. Şikâyet ediyor mu?
DİLEK DÜNDAR: Onun bir şikâyeti yok ama biz şikâyetçiyiz. Yazısı çok zor okunuyor. Yazılı bir şey geldiği zaman kendisinden çözmek için çok uğraşıyoruz. Oğlum Ege ile birlikte oturup “Burada ne demek istedi acaba” diye düşünüyoruz.
Kilo almış mı yoksa zayıflamış mı?
DİLEK DÜNDAR: Biraz zayıflamış. Sakal bırakmış. Çıkana kadar sakalını kesmeyeceğini söylüyor.
SİZ de gazetecisiniz. Erdem Gül'ü gazeteci olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
ASLI GÜL: Erdem komple habercidir. Habercilikten başka bir şey düşünmez. Bu zamana kadar yaptığı hiçbir haber tekzip edilmedi. Sadece haberciliği ön plana çıkmak ister. Şimdi fotoğrafları çıkıyor ya... Çok üzülüyordur.
Tutuklanması nasıl oldu?
ASLI GÜL: Bir televizyon programındayken öğrenmiş ifadeye çağrıldığını. Tutuklanmayı beklemiyordu. Erdem Gül’ün morali nasıl?
ASLI GÜL: Erdem konfor aramayan bir insandır. Dışarıda da tecritte yaşadığı gibi yaşıyordu. Hayattan hiçbir şey istemez.
Röportajın tamamı için TIKLAYINIZ -
http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/ahmet-hakan_131/gazeteci-eslerinin-kaderidir-her-zaman-guclu-olmak_40036185